Plaka yerine takım verelim

"Her milletvekiline kırmızı plakalı araç ve şoför tahsis edilsin."

* * *

Kutlu’nun böylesi arzuları yeni değil.

Dokunulmazlık her düzeyde tartışılırken, o vekillere hep daha fazla ayrıcalık istedi.

Unutmuşsunuzdur, ben anımsatayım.

Kutlu iki yıl önce de benzer bir çıkış yapmıştı.

"Trafikte askere, polise, doktora ceza yazılmıyor.

Milletvekiline de yazılmasın.

Milletvekilleri trafikte durdurulmamalı bile."

* * *

Geçen Aralık ayında da gündemdeydi.

TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyonu’nda dokunulmazlık dosyaları görüşülürken.

CHP’liler milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istedi.

Kutlu hemen karşı çıktı:

"Mahkeme kapısında bekletmek, hakim önünde düğme ilikleyip ifade vermek milletvekilini yaralar."

* * *

Vekilin hakim karşısında önünü iliklemesini "yaralayıcı" bulan, trafik cezası kesilmemesini hatta durdurulmamasını isteyen Kutlu’nun, bir ceza-yargı reformu peşinde olduğunu sanmayın.

Çünkü cezada/cezalandırmada üzerine yoktur.

Bir yıl önce TBMM Adalet Komisyonu’nda yetkisi olmadan diş hekimliği yapanlara yönelik sözleri arşivdedir:

"Bunları kökten idam etsek iyi olur."

Bu cümlesi partili arkadaşı Hakkı Köylü’nün bile "gaddarca olur" itirazına neden olmuştur.

* * *

Neyse ki Kutlu’nun "550 plaka-550 şoför" formülü, TBMM Başkanı Köksal Toptan’dan döndü.

Yoksa TBMM önünü, Akay Kavşağı’nın oraları bir düşünün.

Zaten Başbakan-Bakan trafiği Çankaya’yı kilitlemeye yetiyor.

Kırmızı ışığa meydan okuyan, 550 kırmızı plaka daha...

* * *

Aklıma daha ekonomik ve fonksiyonel bir öneri geliyor.

Vekillere kırmızı plaka yerine, kırmızı takım elbise ya da kırmızı blazer verilse.

Böylece hem Başkent, "laci takım elbiselilerin mekanı" nitelemesinden kurtulur.

Hem TBMM’ye milli bir takım görüntüsü verilir.

Hem de vekiller yaya ya da motorize, her koşulda ve ortamda ta uzaktan fark edilir.

Bu yolla kuyruklarda, bankalarda, otoparklarda sık sık gazetelere yansıyan, "Sen benim kim olduğumu biliyor musun" tartışmaları da noktalanır.

Bir ceketle, üç kuş.