Ödüllü iki şiir kitabı

MELİH CEVDET ANDAY’ın anısına Ören Belediyesi’nin (Muğla) düzenlediği Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü bu yıl iki şair arasında bölüştürüldü:

Haberin Devamı

İsmail Uyaroğlu’nun 5-7-5’ler’i* ile Hüseyin Yurttaş’ın Sevgiler Kanarken’i** ödüle değer bulunan kitaplar.

Uyaroğlu
, kitabın başında okura şöyle sesleniyor:

Epey bir bölümünü onu dolaştırırken düşündüğüm bu şiirleri, -yadırganmayı göze alarak- kaybolan köpeğim, dostum Paşa’nın hatırasına adamak istiyorum. Ve okurun beni anlayacağını umuyorum.”

Kitaptaki şiirler, alfabetik düzende yazılmış. A ile başlıyor Z ile bitiyor.

Başlarken Küçük Bir Dipnot’
ta ise şair, biçim-içerik hakkında bir açıklama gereği duymuş: “1992-2011 yılları arasında yazılan bu 333 şiire, ‘haiku’ denemez. İçlerinde öyle nitelendirilecek olanlar varsa da çoğu, o iklimin dışında, kendi rüzgârını arayan yapraklar. Onun için bu mütevazı şiirlere, o soylu geleneğin ölçüsü olan ‘5-7-5’ adını vermeyi daha uygun buldum.”

Şiir aza indirgeme sanatıdır sözü de tanımlardan biri. Uyaroğlu’nun bu kitaptaki şiirleri de böyle. Yoğun bir anlatıma sahip kısa mısralar, bizde zengin çağrışımlar yaratıyor.

Kısacık şiirlerinde, kiminde yüksek sesle, kiminde derin bir iç çekişle sesleniyor. Şairin çektiklerini de, şiirin ne olduğunu da, hayatın, baharın nasıl gelip geçtiğini de onun dizelerinden okuyun. O zaman ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. “İ” harfindeki ‘İsmail’in Halleri’ şairin içbükey bakışları. Kimsenin kendine bu kadar zalim olabileceğine şahit olmadınız daha önce. Kendi ‘kara şiir’inin üstüne koyuyor bu kitabında da.

Birkaç örnek verelim.

İsmail’in Halleri 4

Paylaşmaz asla / Saklar hazine gibi / yalnızlığını.

İsmail’in Halleri 9

Akıyor keder / Yeraltı suyu gibi / Şiirlerinde.

* * *

Haberin Devamı

SEVGİLER KANARKEN’in başlıkları, ondan sonra yazılan şiirlere bir ölçüde ışık tutuyor: fado, geçen zamandan, kayıp resimler, gezginin defteri, yeniden.

Duyarlı bir toplumcu şiir anlayışı belirgin özelliği. Geçmişle bugün ve ötesi, şiirinde zaman çeşitliliğini yaratıyor.

Yurttaş’ın fado bölümündeki şiirleri, aşkların, ayrılıkların, özlemlerin şiiri, bölümün başındaki giriş:

“hep denize baktığım gibi bakacağım sana
     çocuk gözlerim hayran!”
geçen zamandan
bölümü de şöyle başlıyor:

“kederden güldüğün gün
aklı ziyan bir bilmecedir çözdüğün”

Yurttaş’ı belli bir şiir anlayışı, akımı içine hapsetmiyorum. Türk şiirini okuyan, ona bireysel damgasını vuran bir şair.

Kayıp resimler, geçmişin siyah-beyaz fotoğraflarının şiiri, bazı kelimeler, kayıp resimleri sepyadan kurtarıp netleştiriyor:

“sorma ötesini
 ne hırka
 ne lokma!”

Kimler ve neler var: nalbant, hasırcı, makastar, semerci, yorgancı, bakırcı, kalaycı, keçeci, saraç, hattat, sedefkâr, urgancı, macuncu.

Bu bölümleri, gezginin defteri, yeniden izliyor.

Fado bölümünden Kalem-kâğıt şiirini okuyalım:

kalemdim ben / kağıdım oldun / seni yazdım / ömrümün beyazlığına

* * *

Haberin Devamı

İKİ şairin ödül kazanan kitaplarını kitaplığınıza koyun.
-----------------------
(*) İsmail Uyaroğlu, 5-7-5’ler, YKY
(**) Hüseyin Yurttaş, Sevgiler Kanarken, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Yazarın Tüm Yazıları