Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

OKUR MEKTUPLARI

Trigliserit tehlikeli midir?

62 yaşındayım. Kısa bir süre önce yaptırdığım trigliserit tahlilinde 277 sonucu çıktı. Bunun yüksek olduğunu söylediler.Trigliserid nedir? Bu sonuç tehlikeli midir? Rejim nasıl yapılır. A. ABACI

GENEL olarak ’kan yağları’ diye adlandırılan bir grup yağlı molekül arasında trigliserid de vardır. Halk arasında daha çok kolesterolün tanındığı kan yağları, damar sertliği ya da ateroskleroz diye adlandırılan sorunun oluşumunda risk faktörü oluşturur. Aralarında bazı küçük yapısal farklar olsa da, kolesterol için okuduklarınız ve bildiklerinizi trgliseride de uyarlayabiliriniz.

Sizde bulunan 277 gibi bir değer biraz yüksek ama, paniklemeyi gerektirecek bir oran değil. Perhizle kısa bir sürede normal sınırlara ineceğini düşünüyorum. Trigliserit, kolesterole oranla, perhize daha kısa zamanda cevap verir. Tabii bu cevap her iki yön için de geçerlidir. Yani inişi kolay olduğu gibi, yükselişi de hızlı olmaktadır. Trigliserid, alkol kullanımından kolay etkilenir. Fazla alkol kullananların kanındaki trigliserid düzeyi genellikle yüksek olmaktadır.

Dikkat ederseniz, yazımın başından beri, kandaki trigliserid düzeyinin olması gereken sınırdan bahsetmedim. Kalp-damar sorunlarından korunmada modern yöntemler, her hastanın ayrı ayrı değerlendirilmesini öngörüyor. Hastada mevcut olan diğer riskleri de dikkate alarak her hasta için ayrı sınırlar ya da daha doğrusu hedefler belirlenmelidir. Örneğin, ailesinde erken yaşlarda ortaya çıkmış kalp damar hastalığı sorunu olan bir kişi genetik açıdan risk altındadır. Aynı şekilde yüksek tansiyonu bulunan veya şekeri yüksek ya da sigara içen kişiler ayrı ayrı riskler taşır. Bu riskler, farklı önemlerde olmakla beraber oldukça uzun bir liste oluştururlar. İşte hekimliği sanat yönü burada başlar. Bu risk faktörlerinden mümkün olanları ortadan kaldırarak kişinin kalp-damar hastalığına yakalanma riskini azaltmak mümkün olabilir. İşte kan yağları için kesin bir sınır verilememe nedeni budur. Başkaca risk faktörleri varsa kan yağlarını iyice aşağıya çekerek bir ölçüde denge yaratmaya çalışılır.

Sizin için de hedefleri ve yöntemleri doktorunuz belirlemelidir.

Annem ameliyat olsun mu?

Annemin bel fıtığı sorunu ile ilgili sizden bilgi almak istiyorum. 56 yaşında 1.60 boyunda ve 74 kg ağırlığında. Yapılan MR tetkikinde bel fıtığı olduğu söylendi. Beyin ve omurilik doktoru ameliyat önerdi, ortopedi ve fizik tedavi uzmanları istirahat ve ilaç tedavisi öneriyor. Siz bu durumda ameliyatı mı, fizik tedaviyi mi önerirsiniz? H.YÜREKLİ /ANKARA

BEL fıtığı birden fazla tıp branşını ilgilendiren bu nedenle de tedavisinde farklı önerilerle karşılaşılan bir hastalık. Üstelik fıtıklaşma ve buna bağlı olarak omurilik ve sinir köklerindeki basılar farklı derecelerde olabildiği için tedavisindeki görüş farklılıkları da çok değişik olmaktadır.

Annenizdeki gibi durumlarda beyin cerrahisi uzmanları ameliyat önerir, fizik tedaviciler de ameliyatsız tedavi yanlısı olurlar.

Bu gibi durumlarda MR sonuçları önemli olmakla beraber, hastanın muayenesi daha da önem taşır. Eğer hastanın ağrıları ilaçla kontrol edilemeyecek derecede ise daha da önemlisi hastanın bacak kuvvetleri azalıyor, kasları inceliyorsa, kısmen de olsa felce gidiş olduğu için ameliyat gerekir. Böyle bir durum yoksa ilaç, istirahat ve fizik tedavi denenebilir.

Annenizde karar verilebilmesi için bacaklarıyla ilgili nöçrolojik muayenelerin yapılması önemlidir. Ancak bu arada, hangi tedavi yöntemi benimsenirse benimsensin annenizin hızla kilo vermesinin gerekli olduğunu da unutmayın.

Kolay yoruluyorum

38 yaşında Almanya’da yaşayan bir bayanım. Bundan bir buçuk yıl önce hissettiğim rahatsızlık nedeniyle gittiğim doktor, vücudumda su toplaması olduğunu söyledi. Tedavi oldum, bir türlü iyileşemedim.

Şimdi ise konuşurken boğazımda zorlanma oluyor. Yürüdüğüm zaman çok kolay yoruluyorum. Cildimde vücudumda sertleşmeler olmaya başladı. Kalçalarım ağrı yapıyor. Bu konuda tavsiyelerinizi bekliyorum. M.Borucu-ALMANYA

OLAYINIZI sadece su toplaması olarak açıklamanın doğru olmadığı kanısındayım. Ben sizde iki sistemi ilgilendiren hastalıklardan birinin etkili olabileceğini düşünüyorum. Halsizlik, kolay yorulma, vücutta su toplanması (ödem) gibi şikayetler açısından bakıldığında tiroid bezinizin az çalışması demek olan hipotiroidi hastalığı hatıra gelebiliyor. Bunu anlayabilmek için tiroid bezini ilgilendiren T3, T4 ve TSH gibi tahlillerin yapılması gerekiyor.

İkinci ihtimal ise kollajen doku hastalıkları (kollagenose) olarak bilinen gruba ait bir hastalık olan ve tıp dilinde progressif sistemik skleroz (PSS) veya Skleroderma olarak adlandırılabilen deri ve bağ dokusunu tutan bir hastalık. Bunda da bağ dokusu sertleşmesine bağlı olarak tüm hareketlerde ağrı ve kısıtlılık, deride sertleşme ve gerilme gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Bunun için de bir grup tahlil ile bazen deri biopsileri yapılması gerekebilir.

Ev doktorunuza bu ihtimallerden bahsederseniz, sizi ileri tetkik olanağı olan bir merkeze yollayacağını sanıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları