Silikon’un en genç çöpçatanları

Los Angeles’ta güneşli bir gün. Sunset Bulvarı’na yakın bir yerde bir İtalyan restoranında konuklarımızı bekliyoruz. Hürriyet’te iki günden beri yazdığım Silikon Vadisi’nden Los Angeles’a geçiyoruz. Yani eğlencenin merkezine.

Haberin Devamı

Los Angeles’ta üç randevumuz var. Biri, ‘Frequency’ adlı yeni platform. Öteki, ‘DogVacay’ adlı, bir köpek sitesi.
Ama asıl merak ettiğim üçüncüsü.
Yani akşam bir İtalyan restoranında buluşacağımız gençler.

KIM KARDASHIAN’I TWITTER’DA PAZARLAYAN ÇOCUKLAR

Biraz sonra Amerikan dijital dünyasının iki yeni aktörüyle buluşacağız.
Dijital dünyanın son günlerde en çok konuşulan kişilerinden biri Sean Rad.
Onun için “ABD’nin en büyük çöpçatanı” diyebilirsiniz.
Çünkü, son zamanlarda çok hızla yükselen ‘buluşturma uygulaması’ ‘Tinder’ı kuran iki kişiden biri.
Onları tanımak istedik. Çünkü Silikon Vadisi’nin sakini olmamalarına rağmen herkes onları konuşuyordu.
Restoranın kapısından giren iki adamı hemen tanıyoruz.
Biri Sean Rad öteki Justin Mateer.
Tinder’ı birlikte kurmuşlar. Biri şirketin CEO’su (icra kurulu başkanı), öteki ise CMO (pazarlamadan sorumlu başkanı). İkisi de 26 yaşında.
Sean Rad daha önce Twitter üzerinden reklam yapan bir internet şirketi kurmuştu. Müşterileri arasında Kim Kardashian, Snoop Dogg ve Paris Hilton da var.
Bu sanatçılar Twitter’da çok sayıda takipçiye sahip olduğu için, onlar üzerinden reklam satıyor.

Haberin Devamı

Silikon’un en genç çöpçatanları

Los Angeles’ta yemekten sonra sokağa çıkıp bu fotoğrafı çektiriyoruz. Soldan sağa Justin Mateer, ben, şirketin bir yöneticisi ve Sean Rad.


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Haberin Devamı

MARC ZUCKERBERG GİBİ O DA SEVGİLİSİ TERK EDİNCE BAŞLAMIŞ

Michael Jackson’ın ‘This is it’ DVD’sinin Twitter üzerinden tanıtımını yapmışlar. “20 şöhretli insanın bir anda nasıl 20 bin tweet attırdığını ve TT olduğunu gördük” diyor.
Okuldan mezun olduğu andan itibaren, kendi işini kurmak istemiş.
Bize büyük bir coşkuyla yaptıkları işi anlatıyorlar.
Bu iPhone apps’ını, kız arkadaşıyla ayrıldıktan sonra kurmaya karar vermiş.
Tabii bunu söylediği an aklıma Marc Zuckerberg geliyor. Onun Facebook’u kurma hikâyesi de kız arkadaşıyla bozuşmasıyla başlıyordu.
İki genç adamın ilişkilerine bakıyorum.
Belli ki en büyük rol modelleri Zuckerberg. Tabii ki hayalleri de bu şirketi Facebook yapmak.
Tabii Facebook deyince tatlı hatıralar kadar tatsızları da var.
Onun hayatını anlatan filmin ikisini de etkilediğini tahmin ediyorum. Şirketin bir numarası Sean Rad. Eminim öteki de Facebook’un bir hukuk oyunuyla geri plana atılan ortak kurucusu Dustin Moskovitz olmak istemiyor.
Çünkü sık sık araya girip varlığını hissettiriyor.
Daha hayatlarının başında bulunan bu genç adamı tanımaya çalışıyorum.
Romantik komedileri seviyor.
Bu arada ortak bir yanımızı keşfediyoruz. Onun da bizimki gibi bir kaniş terrier köpeği var.
Bekâr.
Ünlü kişilerle çalışıyor ama bugüne kadar hiçbiriyle tanışmamış.
Müzikle ilgileniyor. Şarkıcı olmak istiyormuş. Şarkı yapıyor.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea735df018fbb8f880c668

“BEN BİLGİ FAHİŞESİYİM” DİYEN BİR SPIDERMAN

Birçok haber sitesini izliyormuş. “Bir bilgi fahişesiyim” diyor.
Spiderman filminin bir sahnesinde babasının ona söylediğini hatırlatıyor: “Büyük kudret büyük sorumluluk getirir.”
Bu sözleri işitince, üzerine niye Spiderman tişörtü giydiğini anlıyorum.
Kudretli siyasetçilerin iyi okuması gereken bir cümle.
En sevdiği müzisyenler Sting ve Coldplay.
Ona karşılık ortağı Taylor Swift’i seviyor.

BEĞENDİKLERİNİZİ SAĞA BEĞENMEDİĞİNİZİ SOLA

Kurdukları Tinder, new age bir çöpçatanlık sitesi.
Ama bunu çöpçatanlıktan çok bir ‘buluşma tecrübesi yaşamak’ adıyla değerlendiriyorlar.
O nedenle kendilerine çöpçatan denmesini kabul etmiyorlar.
Yaptıkları iş basit: Çevrenizde sizinle iyi anlaşabilecek, muhtemelen tanıdığınız, bekâr ve sizin yaşınızda olan kişileri bulmanızı sağlıyor.
¬ Sisteme girmek isteyen herkes fotoğrafını buraya koyuyor. Siz de bu fotoğraflara bakıyorsunuz. Beğendiğiniz olursa sağ tarafa atıp koruyorsunuz. Beğenmediklerinizi ise sol tarafa kaydırıp eliyorsunuz.
Yani bir parmak hareketiyle yüzlerce kadını veya erkeği saf dışı bırakıyorsunuz.
¬ Tabii aynı sitede başkaları da sizin fotoğrafınıza bakıyor ve ya sağa ya sola atıyor.
¬ Eğer sağ tarafa ayrılanlar arasında biri sizinle uyuyorsa, site devreye giriyor ve iki tarafa da birbiri hakkında bilgi veriyor.
Vadideki uzmanlar bunu bir buluşturma uygulaması olmaktan çok, oyun sitesi gibi görüyor.
İnsanların daha çok karşı taraftakilerle oynamak için Tinder’ı kullandığını söylüyorlar.
Ama bunun ille de bir aşk ilişkisi arayışı olması gerekmiyor. Felsefe konuşabileceğiniz birini de bulabiliyorsunuz.
Tabii insan merak ediyor. Bu siteye ne tür insanlar girer?
ABD’deki şirketler hakkında perde arkası bilgiler veren ‘Business Insider’ sitesine göre hem ‘normal’ hem de ‘geek’ tipler bu uygulamayı kullanıyormuş.
Televizyon dizisiyle iyice mode olan ‘geek’ asosyal tipler için kullanılıyor. Bir de bilgisayar delisi kişiler için.
Bununla birlikte, girenlerin kaçının gerçek ismini ve fotoğrafını kullandığını bilmek kolay değil.
Site, aslında Facebook üzerinden çalışıyor.
Ancak size Tinder’daki duvarınıza başka hiçbir fotoğrafın konmayacağı konusunda garanti veriyorlar.
Kai Diekmann ve ekibinin topladığı bilgiye göre site çok iyi bir çıkış yapmış.
¬ Önceki ay 50 bin kullanıcısı varmış.
¬ Son bir ayda bu rakam 500 bine çıkmış.
¬ Günlük fotoğraf bakımı reytingleri 10 milyon.
¬ Son 2 ayda 35 milyon profil çıkarılmış ve bunlardan 1.5 milyonu uyuşma sağlamış. Bazıları buna yeni Facebook olarak bakıyor.
Çünkü ABD’deki kolejlerde çok yaygın hale geliyormuş.

Yazarın Tüm Yazıları