Onu çok sevdim, çok kıskandım çok aşık oldum ama kaybettim

Sevgili ablacığım; sana daha önce de yazdım, yazımı da yayınladın.

Ardından sevgilim bana senin sayfandan seslendi; haksız ya da haklı, bunu sorgulamıyorum. Ama ne olur bu yazdıklarımı son kez olsun sayfanda yayınla. Buradan aşkıma, hayatımın anlamına bir kez daha seslenmek istiyorum. Çünkü onu aramaya ve yanına gitmeye cesaretim yok ve belki de bu aşkı, sevgiyi onsuz olarak kalbimin derinliklerinde mezara kadar götürmek zorundayım.

Bir insan bu kadar mı çok sevilir ve bu kadar mı çok aşık olunur? Evet ben o kadar çok sevdim, çok kıskandım, çok aşık oldum ve kaybettim.

Ablacığım aşkımı, sevdiğim kızı asla kaybetmek, üzmek istemezdim ama ne yazık ki daha önce başımdan geçen evlilik ve ilk eşimden olan çocuklarımın varlığı, toplumun ve yakın çevremizin baskısı bizi, birbirimizi taparcasına sevmemize rağmen ayırdı.

O kadar çok ağladım ki, inan ablacığım, artık gözümde yaş kalmadı. Neden sevenler bir araya gelemez. Neden sevenler toplumda daha önce bir şeyler yaşamışlarsa, hemen ön yargıyla karşılanır, sevenleri ayırmak isterler. Neden... Neden...

Ben ilk defa aşkı 38 yaşında sevdiğim bu kızla tattım. Yaşım şu anda 43 ve ben aşkı bu kadar güzel ve dolu dolu onun haricinde asla yaşamadım. Ben onunla o kadar mutlu oluyorum ve o yanımdayken her şeyimle ama her şeyimle kendimden geçiyorum ki... Sanki ayaklarım yerden kesiliyor, içimi mutluluk huzur, sımsıcak bir sevgi kaplıyor.

Ben onsuz sanki nefes bile alamıyorum. Ben işte bu duygularla dolu iken, çok ama çok seviyorken, aşkımdan deli divane iken, aşkımı bırakmak zorunda kaldım ve onu çok üzdüm. Ben ona layık olamadım. Dünyanın en güzel en cici ve en mükemmel kızına layık olamadım ama inan ki benim asla suçum ve günahım yok. Ben onun için her şeyi ama her şeyi yapmaya razıyım yeter ki o beni affetsin. Biliyorum o da benden başkasıyla olamaz. Yine de inan bu hayattaki tek düşüncem onun mutlu olması ve bu dünyada bana olan aşkı gibi bir aşk yaşaması ve mutlu bir yuva kurması...

İşte ben onu bu kadar çok seviyorum. Ben ona deliler gibi aşıkken ve onun ilk aşkı, sevdiği, gerçek ve ilk erkeği olarak, başkasıyla bile mutlu olmasını isteyecek ve onun mutluluğu ile mutlu olabilecek, içim kan ağlayarak da olsa, hayatta başka hiçbir beklentisi olmadan yaşayabilecek kadar asil ve gururluyum.

Ben asla onun kötü olmasını istemiyorum. Keşke birlikte olup çok mutlu olabilseydik ve hayallerimizi gerçekleştirebilseydik.

Bu kadar güçlü aşklar tarihin her döneminde maalesef ayrılıkla biter zaten. İşte onun için adı aşk değil mi? Keşke bizim aşkımız mutlu bitse... Ama hiç umudum yok ve bu kadar üzdüğüm aşkımdan huzurunda af diliyorum ve bu satırları okuduğu zaman beni araması tek dileğim... Benim aramaya asla cesaretim yok. Eğer aramasa da ben onu öteki dünyada bile bekliyor olacağım.

n RUMUZ: SENİ HEP BEKLEYECEĞİM



Sevgili oğlum, hatırladığım kadarıyla sana cevap veren sevdiğin kız, seni sessiz sedasız ortadan kaybolmakla suçluyor, bu nedenle de sana kırgınlığını anlatıyordu. Söylediğine göre, sen de annenin baskılarına uyuyormuşsun.

Tabii onun ailesinin de sevginize karşı çıktığı gerçeğini unutmuyorum. Ama sana ilk mektubunda da söylediğim gibi, sevgi, aşk biraz da cesaret ister, mücadele ister. Sen sanırım hemen pes etmişsin engeller karşısında.

Aşkın dediğin kadar büyükse, neden var gücünle mücadele etmiyorsun. Neden boyun eğiyor, o genç kızı da zor durumda bırakıyorsun. O da seni seviyor ve senden yanında ve arkasında olmanı bekliyor anladığım kadarıyla. Karşınızda aşılacak engeller var ama aşkın bütün bunları aşacak kadar büyükse hiç yılmamalı, korkmamalısın.

Genç yaşta adet düzensizliği nedeniyle sorunlar yaşıyorum

Sevgili Güzin Abla, ben sana Adana’dan yazıyorum; 21 yaşında çalışan bir genç kızım. 4 aydır süren adet düzensizliğim yüzünden çok ciddi sorunlar yaşamaya başladım. Tansiyon, yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi...

İki ay önce gittiğim kadın hastalıkları uzmanı bana D.... adında bir hap verdi adet dönemlerim için. Bir süre öncesinden daha iyiydi; en azından ayda iki defa adet görüyordum ama şu an adetim bir türlü bitip tükenmiyor. Tekrar hastaneye gittiğimde, bana yeni bir ilaç vermedi; "Bunu bitir öyle gel" diyor ama artık her an yolda yığılıp kalabilirim. Çok kötüyüm Güzin Abla, çocuğum olmaz diye korkuyorum. Yardımlarınızı sabırsızlıkla bekleyeceğim. Bu arada ilk doktor muayenemde yumurtalıklarımın düzensiz çalıştığını ve idrar yolumda iltihap olduğunu belirtmişti.

n RUMUZ: ÜZGÜN MELEK

Doktorun sana adetlerini düzene sokmak için küçük doz hormon içeren bir doğum kontrol hapı vermiş. Bu hap bu tür sorunlarda da kullanılabiliyor. Ancak eminim sen doktorunu iyi dinlememişsin, hapı söylediği günlerde almamışsın ki sürekli kanaman oluyor.

İltihap için ise mutlaka bir antibiyotik vermeliydi. Bu yeni doktor "Bunları bitir de gel" dediğine göre hapları yarıda kesmiş olmalısın, ki bu çok büyük bir hata. Doktorunun sözlerini iyi dinle, hapı nasıl kullanacağını iyi öğren. Çocuğum olmaz diye de üzülme, yeter ki adetlerin düzene girsin.

Sevdiğim adam hiçbir şey söylemeden ortadan kayboldu

Sevgili Güzin Abla, öncelikle herkese çok güzel nasihatler verdiğin için teşekkür ederim. Bizlerin, yani genç neslin senin gibi tecrübeli, iyi niyetli birine her zaman ihtiyacı var. 24 yaşında genç bir kadınım. Sevdiğim adam bana hiçbir şey söylemeden ortadan kayboldu. Hiçbir şekilde ona ulaşamıyorum.

Oysa onu çok seviyorum, onun da beni sevdiğini biliyorum. Ama ne olduysa oldu, ortadan yok oldu, sebebini bilmiyorum; içim içimi kemiriyor. Onun zor günlerinde, ailesi arkadaşları, hepsi ona sırtını döndüğü zaman, ben maddi ve manevi olarak yanındaydım. Yanlış anlama, bu yaptıklarım için değil, sadece bir şeyler bittiyse bile, bilmeye hakkım olduğunu düşündüğüm için sana yazıyorum. Sevdiğim adam bitirmiş olabilir, saygı duyarım. Ama bana bir açıklama yapması gerektiğini düşünüyorum.

n RUMUZ: BENİM DERDİM

Çok haklısın kızım, en kötü şey işte bu belirsizliktir. Kuşkudur, "neden" sorusuna cevap bulamamaktır. Ama erkekler genellikle bunu sık sık yaparlar. Bitirdikleri zaman açık açık bunu söyleme cesaretini bulamazlar ve çekip gitmeyi, ortadan yok olmayı tercih ederler.
Yazarın Tüm Yazıları