Sezaryenle doğumdan sonra kısırlaştırılmam doğru muydu

Sevgili Güzin Abla, ben 35 yaşında üç çocuk annesi bir kadınım.

Doğumlarım hep sezaryenle oldu. Ve bu son bebeğimde, doktor sezaryen sırasında yumurtalık kanallarımın bağlanması gerektiğini söyledi. Bundan sonra bir daha doğum yapmam sakıncalıymış. Bu nedenle tüplerimi bağlamak zorundaymış. Aslında daha fazla çocuk istemiyorum ama bu ameliyat beni rahatsız etti. Eşim de benim gibi düşünüyor. Doktora ister istemez izin vermiştik. Ama şimdi pişmanız. Acaba bundan sonra bu kanalların bağlanması nedeniyle bende başka sağlık sorunları çıkar mı? Bu normal bir şey mi? Doktor bu ameliyatı yapmak zorunda mıydı? Bu ameliyat sonunda gerçekten hamile kalınmıyor mu? Bana bu konularda bilgi verebilir misiniz?

RUMUZ: ZORAKİ KISIR

Sevgili kızım, doktor bu ameliyata gerek duymuşsa, ona güvenmelisiniz. Gerçekten de birkaç sene içinde birkaç kez üst üste sezaryen ameliyatıyla doğum yapmak kadının sağlığını riske sokar, hayati tehlike yaratabilir. Doktorunuz bu konuda belki size yeteri kadar ayrıntılı bilgi vermemiş ama eminim doğru bir karar vermiştir. Danıştığım bir kadın doğum uzmanı, bana bu konuda ayrıntılı bilgi verdi, umarım sizi rahatlatırım:

"Özellikle birkaç çocuktan sonra kadın, artık kesinlikle çocuk istemiyorsa ya da üst üste gerçekleşen birkaç sezaryenle doğumun ardından, doktorun da kararıyla yumurtalık kanalları ameliyatla bağlanır. Kadının yumurtalıklarından her ay çıkan yumurtanın spermlerle buluşmasını önlemenin en ciddi yolu, yumurtanın rahme doğru yol almasını sağlayan ve yumurtalıklardan çıkan ince boruların, ameliyatla bağlanmasıdır. "Tuba"lar, ya da bilimsel adlarıyla "fallop" boruları, ya sezaryen ameliyatı sırasında doğum doktoru tarafından ya da kadın artık doğum yapmak istemiyorsa, kadın hamile olmadan da, optik aletler aracılığıyla, karından açılan çok küçük bir delikten girilerek basit bir ameliyatla bağlanabilir. Bu ameliyatın sağlığınıza olumsuz bir etkisi olmayacaktır. Doktorunuzun size söylediği gibi, bundan sonra hamile kalma korkusundan uzak, daha rahat bir cinsel yaşamınız olacaktır. Eğer doktorunuz yeniden hamile kalmanızın sizin için risk taşıdığını görmeseydi elbette böyle bir ameliyata gerek görmezdi."

Engelli ya da sağlık sorunları olanlar iş vaatlerine kanmasın

Merhaba Güzin Abla; bu hafta Engelliler Haftası...(10 mayıs/16 mayıs) Ben bu haftayı ne yazık ki buruk bir şekilde kutluyorum. Çünkü yakın bir zamanda bir olaya tanık oldum ve sizin aracılığınızla bu vahim durumu toplumun duyarlılığına sunmak istiyorum.

Ben bir üniversite hastanesinin diyaliz ünitesinde çalışmaktayım. Çalıştığım merkeze gelen hastalarımı çok seviyor ve sorunlarına elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Diyalize giren bir genç kızımız bir iş teklifi almış ve işe başlamış. Patronu 3 ay çalıştırmış ve hiçbir ücret ödememiş. Ona ve başkalarına pek çok vaatte bulunan, internette adı kitap postacısı olarak geçen biri ya da birileri; bu diyaliz hastası kızımız dışında özürlü kişileri çalıştırıyor ve bu mağdur insanların sırtından para kazanarak, hiçbir ödeme yapmıyormuş. Özellikle seçtiği elemanlar engelli arkadaşlar. İhtiyaç sahibi bu insanlar üç beş kuruş kazanacaklarını düşünürken aksine ceplerinden yol parası, şu bu derken para harcıyorlar.

Engelli vatandaşlarımıza daha duyarlı olmamız gerekirken bu gibi insanların vicdansız tutumlarını kınıyorum ve bu haftayı ne yazık ki teessürle kutluyorum. Bu gibi kişilerin sigortasız ve parasız, boş vaatlerle çalıştırdığı engelli arkadaşların sesi olarak yazmayı bir borç bildim. Engelli arkadaşlarımızın da iş başvurularını lütfen daha profesyonel şekilde ve dikkatle yapmalarını, herkese kolaylıkla aldanmamalarını diliyorum.

RUMUZ: N.I.

Sevgili okurum, uyarınız çok yerinde... Ancak gerçekten engelli ya da sağlık sorunu olan kişilerin bu zor durumundan yararlanan insanlar varsa, onlara insan denebilir mi bilemiyorum.

Artık her an beni aldatabileceğini düşünüyorum

Sevgili ablacığım, ben çok genç bir okurunuzum. Ve sizi çok seviyorum. Bir yıl kadar önce bir gençle çıkıyordum. Onu çok seviyordum. O da beni seviyor gibi görünüyordu. Daha sonra bir gün beni aldattığını öğrendim ve yıkıldım. O andan itibaren de ona güvenimi kaybettim. Bu durumda artık beraber olmamız imkansızdı ve onu terk ettim. Aradan bir süre geçtikten sonra beni yeniden aramaya başladı. Tekrar beraber olmak için ısrar etti. Ben de onu hálá sevdiğim için dayanamadım. Kabul ettim. Ama şimdi bir cehennem azabı yaşıyorum. Ona artık hiçbir şekilde güvenemiyorum. Yanındayken bile sürekli onu izliyor ve her an beni aldatabileceğini düşünüyorum. Telefonu çalsa, yanımızdan geçen birilerine baksa, müthiş tedirgin oluyorum ve her an bu nedenle kavga çıkarıyorum. Bu durumda bu ilişkiyi sürdürmeli miyim? Yoksa onu sevsem de, ayrılmalı mıyım? Beni yeniden aldatır mı? Siz ne düşünüyorsunuz?

RUMUZ: KABUS

Canım kızım, erkeklerin ne yapacağı önceden kestirilir mi hiç? Biliyorsun, onlar yapı olarak çok eşlilikten yanadırlar. Birini çılgın gibi sevseler de gözleri bir başkasına kayabilir her an. Bu yüzden karşı cinse ellerinde olmayan bir çekilme ve zaaf gösterebilirler. Dar bir eteğin yırtmacından görünen zarif bir çift bacak ya da biraz açık bir yakanın gözler önüne serdiği dolgun göğüsler, onların başlarını döndürmeye yeterlidir. Hele kadınların ve kızların da pek cilveli oldukları günümüzde, hemen kolaylıkla arkadaşlık kurabildikleri de dikkate alınacak olursa...

Bu seninki de anlaşılan böyle bir zaafa düşmüş olmalı. Seni sevse de, başını döndüren bir güzele kapılıvermiş. Şimdi belki de gerçekten pişmandır. Sana yeniden döndüğüne göre, anlaşılan sen ağır basmışsın. Ya bu olanları unutup, ona eskisi gibi sevgiyle yaklaşacaksın. Ya da artık güvenemiyorsan ona ve kendine yaşamı cehennem haline getiriyorsan, ayrılacaksın. Ancak şunu unutma ki seninki özel bir örnek değil. Tanışacağın yeni bir gencin aynı şeyi yapmayacağını hiç kimse garanti edemez. Bu açıdan, sevdiğin genç eğer gerçekten pişmansa, onunla biraz daha fazla şansın olabilir.
Yazarın Tüm Yazıları