Radikal’in çalıları

Basın etiği konusunda yangında kül bırakmayan Radikal’de geçenlerde çarpıcı bir haber yer aldı, habercilik adına tartışmak gerek.

Habere göre İstanbul Park ve Bahçeler Müdürü İhsan Şimşek, "Parklara dayanıklı çalılar dikebiliriz, ancak dibinde fuhuş olur diye yapmıyoruz" demişti.

Bu şaşırtıcı açıklama üzerine köşe yazıları yazıldı, ben bile düşündüm "Bu nasıl zihniyet" diye bir yazı yazmayı...

Sonradan ortaya çıktı ki, meğer Şimşek böyle bir sözü asla söylememiş.

Söylemediği bir söz yüzünden günlerce eleştirilen Şimşek’le ilgili bu haberi yapan Radikal, daha sonra haberi İstanbul Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nden bir yetkiliye dayandırdı.

Radikal muhabiri Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nü aramış, oradan ’bir yetkiliyle’ görüşmüş.

Muhabir ’yetkilinin’ kendisine, "Çalı dikmeyiz, dibinde fuhuş olur" dediğini söylüyor.

Bunun üzerine, "Bu açıklamayı İhsan Şimşek’in ağzından yazabilir miyim" diye sormuş muhabir, ’yetkili’ de "Yaz" yanıtını vermiş.

Radikal de bu sözleri Şimşek’e mal ederek haber yapmış.

Şimdi basın etiği dendi mi, diğer gazetelere akıl veren Radikal’cilere sormak gerek;

Böyle habercilik olur mu?

Kim olduğu belli olmayan bir yetkilinin söylediği sözü, kurumun sorumlusuna mal etmek nasıl bir etik anlayıştır?

O zaman Başbakanlığı arayalım karşımıza ilk çıkan ’yetkilinin’ söylediği sözü Erdoğan’ın ağzından haber yapalım. Spor servisleri de Fenerbahçe ya da Galatasaray’dan kim olduğu belli olmayan bir ’yetkiliyle’ konuşup, "Başkan söyledi" diye manşete çeksinler.

İşin ilginci, "Çalı dikmeyiz, dibinde fuhuş olur" cümlesini bırakın Müdür Şimşek’in, herhangi bir yetkilinin söyleyip söylemediği de şüpheli.

Yapılan röportajın bant kaydında bu bölümün olmadığını öğrendim, Radikal’ciler soranlara "Bu bölüm silinmiş" türünden açıklamalar yapıyorlarmış.

Yani tüm veriler Radikal’in haberden çok asparagas yaptığını gösteriyor.

Basın etiği konusunda ahkam kesmeden önce, Radikal’in kendi kapısının önünü süpürmesinde fayda var.

Tehlikenin farkında mısınız

Harun Tan ve Ebru Şallı bunu yaparsa okumamışı, cahili, dünya görmemişi ne yapar bilemiyorum. Şallı arabanın ön koltuğunda 3 yaşındaki oğlu Beren’i kucağına oturtmuş.

Emniyet kemeri takmayıp kendi güvenliğini tehlikeye atmasını geçtim, küçücük çocuğun hayatını tehlikeye atıyor.

Tan ve Şallı bilmez mi, bırakın herhangi bir kazayı en ufak bir frende bile küçücük çocuğun başına gelecekleri?

Bu fotoğraf üzerine konuşurken yayın koordinatörümüz Fikret Abi (Ercan) anlattı.

Torunu Zeytin ABD’de doğduğunda hastaneden çıkarken, hastane yetkilileri arabanın arka koltuğunda bebeğin konabileceği puset olup olmadığını kontrol etmişler. Hatta pusetin bağlantılarının sağlam olup olmadığına bile bizzat bakmışlar.

Bizde ise ülkenin en popüler simaları bile, 3 yaşındaki bebeklerini herkesin gözü önünde tehlikeye atıyorlar.

Ailenin kullandığı Ferrari’nin iki kişilik olması, arka koltuğunun bulunmaması da bu işin savunması olamaz.

O zaman Harun Bey aile olduğunun farkına varıp, spor Ferrari almayacaktı.

Eksi Sözlük’te ne zamandır fotoğraf var?

Arda Turan’ın sarışın bir kızla Bodrum’da teknede öpüştüğü fotoğraflar tüm gazetelerde yer aldı, bir tek Sabah Spor Servisi olayı Ekşi Sözlük’e mal etmiş.

Sabah, "Fotoğraflar dün eksisozluk.com adlı sitede yayınlandı" diye yazmış.

Ekşi Sözlük fotoğraflı haberciliğe başladı da bizim mi haberimiz yok dedim, hemen siteyi açtım.

Ekşi bildiğimiz Ekşi, değişen bir şey yok.

Sabah Spor’un kaynak belirtme konusunda duyarlılığı takdire şayan ama bir de Ekşi Sözlük’ün mantığını anlayıp, sitede fotoğraf yayınlanmadığını bilselerdi.

Ben onlar adına düzelteyim; Arda’nın söz konusu fotoğrafları Hello’da yayınlandı ve muhabir Suat Ekiz tarafından çekildi.
Yazarın Tüm Yazıları