Sedat Ergin: İstanbul Boğazı'nı bekleyen tehlike

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

İstanbul Boğazı'nın güvenliği açısından hayati önem taşıyan bir proje, İstanbul Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun aldığı bir ‘‘ret’’ kararı nedeniyle askıya alınmış bulunuyor.

Kurul kararı, Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı döneminde kararlaştırılan ve koordinasyonu başbakan başmüşaviri sıfatıyla eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya'ya verilen projeyi tümüyle tehlikeye soktu.

‘‘Türk Boğazları Gemi Trafik Yönetim ve Bilgi Sistemi’’ başlıklı proje, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının uluslararası deniz ulaşımına açık, ‘‘dünyanın en riskli su yolu’’ haline gelmesi üzerine başvurulan başlıca önlem olarak ortaya çıkmıştı.

Bu ihtiyacı yaratan faktörlerden biri de, Boğazlar'ın güvenliğinin Uluslararası Denizcilik Örgütü'nde (IMO) de önemli bir sorun olarak gündeme gelmesi ve Rusya'nın Boğazlar'daki trafik kontrolü için uluslararası denetim önermesiydi.

Türkiye'nin gerekli önlemleri kendi başına alacağı yolunda yaptığı taahhüdün ardından projelendirme çalışmasına girişildi.

Sonuçlanan projenin İstanbul ayağı, Boğaz'ın muhtelif noktalarına yerleştirilecek 30'ar metre yüksekliğinde 8 adet radar kulesi ve teknik servis binalarının yapımı ile boğazdaki trafiğin bilgisayar ortamında denetlenmesini öngörüyor.

Sorun projenin İstanbul ve Çanakkale'deki Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları'na gönderilmesiyle başgösterdi. Çanakkale'deki kurul kendi bölümüne onay verirken, İstanbul'daki kurul projeyi tümden reddettti.

Kurulun ret kararının gerekçelerinden biri, kule ve teknik servis binalarının inşaat yasağı getirilmiş olan SİT alanı bölgesinde olması.

Ancak, asıl tartışma yaratan, kurulun siyasi gerekçeler de öne sürmesi. Kurul, ret kararında, en önemli gerekçelerinden birini Bakü-Ceyhan petrol boru hattı projesine dayandırıyor.

Boğazlar'ın güvenliği açısından Akdeniz petrol boru hattının hayata geçirilmesinin gerektiğini vurgulayan kurul, kurulacak sistemin Boğazlar'dan petrol tankerlerinin geçişini meşru ve devamlı kılacağı, Akdeniz hattını tehlikeye sokacağı tezini ortaya atıyor.

Kurul, önerilen proje yerine, tanker geçişini sürekli kılmayacak geçici yöntemler öneriyor; bu çerçevede, kule ve bina yapımı gerektirmeyen ileri teknolojik sistemlerin araştırılmasını istiyor.

Buna karşılık, proje sorumluları, dünyada tüm dar su yollarında seyir güvenliğinin benzer sistemlerle sağlandığını hatırlatarak, Elbe Nehri, Norveç, New York ve Rotterdam örneklerini hatırlatıyorlar.

Bir karşı görüş de şu: Tanker ve tehlikeli yük taşıyan gemiler trafik hacminin yaklaşık yüzde 10'unu oluşturuyor. Bu durumda, geri kalan yüzde 90'lık hacim yine risk oluşturmaya devam ediyor.

Bir başka deyişle, petrol tankerleri geçse de geçmese de, projeye duyulan ihtiyaç ortadan kalkmayacak.

Tarafların görüşleri arasında bir uzlaşı noktası bulunamazken, kurul kararı kesin olduğu için İstanbul Boğazı'nın güvenliğini sağlayacak olan proje çözümsüzlüğe doğru seyrediyor.



Yazarın Tüm Yazıları