Sarıgül ayda 30 bin dolar kira getirecek yeri bilimin hizmetine verdi

Sarıgül, güne saat 06.00’da başlamış. Maslak’taki bir taksi durağını açmış, ardından Ayazağa’da bakkalarla toplantı yapmış, bir cam fabrikasında işçileri ziyaret etmiş.

Bilim Merkezi’nde 09.30’daki buluşmamız, erken başlayan günün dördüncü randevusuydu Sarıgül için.

Bilim Merkezi, 1 Eylül 2004 tarihinden beri Fulya’daki bin metrekarelik yerinde.

Daha önceleri İstanbul Teknik Üniversitesi’nin bünyesindeki bir binadaydı. Ancak İTÜ ile anlaşmazlık olunca merkez kendisine yeni bir yer aramak zorunda kalıyor.

Şerif Kaynar, Şişli Belediyesi’ni yer talebiyle ziyaret ettiklerini ve Sarıgül’ün kendilerine hemen kucak açtıklarını söylüyor.

"Sarıgül olmasaydı Bilim Merkezi olmayacaktı" diye ilave ediyor. Fulya’nın en işlek noktasındaki bin metrekarelik bu alana daha önce Hüsnü Özyeğin, ŞampiyonSA talip olmuş. Sarıgül "Burası ayda en az 30 bin dolar kira getirebilir. Ama biz Türkiye’nin bilime, teknolojiye dönük çağdaş geleceğinin burada, Şişli’de başlamasını istedik" diyor.

Bilim Merkezlerinin sayısı Hindistan’da 46. Almanya’da ise 138. Türkiye’deki tek örnek Şişli’de. Belediyenin, sivil toplum kuruluşlarının ve iş dünyasının katkısıyla faaliyetine devam eden Bilim Merkezi’ni günde ortalama 800 çocuk ziyaret ediyor.

TÜRKİYE’NİN DÜŞÜNCE YAPISI ŞİŞLİ’DEN DEĞİŞİYOR

Şişli Belediyesi çocukların merkezi gelmelerini sağlamak için araçlar temin ediyor. Sarıgül ve Kaynar ile sohbet ederken merkez bir anda çocukların istilasına uğruyor.

5 ile 12 yaş grubundaki çocuklara hitap eden Bilim Merkezi, hem öğretiyor, hem deney yapma olanağı sağlıyor. Haftanın yedi günü açık ve 3 YTL ile ziyaret edilebiliyor.

Bu ücreti veremeyen öğrenciler için sponsor şirketler bulunuyor.

Sarıgül, "Şişli’ye bağlı okullarda 72 bin yoksul öğrenci okuduğunu tespit ettik. Bunların tamamının merkeze gelmesini sağlayacağız" diyor.

Henüz öğrenme çağında olanların bilimle, teknolojiyle tanışmalarını sağlamaktan memnun Şişli Belediye Başkanı.

Kartal’dan, Bahçelievler’den öğrenciler geldiğini anlatıyor. "Türkiye’nin düşünce yapısı Şişli’den değişmeye başlıyor" diyor.

İsabet olmuş.

Evrim teorisine karşı, yaratılış, akıllı tasarım gibi teorilerin genç beyinlere enjekte edilmek istendiği bir dönemde Bilim Merkezi’nin işlevi son derece önemli.

Bu arada yeri gelmişken Mahfi Eğilmez’in pazar günkü "Tiktaalik Roseae" yazısını okumanızı öneririm.

Evrim teorisine karşı çıkan akıllı tasarım kuramının son bilimsel araştırmalarla nasıl çürütüldüğünü yazmış.

Bilim Merkezi’ne dönersek önümüzdeki ay burayı ziyaret edecek çocuk sayısı 10 bin.

Yine önümüzdeki ay "mikroplarla" ilgili faaliyet var.

Ziyaretçi çocukların anı defterine neler yazdığını okudum.

Hepsi memnun, özellikle de deney yapmaktan mutlu.

"Gen bilimle ilgili daha çok şeyler görseydik keşke" diye yazmış birisi.

Diyeceğim şu, çocuklarımızın bilimin aydınlık yüzüyle buluşmasını istiyorsak Türkiye’deki tek örnek olan Bilim Merkezi’ne hepimizin destek olması gerek.

Sarıgül’ün 3 yıldır üzerinde çalıştığı proje

SARIGÜL ile sohbet ister istemez bir yerde geliyor siyasete kadar uzanıyor. Zaten Sarıgül’ü izlediğinizde sürekli bir seçim kampanyasının içindeymiş gibi davrandığını fark ediyorsunuz.

Gidiyor, Bilim Merkezi’ni ziyaret eden öğrencilerle, öğretmenleriyle konuşuyor.

Bahçedekilerle tokalaşıyor. Belediye seçimlere daha çok var ama o hesabını yapmış bile. "Geçen seçimlerde yüzde 70 oranında oy almıştı. Önümüzdeki seçimlerde yüzde 80 almazsam bırakırım" diyor.

Hedefi 120 bin oy. "Şaşmaz" diyor "hesabımı yaptım". Peki ya genel seçimler?

CHP’nin durumu? "Bu konuyu daha sonra konuşalım" diyor. Bu arada Sarıgül, önümüzdeki mayıs ayında kamuoyuna çok önemli bir proje açıklama hazırlığında.

"Tam 3 yıldan beri üzerinde çalıştığım, Almanya’dan esinlenmiş olduğum bir proje. İş dünyasına yönelik. Duyurduğumda yer yerinden oynayacak".

Ne olduğuna ilişkin ipucu vermiyor. Çaresiz mayıs ayını bekleyeceğiz.