Sarı, kırmızı, yeşil şeritli resmi davetiye

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Gelecek perşembe günü Fırat Üniversitesi'nde ‘‘Bilgi Şöleni’’ adı altında bir faaliyet düzenleniyor.

Önümde bu şölenin davetiyesi duruyor.

Davet sahibi Devlet Bakanı Aydın Tümen.

Davetiyedeki metni aynen aktarıyorum:

‘‘Sorumluluğumdaki Devlet Bakanlığı'nın bağlı kuruluşu Atatürk Yüksek Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı ile Fırat Üniversitesi Rektörlüğü'nün birlikte düzenlediği ‘Türk Dünyasında Nevruz Üçüncü Uluslararası Bilgi Şöleni'ni onurlandırmanızı dilerim.’’

BAŞBAKAN KATILABİLİR

Davetiyede verilen konuşmacı listesinin başında Başbakan Bülent Ecevit’in de adı var.

Ancak yanına ‘‘Katıldıkları takdirde’’ ifadesi konmuş.

Demek ki katılıp katılmayacağı henüz belli değil.

Buraya kadar çok yeni ve ilginç bir şey yok.

Çünkü devlet, bir Nevruz kutlamasına ilk defa katılmıyor.

Hatta bir ara Nevruz'un resmi bayram olarak kabulü bile gündeme geldi.

Ancak davetiyede dikkati çeken bir başka özellik daha var.

Davetiyenin dışına sarı, kırmızı ve yeşil renklerden oluşan yan yana üç şerit basılmış.

BÖLÜCÜ RENKLER Mİ?

Bu renkler hemen herkese, bölücü örgütlerin kullandığı flamaları hatırlatıyor.

O nedenle davetiyenin dışına sarı, kırmızı, yeşil renkli şeritlerin basılması hemen dikkati çekiyor.

Bunu görünce konuyu araştırma ihtiyacı duydum.

Acaba devletin son yıllarda PKK'nın amblemi haline gelen bu renklere bakışı neydi?

Ben, bir Türk devlet yetkilisinin bu renklerle ilişkisine ilk defa Özal'ın ölümünden sonra rastlamıştım.

Yanılmıyorsam, ölümünden sonraki hafta yayınlanan Aktüel Dergisi'nde, Özal'ın Diyarbakır'da yerel halktan bazı kişilerle omuz omuza dans ederken çekilmiş bir fotoğrafı yayınlanmıştı.

O fotoğrafta, Özal'ın elinde sarı, kırmızı, yeşil renklerden oluşan mendil vardı.

Ondan sonra buna benzer başka bir olayla karşılaşmamıştım.

Dün davetiyenin üzerinde aynı renkleri görünce araştırdım. Araştırınca ilginç bazı bilgilere ulaştım.

ASKER DE KULLANDI

Meğer aynı renkleri daha önce Genelkurmay Başkanlığı da broşürlerde kullanmış.

Bazı çevreler bunu eleştirince açıklama da yapmışlar.

Ankara bürosundan arkadaşlar ‘‘Nevruz ve Renkler’’ adlı bir kitabı ilettiler.

Bu, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir seminerin derlemesiydi.

Derlemeyi yapanlar da Prof. Sadık Tuncel ile Elmas Kılıç.

Bu derlemenin içinde Reşat Genç adlı bir araştırmacının renklerle ilgili çalışması da var.

Buna göre sarı, kırmızı, yeşil renklerden oluşan bu alaşım, tarihte bazı Türk boyları tarafından bayrak veya flama olarak kullanılmış.

Bunlardan biri de Göktürkler'miş.

O nedenle devlet, bu renkleri Kürt bölücü hareketinin simgesi olarak görüp reddetmiyor.

Belki de yöresel bir renk olarak kabul ediyor.

YA ÖTEKİLER

Nitekim Fırat Üniversitesi'ndeki şölene katılan konuşmacılardan birisi de Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Mehmet Nevruzoğlu.

Büyükelçinin soyadı Nevruz adıyla ilgili.

Davetiyede kendisinin şölene, ‘‘Türk dünyası büyükelçileri adına katıldığı’’ belirtiliyor.

Kısaca elime geçen bu davetiye, devletin sarı, kırmızı, yeşil renklerle davalı olmadığını, tam aksine barışık olduğunu gösteriyor.

Bunu görünce aklıma başka şeyler de geldi.

Acaba yöresel renklerle barışmayı bilen devlet, kültürün başka unsurları ile de barışamaz mı?

Bence rahatlıkla barışabilir.

Ve bunun da zamanı geldi.



Yazarın Tüm Yazıları