Şiddet gençler ligine kadar inmişse

Zamanı geldi de çoktan geçiyor.
Çünkü, ne derseniz deyin, nasıl açıklamalarda bulunursanız bulunun, bir şey değişmiyor.
Birkaç hafta önce Beşiktaş-Bursaspor maçından sonra İstanbul’un sokakları savaş yerine dönüştü.
Geçen pazar günü de Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki U17 Ligi...
Tamam...
Galatasaray-Fenerbahçe maçları dünyanın en önemli derbilerinden biri kabul ediliyor; ama...
Sahada ne Arda var, ne Alex...
Bu futbolcuların yaşları sadece 17...
Geleceğin Arda’ları, Alex’leri olmak için sahaya çıkıyorlar.
Galatasaraylı taraftarlarla Fenerbahçeli futbolcular arasında çıkan kavgada iki futbolcunun burnu kırıldı, 13 oyuncu ise, hastaneye kaldırıldı.
Sonuç daha da kötü olabilirdi.
Bu olayı duyduğumda geçen gün Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ile yaptığımız konuşma aklıma geldi.
Özgener, “Şiddet yasası çıkmadan olayları önlemek mümkün değil” diyordu.
Çok haklıydı...
Çünkü, yaşanan olaylara rağmen kimse ders almıyordu.
En son olay hem üzücü, hem de düşündürücü...
Mahmut Özgener, şiddet yasasının çıkması için çok büyük çaba gösteriyor.
Ve diyor ki:
“Şiddeti yaratanlara ise, ceza veremiyoruz. Bütün Avrupa’yı inceledik, UEFA’ya danıştık, kendi ülkemizin gerçeklerini göz önüne aldık, spor ailesiyle konuştuk ve bir takım öneriler hazırladık. Adalet Bakanlığı’nın müsteşarına ‘Elime bir tane taş aldım, camı açtım, yoldan geçen adama attım, adam yaralandı, ne olur?’ dedim. ‘Hapse girersiniz’ dedi. Tribünde hakemimin kafasına taş atılıp kafası yarıldığında, bu kişiler elini kolunu sallayarak sokakta geziyor. Biz kulübün sahasını kapatıyoruz, cezayı kulüp alıyor. Saha açıldığında ise, o taşı atan kişi bir sonraki maçı izlemeye geliyor. Bu insanları oraya soktuğumuz müddetçe her maç şiddete gebe. Bizim isteğimiz ağır cezalar verilmesi ve bu kişilerin statlara girmesinin önlenmesi.
Adalet ve İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün üst düzey yöneticileriyle çok yoğun bir çalışma yaptık. Sayın Başbakanımızın da konuya ilgisini biliyorum. Bu olaylar bir günde bitmeyecek, bizlerin kararlılığı, sizlerin desteğiyle zamanla bitecek. Bu insanlarla ilişkilerin kopmasıyla bitecek.”
Şiddet yasası çıksa bile saha terörü biter mi, bu konuda tereddütlerim var.
Ancak caydırıcı olacağı, bazı olayların önünü keseceği kesin...

İngiltere örneği ve çarpıcı sonuçlar

Mahmut Özgener’in başkanlığındaki Futbol Federasyonu’nda bir heyet bütün dünyadaki örnek çalışmaları incelemiş.
Dünya futbolunun en önemli merkezlerinden biri İngiltere örnek alınmış.
İngiliz holigonların durumu masaya yatırılmış.
Şiddetten çok çeken Adalılar, 96 Liverpool taraftarının ezilerek can verdiği Hillsbrough faciasının (15 Nisan 1989) ardından harekete geçmiş. Lord Justige Taylor’un hazırladığı ve şiddeti bitiren dört maddelik rapor hazırlanmış.
1- Statların fiziki şartlarının düzenlenmesi... “İnsanlara nasıl muamele ederseniz öyle karşılık görürsünüz” özdeyişiyle harekete geçildi ve tüm statlar ya yeniden yapıldı ya da yenilendi.
2- Ağır cezalar öngören yasal düzenlemeler yapılması... İngilizler 1985’ten bu yana tam 9 kanun çıkarmış.
3- Holiganların takip ve tespitindeki sistemin etkinleştirilmesi... Kamera ve bilet sistemleri değiştirildi, polis teşkilatında spor güvenlik birimi oluşturularak ‘kulüp polisi’ uygulamasına geçildi.
4- Eğitim... Aileden başlayıp okulla devam eden, dernekler vasıtasıyla taraftara kadar ulaşan ‘şiddete karşı eğitim’ çalışmalarına başlandı.
Peki, bu önlemler alındıktan sonra İngiltere’de neler değişmiş...
29 Mayıs 1985 yılında 39 kişinin ölümüyle sonuçlanan Heysel faciasının yaşandığı 1984-1985 sezonu öncesinde 15 milyon 500 bin seyircide 27 bin 500 tutuklama varken; bu önlemler sonrasında 29 milyon 578 seyircide 2 bin 985’e düşmüş. Yani, 25 yıl önce 100 bin seyirciden 40’ı tutuklanırken, bu sayı 1990’lı yıllarda 30’a, 2000’li yıllarda ise 12’ye düşmüş.
İşte bu kadar net...

Özgener: Stadın kapasitesini arttıralım

Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ile Karşıyaka Örnekköy’de yapılması planlanan stadı da konuştuk.
Özgener’in gönlünden geçen Karşıyaka’ya 15 binlik değil, 25 binlik bir stat yapılması...
Daha önceki birkaç yazımda da değinmiştim.
Bugünün futbolunda statlar artık daha da önem kazandı.
Yaşanılan ve haftanın her günü ziyaret edilen aktivite merkezleri haline dönüştürüldü.
İzmir’e bir futbol mabedi yapmak gerekir.
Bu da 25 bin, belki de daha kapasiteli bir statla olabilir.
Özgener, “Federasyon olarak elimizi taşın altına koyduk. Türk futbolu için her zaman daha fazlasını yapmaya hazırız. Sayın Bakanımız Faruk Özak da inanıyorum ki, bir adım atacaktır. Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu da destek verirse, İzmir’e çok daha donanımlı bir stat kazandırabiliriz” diye konuştu.
Gelin bu stadı, yeri de dahil olmak üzere yeniden konuşalım.