Polisin görev anlayışı

5 Şubat 16.30-17.30 arasında, Aşağı Ayrancı’da bulunan daireme çelik kapım açılarak girildi.

18.30’da 500 m. uzaklıktaki Kavaklıdere Polis Karakolu’na olayı bildirdim ve tutanak tutmak üzere 2 polis memuru evime geldi.

Tutanak yazılırken, çalınan cep telefonumuzu aradık ve çalmaya başlayınca tutanağı tutan, işin profesyoneli olan polis memuruna telefon verdi. Diğer polis memuru ve ev halkı polis memurunun konuşmasını izledi.

Konuşan polis memuru, telefonun kime ait olduğunu sordu. Karşı taraf, bulunduğu yerin Necatibey Caddesi, Balıkçıoğlu Pasajı (Cep Telefonu Borsası) olduğunu,... numaralı bankoda bulunduğunu ve adının ..... olduğunu, telefonu yarım saat önce birinden satın aldığını belirtti. Polis memuru ise karşı tarafa, söz konusu telefonun bir saat önce A. Ayrancı’dan çalındığını, kendisinin bu konu ile ilgili tutanağı tutan polis olduğunu, cep telefonunu Kavaklıdere Polis Karakolu’na getirip teslim etmesini aksi halde hırsız ile aynı muameleyi göreceğini söyledi ve telefonu kapadı.

Polis memuruna neden konuşan kişinin tam isim ve adresini almadığını, konuştuğu şahsın telefonu karakola getireceğine inanıp inanmadığını sordum. Ayrıca, taksi tutup beraber söz konusu adrese giderek telefona el koymayı önerdim.

O noktadan hareket ederek hırsızın tespit edilebileceğini ve belki de çalınan eşyaların bulanabileceğini belirttim. Polis memuru ise, "Hırsızlarla işbirliği mi yapıyorum yani?" dedikten sonra söz konusu mekana gidip telefona el koyamayacağını, istediğimiz takdirde kendimizin gidip telefonu alabileceğimizi söyledikten sonra tutanağını tutmaya devam etti. Yani onun için hırsızı yakalamaktan çok formaliteyi tamamlamak önemliydi. Daha sonra iki polis memuru geldi. Onlar da bütün ailenin detaylı bir şekilde parmak izlerini aldılar. Hırsız ile ilgili de olası parmak izlerini alarak formaliteyi tamamladılar.

Bunu üzerine, Kavaklıdere Polis Karakolu’na giderek, ilgili komisere durumu ilettim. İlgileneceklerini söyledi. Oradan ayrıldım. İki gün sonra karakola tekrar gidip sordum. Balıkçıoğlu Pasajı’na gidildiğini fakat yukarıda belirtilen konuşmayı yapanı bulamadıklarını belirttiler.

Bu görev anlayışı ve görev yapma mantığıyla hırsız yakalanır mı? Biz kime güveneceğiz?

M. ÖZMEN

Ankaraspor Süper Lig’e böyle mi çıktı

ANKARAY, AŞTİ ve Emek istasyonları otoparkları ücretli hale getirildi! Ben yaptım oldu anlayışıyla haksız uygulama sürdürülüyor. Mağdur, metro müşterisi Ankara halkı... Otopark ücreti karşılığı ’Büyükşehir, Ankaraspor Kulübü’ adına fiş kesiliyor. Metroyu kullananların genelde araçları için düşünülmüş ve bütün dünyada amacı bu olan otoparkların Ankara’da belediye tarafından ücretli hale getirilmesi, kamu hizmetinden ikinci bir gelir elde etmenin tipik örneği... Metroya binen ücretini zaten ödüyor. Aracı başka yere koysanız bu defa ’Ankara Trafik Vakfı’ çekicileri alıp götürüyor.

Bir spor kulübü belediye marifetiyle gelire bağlanıyor, vatandaşın mağdur edilmesi pahasına. Ayrıcalıklı, başka emsali olan böyle bir kulüp var mı?Büyük paralar, kamu hizmeti için var olanların himayesinde spor kulübünün kasasına giriyor

Metin ALTAY

KISA... KISA...

EMEK, 66 Sokak’ta oturmaktayım. Bir haftadır sokak lambaları yanmıyor. Elektrik arıza devamlı meşgul. Zor durumdayız.

Şenay KURAL
Yazarın Tüm Yazıları