Oyun oynamak ister misiniz?

Bu bir oyun. Sevgili bulma oyunu. Ciddiye alsanız da almasanız da eğlenceli. Belki işe de yarar bilemem ki. Postmodern bir çöpçatanlık oyunu bu. Time Out New York’ta gördüm. Ay, adamlar, dergilerinin 4 tam sayfasını bu işe ayırmışlar, dedim. Hoşuma gitti.

Ve aklıma şu geldi. Geyik meyik ama bizde bu tür şeyler yok. O adamlar, o kadınlar bizden daha cesur. Daha komplekssiz, daha doğrudan cevaplar verebiliyorlar. Üstelik resimlerini bile dergiye gönderebiliyorlar. İlginç buldum. Size aktarmak istedim. İsterseniz oynayabilirsiniz de. Ama lütfen uzun uzun cevaplar vermeyin, alttaki örnekleri o yüzden koydum. Bir ricam daha var, ben bu işin organizasyonuyla başa çıkamam. Siz kendinize bir rumuz ve e-mail adresi vereceksiniz. Ben onu yayınlayacağım. Siz birbirinizle iletişime geçeceksiniz. Anlaştık mı? Keyifli, oyunlu pazarlar olsun!

TIME OUT NEW YORK’TA SEVGİLİ ARAYANLARIN VERDİKLERİ CEVAPLAR

KADINLAR

BENİ TANIMALISIN ÇÜNKÜ

- Çengel bulmacaların tamamını çözebiliyorum...

- Seksi seviyorum.

NASIL BİRİNİ ARADIĞIMI ANLAMAN İÇİN DAHA FAZLASI

- Gündüz düzgün bir beyefendi, gece Allah'ın belası pisliğin teki! Ve uyandığımda yastığımın altına şöyle bir not bıracak biri: ‘‘Şimdiden özledim seni!

- Salak şeylere birlikte gülebileceğim bir erkek. Ve bütün gece öpüşebileceğim. Sıkılmak yok!

VAZGEÇEMEYECEĞİM 5 ŞEY

- Kalem. Kağıt. Gitarım. Alkol. Siyah çikolata.

- Tuz. Öpücük. Kahkaha. Umut. Hemen vınlamaya hazır bir pasaport.

- Güven. Aşk. Seks. Tutku. Korku.

- Fotoğraf makinesi. Ruj. Diş fırçası. Parfüm.

G string.

EN SEVDİĞİM AŞK SEKS FİLMİ SAHNESİ

- Cary Grant ve James Stewart'lı eski filmlerdeki öpüşme sahneleri.

- Jennifer Grey, Patrick Swayze'yi baştan çıkarıyor... Dirty Dancing

- From here to Eternity. Kumsaldaki uzun öpüşme sahnesi.

EN SEVDİĞİM ALBÜM ŞARKI, ŞARKICI

- Leonard Cohen.

- Bach, Vivaldi, Schumann, Ray Charles

BUGÜNE KADAR SÖYLEDİĞİM EN BERBAT YALAN

- Ben aslında hálá sana aşığım.

- Şunlardan kesinlikle vazgeçtim: Erkekler, sigara ve viski!

- Tabii ki orgazm oldum...

YATAK ODAMDA ...... VAR

- Gün ışığı. Pufuduk bir yatak. Çiçekler. Bilgisayar. Ve kıskanç bir köpek

- Ben de bilmiyorum. Yatak odamda aradığım hiçbir şeyi bulamıyorum...

- Kuş kafesi. Korkma kuş yok içinde! Rahat bir yatak. Televizyon. Yerde minderler. Ve çekmecede bir adet vibratör.

EN RAHATSIZ OLDUĞUM AN

- Şu an. Çünkü ben bir oyun oynuyorum. Hayal kuruyorum. Sen beni gerçeklerle yüzleştiriyorsun. Lütfen mızıkçılık yapma!


ERKEKLER


BENİ TANIMALISIN ÇÜNKÜ

- Gerçek aşka inanıyorum...

- Seni güldürebilirim...

- Kalp kırmam.

- Kimseyle benimle seviştiğin gibi sevişemeyeceksin...

NASIL BİRİNİ ARADIĞIMI ANLAMAN İÇİN DAHA FAZLASI

- Benim aradığım aslında terbiyeli bir kaltak!

- Bir suç ortağı arıyorum. Sarkastik, hem zor hem kolay, tutkulu, meraklı. Ve çizgi roman okumayı seven.

- Sürekli maço bir erkek gibi davranmamı beklemeyen. Akşamları, ‘Hadi anlat bugün canını sıkan ne oldu?’ diyen.

- Henry Miller, Josephine Baker, Goethe ve Dorothy Parker dediğimde ‘Onlar da kim?’ demeyecek bir kadın.

VAZGEÇEMEYECEĞİM 5 ŞEY

- Su. Expresso. Sigara. Seks. Futbol

- Modemli bir bilgisayar. Nutella. Yaratıcılık. Ailem. Snowboard.

- ATM kartı. Taksi. Piza. Martini. Ve güzel kadınlar.

- Arkadaşlarım. Seks. Kitaplar. Felsefe. Tekila. Ama senin için bir kısmından vazgeçebilirim... Seks deme de ne dersen de!

- Zeytinyağı. Peynir. Şarap. Prezervatif. Duş.

EN SEVDİĞİM AŞK, SEKS FİLMİ SAHNESİ

- True Romance’i hatırla!

- Microcosmos filmini izlemiş miydin?

EN SEVDİĞİM ALBÜM, ŞARKI, ŞARKICI

- Chet Baker, David Bowie, U2, Raidohead.

- Genesis, Prince, Yo Yo Ma.

- Sade ve Enya'dan olsun da ne olursa olsun...

- Miles Davis. Beethoven, Bjork, Roxette, Tchaickovsky, Rachmaninof.

YATAK ODAMDA .... VAR

- Kitap. DVD. Mum. Ve prezervatif.

- Sabırlı ol. Göreceğin keşfetmeye değer!

- Sadece iki kişilik bir yatak. Ve Manhattan manzarası...

- Sırlarım ve korkularım.

EN BEĞENDİĞİM ÜNLÜ

- Yok öyle biri. Ama Woddy Allen'ın kafasını Antonio Banderas'ın bedenine ekleyebilirsen...


13 SORULUK OYUN


1- Yaşım:

2- İşim:

3- Beni tanımalısın çünkü:

4- Nasıl birini aradığımı anlaman için daha fazlası:

5- Vazgeçemeyeceğim 5 şey:

6- En sevdiğim aşk/seks film sahnesi:

7- En sevdiğim albüm/ şarkı/ şarkıcı:

8- Bugüne kadar söylediğim en berbat yalan:

9- Şu anda ...'da olmak isterdim ve ... yapmak isterdim:

10- En beğendiğim ünlü:

11- Yatak odamda ... var:

12- En etkilendiğim kitap:

13- En rahatsız olduğum an:


Yanıtlayın yollayın. aarman@hurriyet. com


KARIM, ÖLMÜŞ ANNEMLE BİR RUH ÇAĞIRMA SEANSINDA TANIŞTI


Sizin ‘‘Bu Cüneyt Ülsever’’i tanıdığınızı hiç zannetmiyorum. Dinlerken beni şoke etti. Bakalım sizde nasıl bir etki yaratacak. Bebek Oteli'nin barında röportaj işte bu konuşmayla başladı. Röportajın gerisi içerilerde bir yerlerde... Bir bakın isterseniz...


A parmağınızdaki inanılmaz güzel bir alyans!

- Anneme ait. Ama bana sağken vermedi. Öldükten sonra, yaşarken hiç tanımadığı gelinine tarif etti, benim için satın almasını istedi.

Dalga geçiyorsunuz!

- Hayır. Bir medyum vasıtasıyla öldükten sonra annemle görüştüm. En azından ben görüştüğüme inanıyorum. Küçükken bana ‘‘Cüniş’’ derdi annem. Bu lakabı kullanmak sadece onun tekelindeydi, zaten başka kimse de bilmezdi. Gelen ruh, benimle direkt ‘‘Cüniş’’ diye konuşmaya başladı. O odada kimsenin annemin küçükken beni Cüniş diye çağırdığından haberi yoktu. Karımın bile. Sonra da annem sağlığında tanışamadığı karım Neriman’la tanıştı...

Peki karınız bu olup bitene inandı mı?

- Tabii. Çünkü sadece ikimizin bildiği bir şeyi de anlattı annem. Beş yıl önce oğlum ateşlenmişti. Ben de sarhoştum, ‘‘Bir şey olmaz merak etme’’ deyip kafayı vurup yattım. Neriman sabah 5'e kadar onun başında duruyor. Sabah, baktım işe gitmeye hazırlanıyor. ‘‘Bir saat uykuyla nasıl gideceksin?’’ dedim. ‘‘Valla, tuhaf bir şey oldu. Sanki bir el geldi, alnımı okşadı. Sekiz saat uykumu almış gibi hissediyorum’’ dedi. İşte o medyum seansında, gelen ruh, Neriman’a şöyle söyledi: ‘‘Torunumu benim eşek oğlum yerine sana emanet ediyorum!’’ Ve beş yıl önceki hadiseyi bütün ayrıntılarıyla anlattı. Çok düşkündü annem torununa. Dedi ki; ‘‘Kızım ben seninle hiç tanışmadım. Ama o gece eve geldim, alnını sıvazladım ve torunuma baktığın için sana teşekkür ettim...’’ Ben de inandım ki, o akşam evimizde hasta oğlum, karım ve ben dışında bir de annemin ruhu vardı.

Başka neler dedi annenizin ruhu?

- ‘‘Bu çok tuzlu yiyor! Hastaneye kaldırılacak’’ dedi. 6 ay sonra dediği oldu. Teyzemi yakında kaybedeceğimizi de söyledi. Gerçekten vefat etti teyzem. Bir de babamla Marmara Ereğlisi'nde bir arsa almışlar. Yazlık ev yaparız diye. Annem ölünce yüzde 75'i bana, yüzde 25'i babama mı kalıyormuş ne? Babam ise, bana haber vermeden, imzamı taklit edip satmış o arsayı. Kızgınlıkla söylemiyorum bunu, haberim yok, umrumda da değil. O ruh çağırma seansında annemin ruhu, babamı gammazlamasın mı? Yemin ederim, ‘‘Baban var baban, bunları bunları yaptı!’’ dedi. İster inanın ister inanmayın...
Yazarın Tüm Yazıları