Özdemir Asaf, bir akşam...

İSTANBUL’da bahar, yıl 1966.

Haberin Devamı

İki genç âşık, Ortaköy’den başlıyorlar Boğaz kenarındaki yürüyüşlerine.
Bebek Koyu’na vardıklarında delikanlı kızın elini tutmak istiyor.
Kız önce elini çekiyor, sonra kızararak elini uzatıyor.
El ele Emirgan’a varıyorlar, bir banka oturuyorlar.
Bir süre konuşmadan Boğaz’ı seyrettikten sonra delikanlı elini kızın omzuna atarak soruyor: “Benimle evlenir misin?”
Yüzü yeniden kızaran kız “Anneme sormalıyım” demekle yetinir.
* * *
Akşam annesine olanı biteni anlattığında “Babana danışmalıyım” cevabını alır.
Anne ve babası 5 yıl önce ayrılmıştır, babası yeniden evlenmiştir.
Baba, Caddebostan’daki eve gelir, sofraya oturulur, yemekten sonra anne konuyu açar.
Kız yeniden kızarmışken baba “Benim şiir kitaplarım nerede?” cevabıyla yetinir.
Kızına cevabını şiirlerini okuyarak verecektir.
Rakı kadehi biraz ötelenir, sofrada yer açılır. Bu sırada genç kız -niye yaptığını tam olarak bilmeden- evdeki makaralı teybi sehpaya koyar ve kayıt tuşuna basar.
Özdemir Asaf şiirlerini okumaya başlar, kızı için...
* * *
Seda Arun’un, yani Özdemir Asaf’ın, Sabahat Selma Özakın’la gerçekleştirdiği ilk evlilikten doğan kızının 46 yıl önce kaydettiği bu bant bir “CD’li kitap” olarak geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı.
Seda Arun bu bandın hikâyesini kitaba yazdığı önsözde harika bir şekilde aktarıyor.
Çok sevdiğim Özdemir Asaf hikâyelerine iki tane daha eklemiş oldum kitap sayesinde.
* * *
İkinci hikâye?
O da kitaba giriş yazan bir başka isimden, kıymetli büyüğümüz Doğan Hızlan’dan...
Edebiyat matinelerinin yıldız isimlerinden olduğu bilinir Özdemir Asaf’ın.
“R”leri telaffuz edememesine rağmen çok iyi bir diksiyonla şiir okuduğuna bu kitabı alıp CD’yi dinleyenler zaten şahit olacaktır.
Bu şiir matinelerinde hep sona bıraktığı, en çok sevilen, en çok istenen şiiri “Lavinia”dır.
Doğan Bey anlatsın bundan sonrasını:
“...Özdemir Asaf kürsüde bir başka şiirini okurken, bir hanım dinleyici kalkmış gidiyordu. Büyük şair, o ünlü Lavinia şiirinin meşhur bölümlerini okumaya başladı:
‘Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar isteyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.’”
* * *
Lavinia, şiiri seven her genç gibi benim de favorilerimden olmuştu ve hep öyle kaldı.
Yıllar sonra, 2008’de Doğan Bey’in deyişiyle “edebiyat arkeoloğu” Haluk Oral’ın “Şiir Hikâyeleri” kitabını okurken öğrenmiştim Lavinia kimdir, hikâyesi nedir?..
Lavinia, 1925’te doğan ve güzelliğiyle efsane olmuş sanatçı Mevhibe Meziyet Beyat’tır.
Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki arkadaşları kızıl/kahve saçları ve güzelliğine bakarak “Gilda” diye çağırırlarmış, Rita Hayworth’a göz kırparak.
Adalet Cimcoz da Marilyn Monroe’ya benzetirmiş ve “Marlin” diye çağırırmış Mevhibe’yi.
Özdemir Asaf, platonik bir aşkla tutulduğu Mevhibe için yazmış Lavinia’yı.
Peki Lavinia kimi sevmiş?..
İlk aşkı aynı zamanda hocası da olan büyük ressam Edip Hakkı Köseoğlu.
Bir de İlhan Selçuk’u sevmiş, evlenmişler.
Daha sonra Öztürk Serengil ve Mahlis Hasa ile de evlilikler yapmış ama ölmeden birkaç yıl önce yazdığı mektupta “iki büyük aşkım” diyerek “Edip Hakkı ve İlhan Selçuk”u anmış...
CD’de elbette Lavinia da var...

Haberin Devamı

(1- Sen Bana Bakma, Ben Senin Baktığın Yönde Olurum/Kendi Sesinden Şiirler, Özdemir Asaf, 2012, Yapı Kredi Yayınları.
2- Şiir Hikâyeleri, Haluk Oral, 2008, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)

Yazarın Tüm Yazıları