Şehir suyuna müsekkin katalım

SAAT 12.18

Moral olarak bitmiş bir vatandaşım.

Haberin Devamı

Devrimci Karargâh’tan kurtulsam polis operasyonundan kurtulamayacakmışım gibi bir his yuvalandı içime.

Vasat’tan kaçsam Ergenekon’a takılacağım.

Domuz Gribi’nin gazabından kurtulsam bile “Kırım nire, Kongo nire?.. Olsun birader ben seni İstanbul’da da olsa ısıracağım” diyen bir keneyle kesişecek yolum sanki.

Ve bir yandan da hayat devam ediyor.

Saat 12.19

Daha Fetokulli, Gatakulli, yandaş/yalaka medya, “Obama bu sene de efelek demedi, onun yerine labada dedi sayın seyirciler”e sıra gelmeden tükenmiş hissediyorum kendimi.

Şiddetle örülü bir hayata tıkılma hissi boğucu.

Endişe zihne hakim olunca algı da sapıtıyor.

Ekonomik kriz sanki Satürn’ü vurmuş.

Kriz haberlerini “Yok olmaya tutmuş el sanatlarımızdan semercilik” belgeseli gibi algılayacak kıvama gelmişiz.

Haberin Devamı

Bu durumda hükümet radikal kararlar almalı, bütün memlekete “The Saba Tümer Neşesi” verecek hamleler tasarlamalı...

Başbakan Erdoğan’ı “Un-dos-tres minutos Amigo! Nifak tohumu saçirsen!..” şeklinde öfkelendirmek istemem.

Bu sebepten çözüm önerimi hazırladım: Şehir suyuna müsekkin katalım...

Ondan sonra sen rahat, ben rahat, herkes rahat...

Yoksa toplu halde gevşeteceğiz vidaları, sıkacak adam kalmayacak ortada...

Bu yalaka uyarısına dikkat

AYNI gün, aynı gazetenin iki yazarı da “yalakalara dikkat”, “dalkavuklara dikkat” diye noktalıyorsa yazısını...

Ve bu gazete hükümetin her yaptığını “Zafer... Zaferinyo... Zaferovski... Zafertiyev...” şeklinde duyuran Star Gazetesi ise...

Uzun ve tozlu yoldan gelmiş bir kovboy edasıyla durmak, atı yalağa bağlamak ve yazılara bir bakmak gerekir.

Ne demiş mesela Şamil Tayyar?

“Arınçlar’a ihtiyaç var” başlığı altındaki yazısına şöyle düğüm atmış:

“Tarih yalakalar değil, gerçek dostlarla yazılır...”

İfadeyi güçlendirip, Türkçe’ye daha uygun hale getirmek için “yalakalarla” deseydi daha iyi olurdu.

Çok da mühim değil...

¡ ¡ ¡

Bir başka Star yazarı Mehdi Tanaman da “İncir ağacı” başlıklı yazısında bir incir ağacı/dalkavuk metaforu yarattıktan sonra son sözünü söylüyor:

“Dikkat edin çevresinde dalkavuk barındıranlar halk değil. Genellikle makam ve mevki sahipleridir.

Haberin Devamı

Görevimiz onları ikaz etmek. Dikkat edin dalkavuklar sizi başarıya değil batağa sürükler.”

Tamam mı, anladık mı arkadaşlar?

Bakın Hürriyet yazsa inanmazsınız; fakat Star uyarıyor.

Teşbihin dalağını yararak, mahalle maçlarındaki ifadeyle söylersek:

“Adamın gol diyo!”

Yazarın Tüm Yazıları