Operanın kara yılı

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Herkesin Rolling Stnoes'u övmede kalem yarıştırdığı günlerde bir operanın çöküşünden söz etmek biraz garip karşılanabilir.

Arkaik bir yazı gözüyle bakanlar da bulunabilir.

Londra'daki Royal Opera Nouse(ROH) Ocak ayından itibaren on bir ay kapılarını kapatacak.

Çünkü 15 milyon dolarlık ek ödeneği alamıyor.

Halkın çoğunluğu, vergilerinin elitist bir anlayış için harcanmasına isyan ediyorlar.

Şimdilik bale bölümü, Çin ve Japanya'da turnelere çıkacak, zaman zaman İngiltere'de de gösteriler yapacak.

Gazetelerde yayınlanan mektuplardan bir bölümü zehir zemberek.

Seçkinlerin eğlencesine vergilerimizi harcayacağınıza, çocuklarımızın sağlığını, eğitimini düşünün, diyorlar.

Nedense ilk kısıtlamalar, para harcamadaki önlemler, önce operanın başına gelir. Galiba lanetli bir tür. Sanırım Don Giovanni'ye yapılan beddualar tuttu. Az gönül çalmadı, az kadının ahını almadı.

Bir dergide yayınlanan ironik bir benzetme çok hoşuma gitti:

Sahnede ve kuliste Puccini'nin kötü niyetli Scarpia'sı dolaşıyor. Tosca'nın zalim polis müdüründen ben nefret ederim.

Opera çok para isteyen bir tür. Korkarım ki gelecek günlerde, bir kaç performans yapılacak, onlar CD'ye ya da DVD'ye çekilecek ve herkes seyretme zevkini onlarla tatmin edecek.

* * *

OPERAYI ille de zenginlerin, elitistlerin müzik türü saymak yanlış.

Belki bu İngiltere'nin alışkanlıkları, gelenekleri içinde böyle yorumlanabilir. Ancak başka ülkelerde böylesine sıkı bir kıyafet rejimi uygulanmıyor.

ROH yönetim kurulu üyelerinden besteci Michael Berkeley'in söyledikleri belki de işin psikolojik nedenini özetliyor: ‘‘Yirmi birinci yüzyıla girerken, smokini bir opera için vazgeçilmez kıyafet saymak, yanlıştır.’’

Ben bu görüşe karşıyım. Ritüellere düşkünlüğümden, kıyafeti de onun bir parçası sayarım.

Türkiye'yi düşündüğümde, operaya gitmenin bir ayrıcalık, bir seçkincilik, bir statü özelliği taşımadığını herkes biliyor. Keşke böyle olsaydı, diyeceğim anlar yaşıyorum.

İsteyen istediği kıyafetle gidebiliyor. Ben ilk gecelerin böyle törensel bir ruh taşımasından yanayım.

Biletlerin de pahalılığı konusunda bizimle mukayese etmemek gerekiyor.

Böylece operayı halka indirdik, yargısını rahatça verebilir miyiz?

Devletin operaya verdiği parayı çok bulanlarla her zaman mücadele etmişimdir.

Hele bizim gibi daha geleneği olmayan bir türü kendi başına bırakamayız, çöker.

Yeniden yapılanma önerileri arasında en dikkatimi çeken ölçüyü de size aktarayım:

Biletlerin bir Arsenal maçından daha ucuz olması gerekirmiş.

* * *

OPERA, halkçılığa kurban ediliyor, İngiltere de bu göstermelik değişime demek ki boyun eğdi.













Yazarın Tüm Yazıları