O zaman siyaset neden var

Haberin Devamı

Sloganların birbirine karıştığı, karşılıklı yumruklaşmaların, protestoların olduğu Fuar açılışı var ya…
Hani konuşmaların anlaşılamadığı, mesajların verilemediği…
Birçok yabancı konuğun ne yapacağını bilemediği, açılıştan çok arbedeye benzer görüntünün verildiği…
Çoluk çocuğun şaşkınlık içinde ve korkulu gözlerle izlediği o fuar açılışı…
İzmir’in DNA’sına uymayan, İzmir’in demokrasi kültürüne ters gelen o görüntüler…
O gün de yazdım; bugün de tekrar ediyorum.
İzmir’e bu yakışmıyor.
Daha da üzücü olan; yaşananlar sonrasında siyasi partilerimizin verdikleri tepkiler…
Çünkü hiçbir il başkanı çıkıp; “İzmir’e yakışmadı, üzgünüz” demedi.
Hiçbir siyasi çıkıp; “Böyle bir fotoğrafı İzmirliler hat etmiyor” diyemedi.
Ne dediler?
Birbirlerini suçladılar; olaylara sebep aramaya çalıştılar.
Bir çocuk gibi, “Önce onlar başlattı” dediler.
Peki bu gerginlikle, bu tavırla; bu seçimler nasıl olacak?
Siyasi kulisler birkaç hafta sonra daha hareketli olacak; adaylar belli olduktan sonra meydanlardan yükselen ses daha yükselecek, siyasi yarış hızlandıkça karşılıklı atışmalar daha da fazla olacak.
Türkiye’nin ilk fuarında, Türkiye’nin en demokrat kentinde, Türkiye’nin en hoşgörülü kentinde böyle bir açılış yapıyorsak; işin içine siyaseti sokuyorsak, ardından da özür bile diyemiyorsak…
O zaman siyaset ne için var, o zaman siyaset neden var?
Soruyorum…

Haberin Devamı

Fuarlarını 3’e, 5’e katlamış bir İzmir

Fuardaki törenden birkaç saat önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu açılışta yapacağı konuşma metnini medya kuruluşlarına göndermişti. Tabii o gergin ortamda metnin bir kısmı söylendi, bir kısmı kaynadı gitti, bir kısmı atlandı söylenemedi bile…
Normaldir; sloganların, yumrukların atıldığı bir yerde, ne önünüzdeki metni görebilirsiniz, ne de vermek istediğiniz mesajı aktarabilirsiniz.
Nitekim öyle oldu.
Kocaoğlu da; açtı ağzını, yumdu gözünü…
Kocaoğlu’nun konuşma metininde şöyle bir paragraf vardı.
“Savaş ölümdür, karanlıktır, yokluktur. Savaş gözyaşıdır, feryattır, acıdır.
Barış ise huzurdur, insanların birbirini daha iyi anlamasıdır, uyumdur. Barış sükunettir, güzelliktir, erdemdir…”
Aslında tam da Fuar Açıkhava’daki ortama uygun sözlerdi bunlar…
Ve bana göre İzmir’in demokrasi iklimine en uygun cümleler…
Başka…
Kocaoğlu, Gaziemir’de yapılan yeni fuar alanından bahsediyordu.
“İhtisas fuarlarımızın sayısını 3’e, 5’e katlayacağız. Fuarlarımız dünya devleriyle yarışır hale gelecek. Örneğin mermerde dünyanın en büyük fuarını İzmir’de yapacağız. Gelin Damat Fuarı’nda ise Avrupa’nın en büyüğü olacağız.
EXPO’yu kazanmış bir İzmir olarak Yüce Atatürk’ün bize çizdiği rota doğrultusunda, yarınlara güvenle ve coşkuyla yürümeye devam edeceğiz.”
Fuarcılık bu kentin gündeminde hala ön sıralarda değil, fuarcılıkla turizmin yükselişini sağlamak hala yatırımcının önceliğinde değil.
Ama ben bu hedefe gerçekten inanıyorum.
Ve fuarlarını 3’e, 5’e katlamış bir İzmir’in daha çok oteli, daha çok restoranı, daha çok hizmet şirketi, daha haraketli bir ekonomisi olduğunu şimdiden görüyorum.

Haberin Devamı

Kruvaziyer hedefi çok doğru

Şöyle düşünebilirsiniz.
“Kruvaziyer gemileri sabahın erken saatlerinde limanlara yanaşıyor. Daha gün bitmeden, güneş bile batmadan o şehirden ayrılıyor. Bu bir kentin, bir ülkenin turizmine sınırlı bir katkı sağlar…”
Böyle düşünenlere; bir kruvaziyer gemisiyle yolculuk yapmalarını tavsiye ediyorum.
Çünkü görecekler ki; kruvaziyer turizmi her yıl büyüyor. Denizlere daha modern, daha büyük gemiler iniyor.
Limanlar genişletiliyor, ek yatırımlar yapılıyor.
Ve en önemlisi; yapılan bütün anketlerde kruvaziyer turistler hayatlarından çok memnun oldukları gözüküyor.
Bir haftalık seyahatte; dört, beş yeri günlük gezen, tatilini gemide geçiren bu turistler beğendikleri kentlere sonraki yıllarda gitme planları yapıyorlar. O bir günlük ziyaret sonrasında uzun bir tatile dönüşüyor.
O yüzden İzmir’in kruvaziyer hedeflerini çok doğru buluyorum.
Bunda İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın büyük katkısı var.
İzmir üst üste üçüncü defa Avrupa’nın en iyi kruvaziyer rotası ilan edilmesi, “Turizm Oscarları” nı alması da bunun bir kanıtı…

Yazarın Tüm Yazıları