Okul ihalelerinde bir şeyler döndü

İSTANBUL Bayındırlık İl Müdürlüğü’nün İstanbul’un değişik bölgelerinde tüm müteahhitlere açık ilköğretim ihalelerinin sonuçları ilgili tepkiler büyüyerek sürüyor.

Bu konuyu daha önce gündeme getirmiş ancak ne bakanlıktan ne valilikten bir açıklama gelmemişti. AKP’li yandaşların korunduğu iddialarına da sessiz kalınmıştı.

İhale sonuçlarına en az 10 firma itiraz ediyor. İhale keşif bedelinin 125 trilyon olduğu ancak müteahhitlerin verdiği teklifin tutarının 88 trilyon olduğu belirtiliyor. Ortalama kırım %28 dolayında olmuş. Bir müteahhit verilen m2 birim fiyatının 380 milyon; ancak gerçek rakamların 340 ile 410 milyon arasında değiştiğini belirterek, ‘78 trilyona bu işler bitirildi; devletin en az 10 trilyon zararı var’ diyor.

27.6.2004 tarihinde sonuçlanan ihalelere karşı örnek bir tepkiyi İnşaat Yük. Müh. Mehmet Erdurmuş’un yazısından aktarıyoruz:

‘Ortaya çıkan sonuç, insanın kanını donduruyor. Bayındırlık Bakanı’na ve hükümete yakın müteahhitler kayrıldı. Bu ihalelerde işler adrese teslim gönderildi. Birçok müteahhit haksız olarak elendi.

Kamu ihale yasası yolsuzluğun önüne geçebilmek, haksız rekabeti önleyebilmek için iyi bir fırsattı. Fakat Bayındırlık Bakanlığı işi çığrından çıkardı. İhale yasasını hiçe sayarak işleri birilerine peşkeş çekti. Kamuoyu bu konuyu öğrenmezse, diğer ihalelerde de buna benzer olaylar yaşanacaktır.

Şimdiden bunlara dur denmesi gerekiyor.’

İTİRAZ EDİYORUZ

SENKRON İnşaat da Tuzla’da iki okul ihalesine katıldıklarını, Bayındırlık Müdürlüğü’nün istediği imalat kalemlerinin uygulama projelerine göre hesaplanmış miktarları ve maliyet hesaplarını kendilerine sunduklarını belirterek şu itirazda bulunuyor: ‘Ancak en avantajlı teklifin Riva İnşaat’ta kaldığı belirtilmiştir. Bu teklif 3 trilyon olmasına karşın, şirketimizin teklifi ise 2.9 trilyondur. Teklif birim fiyatları, malzeme ve işçilik maliyet bedellerinin toplamı %25 genel gider ve müteahhitlik kárı olarak konulmuş miktar 587 milyardır. Bir hesaplamada bir hatanın olması kesinlikle mümkün değildir. Kamu İhale Kanunu’na göre, ihale sonucuna itirazımızı bildirir, teklifimizin yeniden değerlendirilmesini ve uygun görülmeme nedeninin tarafımıza bildirilmesini rica ederiz’ deniliyor.

MECLİS’E TAŞINDI

İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, İstanbul’da 19 grup ilköğretim okulunun yapımı için gerçekleştirilen ihalelerle ilgili iddiaları soru olarak Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen’e yöneltti. Şimşek, ihaleleri kazanamayanların tekliflerinin, kazananlardan daha düşük olduğunu belirterek, müteahhitler bazında daha ekonomik teklif veren firmalara ihalelerin verilmesinin gerekçesini soruyor.

Otopark vurgununa devam

EMİNÖNÜ Belediye sınırları içindeki otoparklarla ilgili yakınmalar bitmiyor. AKP hükümeti söz vermesine karşın bu başıbozukluk eskisi gibi sürüyor.

‘Kumkapı’daki balıkçı lokantalarının otoporakında akşam yemeği süresince bırakılan bir araçtan 7.5 milyon alınıyor. İstediğinizde sadece üzerinde ‘Eminönü Belediyesi, Kumluk otoparkı’ yazılı bir fiş veriliyor; vergi numarası ise yok’ diyor bir okurumuz. Bir başka şikayet de bir şoförden:

‘Beyazıt Meydanı’na turist getiren otobüslerden bir saatlik otopark ücreti olarak 60 milyon isteniyor. Bölgede turistik yatak+kahvaltı ücreti 60 milyon lirayken, bu kadar otopark ücreti alınır mı? Bu işte vurgun var!’

Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er’in geçmiş dönemlerden beri büyük oyunlar döndüğünden haberi var mıdır?

Asa ve şalvar

GÜNGÖREN’den bir not:

‘Dün otomobille Eminönü’ye gidiyordum; Unkapanı’nda gördüğüm bir manzara şuydu; bir adam elinde asa, başında sarık, üstünde cübbe, altında da şalvar... Bunlar artık Fatih Çarşamba’dan Unkapanı’na kadar uzandıklarına göre kendilerini Taksim’de de göreceğiz demek ki...’

Vur esnafa

ANKARA şehir merkezindeki sanayi bölgesinin boşaltılması Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmış... Ruhsatlı işyerleri boşaltılmazsa mühürlenecekmiş. Esnaf tepkili, taşınmaları istenen İvedik ve OSTİM sanayi sitelerinde dükkan fiyatları iki katına çıkmış.

‘Yeni Sanayi’den bir grup esnaf, bu oldu-bitti kararla 6 bin esnafın (aileleriyle 200 bin kişinin) etkilendiğini, esnaf odalarının duruma sessiz kaldığını belirterek şöyle diyor:

‘Kaderimizle baş başa kaldık. Krizden yeni çıkmaya çalışan küçük esnaf bir başka krize daha sürükleniyor. Seçimden önce işyerlerimizi ziyaret edip oy isteyen Sayın Ankara milletvekilleri nerede?’

‘Halkın avukatı’ Nusret Çakıroğlu, Başbakan’a bir telgraf çekerek şöyle diyor:

Melih Gökçek kim oluyor da kamulaştırma kararı bulunmadan, sanayideki işyerlerini kaldırmak için kapatma tazyikinde bulunuyor. Bu insanların ailelerini Gökçek mi geçindiriyor, ekmek paralarını Belediye mi veriyor? Sizlerin bundan haberi oluyor mu? Partinizi ve idarecilerinizi düşünmüyor mu? Buna hakkı var mı? Böyle bir tutum derebeylik zamanında bile görülmemiştir.’

Yalıkavak’ta huzur kalmadı

YALIKAVAK Belediye Başkanı Mustafa Saruhan, inşaat yasağını bilinçli olarak uygulamamaktadır. 23 Nisan-29 Ekim arasında hükümet kararı olarak turizm beldelerinde geçerli olan yasağa rağmen ağır nakliye beton kamyonları beldede tozu dumana katarak cirit atmaktadır. Sadece iki gün önce kendi imkanlarımızla yaptırdığımız, belediyenin hiçbir katkıda bulunmadığı yolumuz 22 beton kamyonuyla bozulmuştur, tam inşaat yasağının ortasında. Büyük inşaat sahipleri belde için bazı şeyler yapacakları sözleriyle ‘esneklik’ desteği almaktadırlar.

Duyumlarımız belediye başkanının büyük inşaat yapanlarla dirsek teması altında olduğu, marina sahiplerinin desteğinde olduğunu belirtmektedir.

Yalıkavak artık yazın buraya gelip huzuru bulmak isteyenler için müsait bir belde olmaktan çıkmıştır. Yalıkavak’a inşaat yasağına güvenip yatırım yapmak isteyenlere belediye meydanında bir iki saat vakit geçirmelerini ve yaz ortasında ağır nakliyatı izlemelerini tavsiye ediyoruz. Sonra bir ev alıp almamak konusunda karar versinler. Bu güzel belde maalesef ses kirliliğini, inşaat tozunu önemsemeyen bir yönetim tarafından yönetilmektedir. Bizler buraya yatırım yaptığımıza pişman olanlarız. Bu konuda duyarlı ve turizm felsefesine sahip Bitez Belediyesi sınırlarına gitmediğimize pişmanız.

Burada ciddi vergi verip hiçbir karşılık alamıyoruz. Gelecek olanları da uyarıyoruz, önce gelip zaman geçirin, belediyeden hiçbir şey beklemeyin. Hele büyük şehirlerden buraya gelenlerden tüm işlerini kendi kaynaklarıyla yapmaları beklenmektedir.

Bodrum’da jandarmanın denetim yetkisi kaldırılınca, maalesef işler bu hale geldi; turizm felsefesi dinlenceden gürültüye dönüştü.

Zafer ILGAR-BODRUM

GÜNÜN SÖZÜ

‘Türkiye özellikle ucuz işgücü ve doğal zenginliğini kullanarak sanayi ve turizmin başını çektiği bir büyümeye kilitlendi; çoğu dış talebe dönük bir faaliyet ile çarklarını döndürüyor. Ancak bu büyüme, topyekûn yoksullaştırıcı bir büyümedir.’

(Ekonomist Mustafa Sönmez)

Biliyor musunuz

CHP’nin bugünkü tartışmalı Kurultayı’nda Baykal’a güven oylamasının ‘açık’ yapılacağını... Türk soylu ve Alevi-İslam inancını benimseyen Bulgaristan vatandaşlarının yaşadığı Razgrat’da bugün Cem Vakfı Başkanı Prof. İzzettin Doğan’ın katılımıyla Cem Vakfı Kültürevi’nin temelinin atılacağını... CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin öncülüğünde bir grup milletvekilinin, Atatürk’ün Yalova’ya gelişinin 75. yılı olması nedeniyle 19 Ağustosta Fenerbahçe ile Yalovaspor arasında bir gösteri maçı yapılması için imza toplayıp Fenerbahçe Kulübüne ilettiklerini... BAKIRKÖY Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in Ataköy’de, TOKİ tarafından satışa çıkarılan 7 parsel yeşil alanı Belediye adına satın alacaklarını ve bu konudaki işlemlerin salı günü tamamlanacağını açıkladığını...

Biliyor musunuz

MESAJ PANOSU

TEKİRDAĞ’
a 50 km. uzaklıktaki Sultanköyü’nden denize akan Kınıklı deresi can çekiyor. Çorlu civarındaki tekstil boyama fabrikalarının kimyasal atıkları yüzünden rengarenk akıyor. Yazlıkçıların yıllardır başvurmadıkları makam kalmadı; Tekirdağ Çevre Müdürlüğü’nde suyun rengini ölçme aygıtı yokmuş; mazere bakın. Yüreğimiz yanıyor; kime başvuralım artık. Mahir ÇERÇİ

AZİZ Nesin,
aramızdan ayrılışının 9. yılında bugün Çatalca’daki Nesin Vakfı’nda yapılacak bir piknikle anılacak. 11.00’de AKM önünden servis kalkacak. Oğlu Ali Nesin ‘ Kolay olmuyor ama Nesin Vakfı yaşıyor’ diyor.

(www.nesinvakfi.org)

ONUR-AİR’in Laleli Şubesi’nden 14.6.2004’te Kıbrıs için bir gidiş-gönüş bileti aldım. Lefkoşe’den dönüşte sorunlar yaşadım, iş ve maddi kayba uğradım. Onur Air’a güvenim sarsıldı. Ucuz havayolu ulaşımı diye diye kalite ve güvenden ödün vermeyelim. Hasan YIKILMAZ
Yazarın Tüm Yazıları