Samanyolu tartışması

Burada kendisine teşekkür borçlu olduğum tek kişi var; o da Prof. Dr. Şekip Kantarcı.

Elinde notası var, böylece makamını, usulünü öğrendik. Bence ondan sonra, Şekip Kantarcı’nın verdiği belgelendirilmiş bilgiye saygı gösterelim, polemiklerden vazgeçelim.

Verdiği bilginin önemi, onun tıp öğrenimi yanı sıra konservatuvardan da mezun olmasından kaynaklanıyor.

Sözlü tanıklıkların, Şark’a özgü -Doğu ile Şark arasında ben anlam farkı bulurum- rivayetlere, ispatlanamayan anılara dayalı iddiaları benim için bir değer taşımıyor.

* * *

TEOMAN ALPAY günümüz bestecilerinden, onun eserleri üzerine sağlam bilgi edinecek kaynaklarımız yoksa, yüzyıllar önceki sanatçılarımız üzerine bilgiyi nerden alacağız?

Hiçbir yerden.

Sanırım ailesinin elinde yayınlanmamış, çalınmamış notalar vardır. Onları alıp koruyabilecek bir kurum var mı? Müzikçilerin haklarını koruyan dernekler, kuruluşlar bu notaları alacaklar mı? Ya da ailesinin bu konudaki kararı ne olacak?

Ben de bundan sonra ünlü tarihçi Charles Seignobos gibi yapacağım. O kendisine anlatılanları dinler, sonra da belge nerde diye sorarmış. Belge göstermeyenlere kulaklarını boşaltma hareketi yaparmış; rivayetler, dedikodular kulağında kalmasın diye.

* * *

ŞİMDİ hepimizin düştüğü bir yanlışlığın üzüntüsünden söz etmeliyim.

Teoman Alpay iyi bir besteciydi, çok sevdiğim besteleri vardı. Onları kendisinden de dinledim.

Bir besteci sadece bir besteye indirgenerek değerlendiriliyorsa, bu sanatçılara karşı gösterdiğimiz yüzeysel tavrın trajik grafiğidir.

Bekliyorum, Samanyolu araştırmaları(!) bitsin, sıra diğer bestelere gelsin.