Sevindirici bir cenaze töreni

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Cenazeler bende, insan ilişkilerine, dostluklara, düşmanlıklara dair öyle çağrışımlar uyandırır ki, bini gelir bini gider.

Oradaki buluşmaların insan topoğrafyasını, fizyonomilerden okumaya kalkışırım. Görev bilip de gelenlerle, yürekten gelenlerin farkı yüze vurur.

Kendini göstermek isteyenlerle, köşelere çekilip üzüntüyü yaşayanlar iki farklı gruptur.

Yavuz Gökmen'in cenazesi benim için bir insanlık laboratuarı özelliği taşıdı.

Politikacıların hepsini bir arada görünce, ona gösterdikleri sevginin tanığı oldum. Pekala karşıtlıklar koalisyonu yapılabiliyormuş. İlle de cenazede mi?

Sadece resmi günlerde mecburiyetten buluşanlar, gönül rızasıyla, sevgi gücüyle bir araya geldiler, Kocatepe Camii'nin avlusunda. Üç saat sonra birbirlerinin kuyusunu kazacak olanlar, ölüm karşısında ne düşünüyorlardı acaba? Hayatın değmezliğine bir saniye olsun, bir romanda, bir şiirde, gözleri takılmış mıydı ?

Bunca farklı düşüncede, zevkte kişinin Yavuz Gökmen'in cenazesinde buluşmasının anlamı yorumlanmalıyıdı.

Anormal bir ölümle aramızdan ayrılmamıştı. Teröre kurban gitmemişti. Kötü bir sürpriz yapmıştı dostlarına.

* * *

BAZI cenaze törenlerine bütün partilerin liderleri katılmayabilirdi. Ona kızanlar ne kadar çoktu. Ama biliyorlardı ki, bu kırgınlık hiç bir çıkara tahvil edilmemişti.

Düşmanların bile dost olacağını gösteren bir cenaze töreni; bizim için herhalde gündelik ruh pintiliklerimize ara verdiren bir andı.

Hürriyet'te; onun için hazırlanan sayfadaki, 4 eğilim, Gökmen'in cenazesinde buluştu başlığı oranın en doğru, en gerçekçi tanımıydı.

Sorunların, kısır tafraların ardındaki kördüğümü, hep bu dört eğilimin bir araya gelmesiyle gerçekleşti. Herkesin Türkiye'si aynı ama herkesin sahip çıkış biçimi farklı. Düşünce, duygu coğrafyası aynı, algılayışı farklı.

Yavuz Gökmen'i sevenler, belki de aynı zamanda karşı olanlar onun cenazesinde buluştu.

Zaman zaman resmi tarih sözünü, gerçeklerin örtbas edilmesi biçiminde anlarız. Gerçek payı da vardır. Ancak biz resmi tarihin dışındakilere pek tahammül edemeyiz.

Yavuz Gökmen'in yazdıkları; gayrıresmi tarihin güncel olaylara yansıyışıydı.

Resmi tarihin hepimiz bir bölümüne sahip çıkıyoruz ama gerçek resmi tarihin içinde onu bütünleyen gayrıresmi tarih de vardır. Karşıtı olmayan kavram yaşar mı?

Cenazeye katılanlar; resmi/gayrıresmi tarih içinde yerini aldı.

Sevgili Zeynep Atikkan'ın edebi tad alarak okuduğum Yavuz başlıklı mersiyesi, bizi bize gösteriyor. Ne yazdı Zeynep Atikkan, gaddar, hoşgörüsüz ve sevgisiz ortamlar. Küçük hesapların döndüğü küçük dünyalar, nefretin iğdiş ettiği insanlar.

Sanki bu cümleler, toplumumuzun son yıllarıdaki durumunu tasvir ediyor.

* * *

ÖLÜMÜNE çok üzüldük. Bu ölüm, insanların birleşebileceğini, sevgide anlaştıkları sürece başka karşıt düşüncelerde de birbirlerini anlayabileceklerini gösterdi.

Üzüntüyü bile tahammül edilir kılan bir özellik.



Yazarın Tüm Yazıları