OÙ ÊTES-VOUS? *

BAYRAM rehaveti, tatil sonrası sendromu huzursuzluğu minvalinde yazılanları okuyorum da, duyan da 9 gündür gittiğimiz cennetten kovulduk ve ardından yeryüzüne, acımasız gerçek dünyaya gönderildik sanacak.

Ülke aynı ülke.
Siz aynı sizsiniz.
Yan gelip yatmak dışında hiçbir aktivitenizin olmaması, tatil sonrası sendromu yaşatıyorsa, yan gelip yatmadığınız günlerde yaşadıklarınız  size “ vız gelir tırıs gider “ tadında  tehlikeli bir bağışıklık kazandırdı  demektir Türkiye gerçeklerine ...
İsterseniz önce bayram katilinin direksiyona geçerek toplu kurbanlar aldığı  bilançomuzla başlayalım;
139 ölü 644 yaralı...
* * *
Bu gerçekten haberdar ve bayram rehavetinde misiniz hala?
Tunceli’de önceki gün meydana gelen çatışmada 2 evladımız şehit oldu… Tatvan’daki saldırıda ise 3 yaralı var …
Ne durumda bayram rehavetiniz?
Komşularla sıfır sorun politikamız, bu hafta  öyle bir hal aldı ki, son durum; sıfır komşu.
Biraz olsun bayram rehavetine olan konsantrasyonunuzu bozmuş olmalı bu  gelişmeler .
Siz bayram rehavetindeyken füze savunma sisteminin Türkiye’de konuşlanmasına dair  konuşulan  olası senaryolar bu haftanın en önemli konularından biri olarak sizi biraz sarsacak şimdiden  söyleyeyim.
Ve tatil sonrası sendromunuzdan daha sarsıcı sorular var gazetenizde okunmayı bekleyen.
Hayatın  “pause  “ tuşuna bastığınızı sanmak rehavetse, başını kuma gömmüş devekuşundan farkımız yok.
Fenerbahçe spor kulübünün Cas başvurusu da siz rehavetteyken yapıldı. Sonucu ne olursa olsun TFF’nin eline yüzüne bulaştırdığı süreç geçen hafta da işlemeye devam etti.
Sahi  bayram rehaveti yaşasanız da Türkiye-  Kazakistan maçını kaçırdığınızı söylemeyin, inanmam.  Maçta “ bi zahmet “ topa dokunan futbolcularımızın tesadüfen aldığı galibiyette soru işaretleri oluşmadı mı sizin kafanızda da milli takım oyuncuları neye göre seçilir gerçekte diye?
 O rehavetten biraz olsun kaldırmadınız mı başınızı?
* * *
Hala bayram tatilinin rehavetinden çıkadım, nasıl alışacağım günlük yaşantıma diyorsanız emin olun sevgili okuyucu ya  üstünüzde nereden serpildiği belli olmayan bir   ölü toprağı var ya da ben ve siz farklı ülkelerde yaşıyoruz ve siz muhtemelen zaten bu yazıda bahsettiklerimden de hiçbir şey anlamıyorsunuzdur.
O halde şöyle sorayım şu ana kadar  iletişim kuramadığım okuyucuya:
Cher lecteur ou etes-vous? **
* (FR) Nerelisiniz ?
** (FR) Hangi memlekettensiniz  değerli okuyucu ?
Yazarın Tüm Yazıları