Para, para kazandırır

Oliver Stone imzalı “Borsa: Para Asla Uyumaz” yarın vizyonda.

Haberin Devamı

Kimileri, Oliver Stone bu devam filminde bakalım kendini nasıl yeniledi, diye bekliyor bu filmi. (doğrusu şu ki, Oliver Stone eski hikaye anlatım gücünden çok şey kaybetmiş...)

Kimileri gırtlak kanseri haberiyle sevenlerini üzen Michael Douglas’ı bir kez daha görmek için (1987 yılında kendisine Oscar getiren borsacı Gordon Gekko rolüne geri dönen Douglas, 23 yıl sonra, 66 yaşında aynı rolde yeniden parlamayı başarıyor.)

Kimileri ise 2008 yılında önce Amerika’yı, sonra da tabii ki tüm dünyayı darboğaza sokan mali krizin perde arkasını izlemek için.

Borsa, para piyasaları, iş dünyası ve kapitalizmin karanlık ve çirkin yüzünü gösteren filmin yoğun diyalogları beni biraz yordu açıkçası. Kullanılan dil, parayla pulla, yatırımla alakam olmadığı için de pek sarmadı.

Bu nedenle “Borsa: Para Asla Uyumaz”ı daha çok para piyasaları ve iş dünyasının içinde olan izleyicilere önereceğim. Yoksa çekilmiyor!
Ben geleyim setteki o meşhur dedikoduya.

“Borsa: Para Asla Uyumaz”ın başrollerinden birinde, “Transformers” filmi sayesinde 2010’da Hollywood’un en çok kazandıran oyuncusu unvanını alan Shia LaBeouf var. LaBeouf bu role hazırlanırken dünyanın önde gelen borsa simsarları ve ekonomistleriyle çalışmış.

O arada bakayım ne olacak diye borsaya 20 bin dolar yatırmış.

Ve sonunda o paradan da 400 bin dolar, yani yatırdığının 20 katını kazanmış.

Dediğim gibi pek anlamam ama bu borsa ve yatırım işi doğru ellerde olursa hiç de fena değil galiba.

Ne diyeyim, Allah bilenine bağışlasın!

Haberin Devamı

Çocuk dünyası kanser ve opus dei

Her filmden sonra az da olsa değiştiğimiz, başka bir insan olduğumuz doğru galiba.

Şu anda vizyonda olan “Camino”dan çıkar çıkmaz gidip Tayga’ya daha da sıkı sıkı sarıldım, sağlıklı ve yanımda olduğu için şükrettim.

“Camino”, 14 yaşında kanserden ölen Alexia’nın gerçek hikayesinden yola çıkılarak çekilmiş ağır bir dram.

Anne, opus dei tarikatından, fena halde dindar bir kadın.

Kız, hem hastalığın getirdiklerinden hem de annenin baskısından ancak kendi düş dünyasını yaratarak kaçabiliyor.

“Babam ve Oğlum” tarzı çocuk düşleri var bu filmde.

Ve bol gözyaşı. Ve umut.

Çocukların kendi dünyalarını yaratarak en ağır dramdan bile kaçmayı başardıklarını görmek tüm acılara rağmen iyi geliyor insana.

Filmdeki İsa metaforu ise tek kelimeyle şahane.

2009 Goya ödüllerinde En İyi Film, Yönetmen ve Orijinal Senaryo ödüllerini alan Camino’yu dayanabilecekseniz izleyin derim.

Ödüller boşuna değil, gerçekten de iyi film.

Haberin Devamı

Hayvanlar için ne yapabilirsiniz

Hayvanlara yönelik şiddeti protesto eden bir kampanya başlatan Tuna Arman’ın yasa değişikliği için sadece İstanbul’da 100 bin imzaya ulaşılmış olmasına sevinebilir, imzanızı atmadıysanız Beyoğlu Galatasaray Lisesi önüne gidip bir ıslak imza da siz atabilirsiniz. Tuna, 4 Ekim’e kadar imza toplamaya devam ediyor. 

Zuhal Topal’la İzdivaç programında, HAYTAP’ın yardımlarıyla barınaklardan getirilen cins köpekler ‘ev’lendirilecek, yani yeni yuvalarına kavuşacaklar. Umarım bu bir başlangıç olur ve sahiplendirme kampanyası daha da yayılır. Siz de petshop’lar yerine bir barınağa uğrayıp, evinden atılmış ev köpeklerine yeni bir yuva olabilirsiniz. 

Yarın akşam 22.00’de İZ TV’yi açarak, burunlarında top sektirmek ve çemberlerden atlayıp insanoğlunu eğlendirmek için denizlerden koparılan tutsak yunuslara dikkat çekmek için 20 km. yüzen Savaş Karakaş’ın “Yüzdüm Yüzdün Yüz” adlı programını izleyebilirsiniz. Bu programı izlerken Savaş’ın “İnsanlar yunusların yüzlerine bakarak mutlu olduklarını düşünüyor. Oysa onların yüzlerine değil, gözlerine bakmalı, yunuslar aslında ağlıyor” cümlesini de hatırlarsınız.

Haberin Devamı

Şehit polislerin çocukları için

Bir işe kadın eli değmesi önemli. Hele o kadınlar eğitimli, güler yüzlü ve tuttuğunu koparan kadınlarsa sonuç hep iyi oluyor.

İstanbul Emniyet Müdürü’nün eşi Nurten Çapkın, İstanbul Valisi’nin eşi Gül Mutlu ve sponsorluk desteği veren Kalyon İnşaat’ın sahiplerinden Reyhan Kalyoncu ile, TEYEV (Türk Emniyet Teşkilatı Dul ve Yetimlerinin Eğitim ve Yardım Vakfı) yararına 29 Eylül Çarşamba günü Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava tiyatrosunda düzenlenecek Ferhat Göçer konserinin hazırlıkları sırasında tanıştım.

Nasıl canla başla çalıştıklarını gördüm ve her birine ayrı hayran oldum.

Bugün Türkiye’nin dört bir yanında TEYEV bursuyla okumuş, yurtdışında eğitime gönderilmiş başarılı şehit çocukları görev yapıyor. Bu özel kadınların çabalarıyla kim bilir daha niceleri eğitim fırsatı yakalayacak.

“Her başarılı erkeğin yanında bir kadın vardır” cümlesini doğrulayan Gül, Nurten ve Reyhan Hanım’la eşleri ne kadar gurur duysa azdır.

Yazarın Tüm Yazıları