Roman gerçeğine bile tahammül edemeyenler

Ünlü romancıya her zaman sorarlarmış.

‘‘Üstad yazdığınız tarihi gerçekler mi?’’

O da, Yeni Edebiyat dergisindeki Roman Gerçeği yazısında soruları toptan cevaplandırmıştı:

‘‘Evet yazdıklarım gerçektir, roman gerçeği.’’

Salkım Hanımın Taneleri, Yunus Nadi Roman Armağanı'nı kazandığında dostum, eski arkadaşım Yılmaz Karakoyunlu'ya telefon etmiş, kutlamış ve romanını basmak istediğimi söylemiştim, o da kabul etti.

Simavi Yayınları'nın ilk kitabıydı.

Tarihi roman yazan herkesin başına gelen, Karakoyunlu'nun da başına geldi.

Nedim Gürsel'in Boğazkesen'inde çizdiği Fatih Sultan Mehmet portresi, romancının özgün bakış açısının ürünüdür. Ahmet Altan'ın İsyan Günlerinde Aşk'ta gündeme getirdiği 31 Mart Vakası'nı yorumlayışı farklıdır.

Çünkü romanda anlatılan gerçek, Roman Gerçeği'dir.

Ayrıca film, yönetmenin eseridir, romancı bundan sorumlu tutulamaz. Her türün kendine özgü kuralları vardır.

* * *

SALKIM HANIMIN TANELERİ'nin kitabı on yıl önce yayınlandı, filmi iki yıl önce oynadı. MHP Milletvekili Ahmet Çakar'ın yeni suçlaması, bana ünlü Yeniçeri fıkrasını hatırlattı.

Bir gün Yeniçeri ağası, bir Musevi'nin yakasına yapışmış:

Bre çıfıt, demiş, İsa'yı siz öldürmüşsünüz.

Aman ağam, demiş Musevi, iki bin yıl önce olmuştu.

Olsun, ben şimdi duydum, demiş.

Tarihimizle hesaplaşmaktan korkmayalım.

Bütün dünya kendi tarihini romanda ve sinemada işliyor. Ayrıca Yılmaz Karakoyunlu'nun romanını okudum, filmini seyrettim, güdümlü bir sokuşturma hissetmedim.

Onu yapmayacak kadar da ülkesini seven, milliyetçi bir anlayışa sahiptir.

Ahmet Çakar'ın bir eleştirisine karşıyım.

Karakoyunlu'nun anlattıkları özellikle Ermeniler konusundaki devletin resmi teziyle örtüşmüyormuş.

Resmi tarihi yazan bir romana dünya edebiyatında rastlamadım. Roman bize bir dramı iletiyor. Yazarın kendi edebi kişiliğini ortaya koyuyor.

Varlık Vergisi konusunda bazı kitapları okursanız, sanırım Salkım Hanımın Taneleri'ni daha iyi anlarsınız.

Ayhan Aktar'ın Varlık Vergisi ve Türkleştirme Politikaları (İletişim Yayınevi) belgesel bir çalışma olarak o günleri incelemektedir.

* * *

SANATIN gücü ortaya çıktığı için ben mutluyum.

Bir romanın, bir filmin gücünü ispatlar bunca korku.

Roman gerçeğinden bile korkanlara şunu hatırlatalım.

Benden duyun, yüzyıllar önce, Galileo; ‘‘Ama dünya dönüyor’’ demişti.