On İzmirli’den birinin hocası

Bizim, güfteleriyle tanıdığımız şair, yazar Fuat Edip Baksı üzerine Yasemin Mumcu Ay bir kitap yayımladı.

Fuat Edip Baksı Hayatı-Sanatı-Eserleri.
Kapağın köşesinde de, küçük bir yazı var: “Bir bahar akşamı”.
Tanburi bestekâr Selâhattin Pınar’ın çok sevilen Bir Bahar Akşamı şarkısının güftesini o yazmıştır.
İzmir’e öğretmen olarak gelip yerleşmiş, ölümüne kadar da burada yaşamıştır.
Yazımın başlığı, İzmirliler’in söylediği ve aynı zamanda kitapta da yer alan bir cümle. Zira uzun yıllar İzmir’de öğretmenlik yapmış Baksı ve birçok okulda öğrenci yetiştirmiştir.
Yasemin Mumcu Ay’ın kitabını okurken, onun İzmir’de sanat, edebiyat adına yaptıklarını, çalışmalarını, unutulmaz öğretmenliğini öğrendim.
Böyle kitaplar, sanata, edebiyata emek veren, nice öğrenci yetiştiren kişileri öğrenmemizi sağlıyor. Baksı şiir, roman, makale, halk hikâyeleri, gezi yazılarının yanısıra tarihî diziler de yayımlamıştır.
Edebiyat üzerine yaptığı radyo konuşmaları da büyük bir dinleyici kitlesine ulaşmıştır. Halkevleri aracılığıyla birçok değerimizi topluma tanıtmıştır.
İzmir’de çevresi, arkadaşları konusunda, başka yazarların anlattıklarından bilgi sahibi oluyoruz.
Araştırmacı onun asıl bilinen yönüne değiniyor:
“Fuat Edip gerçek ününü dillerden düşmeyen güftelerine borçludur. TRT repertuvarında, güftesi Fuat Edip Baksı’ya ait 27 şarkı mevcuttur. Kendisiyle yapılan bir röportajda 51 güftesinin olduğu, bunlardan 26’sının plağa okunduğu belirtilmesine rağmen, incelemelerimiz sonucunda 48 güftesini tespit etmiş bulunuyoruz.”
“Fuat Edip Baksı’nın Edebiyat Anlayışı” bölümü, onun yapıtlarını tanımanız açısından önemli.
Bir röportajında güfte hakkında söylediklerine katılıyorum. Güfte ile şiir arasındaki farkı belirten görüşü, Yahya Kemal Beyatlı’nın söylediği ile örtüşmektedir:
“Bilindiği gibi güftenin şiirden ayrı bir havası var. Bestelenmek üzere yazılan bu içli sözlerin, geniş yığınların ortak duygu ve düşüncelerini konuşturması; gönülleri ve dudakları okşayan bir özellik taşıması lâzım. Bazı şiirlerin istenildiği gibi bestelenmemesi, bu nitelikten yoksun olmasındandır.”
Onun en tanınmış güftelerinden bazılarını, şarkılardan mutlaka anımsayacaksınız:
“Bakışı çağırır beni uzaktan”, “Bir bahar akşamı rastladım size”, “Dile düştüm senin yüzünden yine”, “Gündüzüm karanlık gecem uykusuz”, “Rüzgâr kırdı dalımı”.
Güftelerinden yapılmış besteleri dinlediğiniz bir edebiyatçının dünyasını, kişiliğini öğreten bir kitap.
Ben hatırlanmaları severim. Onun için de bu kitabı yazma gereği duydum.
(Fuat Edip Baksı. Hayatı-Sanatı-Eserleri. Yasemin Mumcu Ay.)

Ölümü üzerine verilen ilan

“Bir bahar akşamında aşkı bulup, bir sonbahar akşamında ebediyete göçen güzel İzmirimizin, Türk edebiyatı ve müziğinin değerli yazar, şair ve edibi; muhterem insan, binlerce öğrenci yetiştiren çok değerli hocamız ve ağabeyimiz Fuat Edip Baksı’nın, İzmir’de ve Türk edebiyatı ile bizlerin arasında bıraktığı yeri doldurulmaz boşluğu sebebiyle, aile fertlerine ve yakınlarına sonsuz teessürlerimizi iletir; merhuma Allah’tan rahmet diler, manev”î huzurunda minnet ve saygı ile eğiliriz.
İnönü Lisesi’nin 1950 yılı mezunları adına: Ş. Molo, N. Sapsağlam, V. Şardağ, Ş. Katırcıoğlu, N. Artemiz, Y. Saylak, S. Baş.”

FUAT EDİP BAKSI KİMDİR

1912’de Diyarbakır’da doğmuş, ömrünün çoğunu İzmir’de geçirmiş bir öğretmen, şair ve güfte yazarıdır. İlköğrenimini Urfa’da tamamladıktan sonra ortaöğrenimine Elazığ Erkek Muallim Mektebi’nde devam eden Baksı, mektebi bitirdikten sonra Zonguldak’a tayin edilir. Burada 7 yıl görev yaptıktan sonra İstanbul Üniversitesi’nde fark derslerini vererek, Türkçe öğretmeni olur ve 1937’de İzmir Erkek Lisesi’ne tayini çıkar. Geldiği ilk günden itibaren çok sevdiği bu şehirden ölene kadar ayrılmayan Baksı, İzmir’de değişik okullarda görev aldıktan sonra 1965’te emekli olur. Aynı yılın Haziran ayında Kayhan Yalkız’la evlenir. 1966’da açılan İzmir Yüksek İslâm Enstitüsü’nde İslam Türk Edebiyatı ve İslamî Türk Edebiyatı Hitabet ve İnşad öğretmeni olarak 1971’e kadar çalışır. Her on bir İzmirli’den birinin hocası olarak kabul edilen Fuat Edip Baksı, 1974’te kansere yenik düşerek 62 yaşında hayata veda etti.
Yayınlanmış 10 kitabından altısı şiir, ikisi inceleme, birer tanesi roman ve gezi-hatıra tarzındadır. Ancak yazarın şiir, roman ve inceleme türünde tefrika olarak yayınlanmış olsa da, kitap haline getirilmemiş pek çok roman ve inceleme yazısı bulunmaktadır.

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ
Michel Faber / Günahkar Kırmızı Masum Beyaz / Sel Yayıncılık
Ian Kershaw / Hitler (Nemesis) / İthaki Yayıncılık
Ali Naci Karacan / Lozan / İş Bankası Kültür Yayınları
Owen Matthews / Stalin’in Çocukları / Pupa Yayıncılık
Selim İleri / Yaşarken ve Ölürken / Everest
Yazarın Tüm Yazıları