Şarkı söylemek futboldan zor

Ümit Davala, hakkında en çok konuşulan futbolculardan biri. O bugüne kadar sadece başarılı futbol yaşamıyla değil, kazıttığı saçları, gazetecilerle kavgası ve Ayşe Hatun Önal’la yaşadığı aşkla da gündeme geldi.

Davala, şimdi rap albümüyle milyonların karşısında. Gerçi futbol sezonu başladığında şarkı söylemeye ara vereceğini söylüyor ama itiraf da ediyor: ‘Şarkı söylemek, futboldan daha zormuş!’

Ümit Davala, ‘2-0-0-4’ adındaki rap albümünü, ‘Ruhumdaki serseriliği bir şekilde ortaya çıkarmak istedim. Bunu da rap’le yakaladım. Çünkü çocukluğumdan beri hep rap söylerim’ diye anlatıyor. Şarkıcılığa hala alışamamış, ‘Bana şarkıcı denilmesi tuhafıma gidiyor. Ne şarkıcılığa ne de bu aleme alıştım’ diyor.

İLK KAZANCIM 500 MARK

Beş yaşında futbola ve okula başladım. 15 yaşında liseyi bitirdim. Liseyi bitirdikten sonra meslek yüksek okulunda bilgisayar eğitimi almaya başladım. Bu arada hem okuyor hem de çalışıyordum. Bir ara araba tamirhanesinde bile çalıştım. Çok zor şartlarda yaşadığımız için kendi harçlığımı, kendimin kazanması gerekiyordu. İlk kazandığım para 500 marktı. Ancak lise son sınıftayken futbolcu olmak istedim. Çünkü hem iş, hem de futbol bir arada yürümüyordu. Dolayısıyla bir karar vermem gerekiyordu, tercihimi futboldan yana kullandım. Futbol hayatım ilk olarak Türkspor’da başladı. Ve 20 yaşıma geldiğim zaman Türkiye’de futbol oynamak istedim.

KARŞIYAKA BENİ İSTEMEDİ

Bir gün eşyalarımı topladığım gibi İzmir’de yaşayan dayımın yanına gittim. O tarihlerde yine dayımla birlikte Karşıyakaspor’a gittik. Para falan istememiştim. Sadece bir yerden futbola başlamak istiyordum. Ancak beni kabul etmediler. O gün içimi bir hırs bürüdü. Kendi kendime, ‘Türkiye’nin en başarılı futbolcularından biri olacağım’ diye söz verdim, pes etmedim. Bir süre sonra bir ağabeyim sayesinde Afyonspor ile görüşmeye gittim. 1993 yılıydı ve 10 bin mark karşılığında Afyonspor’la mukavele yaptım. Çok zorlandım. Çünkü Almanya’dan geldiğim için her şey bana yabancıydı. Afyon çok ufak bir şehirdi ve yaşam şartları çok farklıydı. Öyle ki anlaşma yaptıktan birkaç hafta sonra Almanya’ya dönmeye karar verdim. Ancak dayım pasaportumu sakladığı için zorunlu olarak kaldım.

FUTBOLCU FIRLAMA OLMALI

Futbolcu insan fırlamadır. Saha içindeyken de bu fırlamalığı görebilirsiniz. Yani birazcık sivri olmanız gerek. Yoksa kaybolup gidersiniz. Ön planda olan, iyi oynayan, kendinden söz ettiren efendi futbolcular da var ama bana göre sivrilik şart. Dolayısıyla bu anlamda ben biraz sivri, biraz fırlama bir insanım. Dış görüntümde değişiklik yapmayı seviyorum. Ama bunu sivrilik adına değil, mutlu olduğum için yapıyorum. 11 yıldır profesyonel futbol hayatım var. Hep işimle var oldum. Fiziğimle ya da yaptığım değişikliklerle değil. Bunu çok iyi ayarlamanız gerek.

DUŞTA RAP SÖYLERDİM

Çocukluğundan beri müziğin içindeyim. Rap ve Hip Hop tarzını çok seviyorum. Her türlü müziği dinlerim ama kendimi bu tarzlara daha yakın hissediyorum. Mesela İbrahim Tatlıses’i çok beğenirim Ama asla onun tarzını sesimde yakalayamam. Ama bunu rap müzikte çok rahat yapabiliyorum. Bu ritme karşı inanılmaz bir sempatim var. Belki de rap’i bu kadar sevmemin nedeni, ruhumun bir köşesinde olan o serseri tarafımın ortaya çıkmasıdır. Mesela ben soyunma odalarında duşa girdiğim zaman bile rap söyleyerek duş yapardım. Galatasaray’daki arkadaşlarımın hepsi bunu çok iyi bilir. Ben çok rahat bir insanım. Rap zaten rahat bir tarz. Tam bana uygun. Ama günün birinde şarkıcı olacağımı, bir albüm yapacağımı hiç düşünmemiştim.

SAHNEDE TEK BAŞINASIN

Ufuk Yıldırım ile çok uzun süredir arkadaşız. 2,5 yıl önce konuşurken konu müziğe geldi. Ufuk rap’i sevdiğimi biliyordu. Bana, ‘Gel sana bir albüm yapalım’ dedi. Ben de hiç düşünmeden kabul ettim. Yalnız şunun altını çiziyorum: Benim ilk göz ağrım spordur, futboldur. Onun dışında hiçbir şey düşünmüyorum. Konser vermek istiyorum ama futbol sezonu başladığı zaman benim için her şey biter. Futbolla tanınıyorum, öyle sürmesinden yanayım. Ben şarkıcılığı hobi olarak ama severek yapıyorum. Ancak şu da bir gerçek ki, şarkıcı olmak futbolcu olmaktan daha zor bir işmiş. Statta 80 bin kişi olsa bile kimseyi görmüyorsun, duymuyorsun. Sadece topa konsantre oluyorsun. Fakat şarkı söylerken muhatabın insanlar. Çünkü sahnede tek başınasın. Elinde mikrofonla o insanlara şarkı söylemek gerçekten çok zor bir iş. Dolayısıyla şarkı kimliğine çok alışamadım. Kendime yakıştırıyorum ama iyi bir futbolcu olarak anılmak istiyorum.

BU ORTAMA ALIŞAMADIM

Tabii ki bu işi yarım yapmak istemiyorum. Kendimi geliştireceğim ve albümlerimin devamı olacak. İnsanların tepkileri çok iyi ve satışlar umduğumuzdan da daha iyi. Almanya’da da tepkiler çok iyi. Önümüzdeki günlerde ikinci klibi çekeceğiz. Aslına bakarsanız ben bu işi çok sevdim. Sadece ortama alışamadım o kadar. Tabii ki albümün bu kadar ilgi görmesinde futbolcu kimliğimin çok büyük etkisi var. Bir de Kayahan, İzel, Kubat, Serdar Ortaç gibi çok değerli isimlerle yaptık bu albümü. Onların desteğini asla unutamam.

BİR GRUP KURABİLİRİM

Bu arada futbolcu arkadaşlarım da çok destek oldu. Stüdyo aşamasındayken birçok arkadaşım beni yalnız bırakmadı. Ama sahne önünde yalnız kaldım. Rap’çiler genellikle kalabalık olur. Ama ben tek başımayım. Fakat hiç belli olmaz. Belki ileride diğer futbolcu arkadaşlarımla bir grup olabiliriz. Mesela Berkant çok güzel dans eder. Ümit Karan iyi şarkı söyler. Bu ekibe Volkan ve Tayfur’u da dahil ettik mi, kimse bizim önümüze geçemez. Şaka bir yana bu ekiple bir klip çekmek istiyorum. Muhteşem bir şey olur.

Ayşe’yi 2 yıldır görmüyorum

Ayşe Hatun Önal ile barıştığım yazıldı. Kendisini 2 yıldır görmüyorum bile. Benim için bitmiş, bitmiştir. Barışmak gibi bir şey söz konusu bile olamaz. Ama birkaç şarkısını televizyonda dinledim. Albümü güzel olmuş. Belki ileride ben de şarkılarımı tekno tarzında yapabilirim. Şu an ise hayatımda kimse yok. 31 yaşındayım. Tabii ki evlenmek, 3,4 tane de çocuğumun olmasını istiyorum. Ancak sanırım evde kaldım. Beni kimse istemiyor. Yakında gazete ilanı falan vereceğim. Şaka bir yana sanırım ilişki içinde biraz zor bir insanım. Bu da kıskançlığımdan kaynaklanıyor. Kadınımın kıyafetlerine falan karışırım. Biraz sert erkeğim diyebiliriz. O yüzden bıyık bıraktım zaten. Şaka... Ben, sevdiğimin üzerine çok düşerim. Eğer karşı taraf biraz geniş davranırsa, o zaman yürümüyor işte. Bunun için karşımdaki insanın beni çok iyi anlaması gerek. Bir kere nişanlandım. Ancak yukarıdaki sebeplerden dolayı ayrıldık. Şimdilik evliliği düşünmüyorum. Ama yine de büyük konuşmamak gerek.

G.Saray’dan 1 milyon dolar alacağım var

Galatasaray’dan hiçbir problem yaşamadan ayrıldım. Kimseyle ne kırgınlığım ne de kavgam var. Hep para yüzünden anlaşamadığım, çok para istediğim yazıldı. Çok para istediğim için ayrılmak zorunda kalmadım. Hatta kulübün bana hala borcu vardır. Ve borçlarını da ödemesini bekliyorum. Galatasaray’dan Milan’a 3 milyon 750 bin dolara transfer oldum. Alacağım olmasına rağmen bütün bunları bir kenara itip, gittim. Çünkü öderler diye düşünüyordum. Yaklaşık 2 yıldır alamadım. Ben büyük bir fedakarlık gösterdim. Zaman zaman ödeme konusunda konuşuyorum ama henüz bir ses çıkmadı. Bir milyon dolara yakın alacağım var. Ben dünya kupasından sonra İnter’e takas usulü transfer oldum. Sonra İnter’den Galatasaray’a geldim. O sezon Fatih Hoca da gelmişti. Çok başarılı bir dönemden sonra Galatasaray’a geri gelmiştim. Herkes takımdan dolayısıyla da benden aynı başarıyı bekliyordu. Fakat dünya kupasından sonra ben ve diğer futbolcu arkadaşlarımda bir düşüş göründü. Bunun sebebi de çok az tatil yapmıştık. Kimse daha doğru dürüst kafasını boşaltamamıştı. Tabii ki insan bir yerde sonra hayatında sadece iş olduğu için sıkılıyor. Ancak ben yine de elimden geleni yapmaya çalıştım. Asla boş vermedim.

FUTBOLU ALMANYA’DA NOKTALAYACAĞIM

Werder Bremen ile 3 yıllık bir anlaşmam var. Belki onun üzerine bir yıl daha eklerim. Ben futbol hayatımı orada sonlandırmak istiyorum. Sanırım futbol oynamak için bir daha Türkiye’ye dönmem. Belki bir antrenör olarak, menajer olarak gelebilirim ama futbol oynamayı kesinlikle düşünmüyorum. Almanya’da bir futbol okulu açacağım. Daha sonra İzmir’e yerleşmeyi, orada yaşamayı düşünüyorum. Türkiye’de herhangi bir iş kurmayı düşünmüyorum. Sadece müzikle ilgileneceğim.
Yazarın Tüm Yazıları