O radyolar makineli tüfekti

DÜN Süper FM radyosu ihalesini izlerken aklıma özel radyoların ilk günleri geldi.

Süper FM, ilk özel radyolardan biriydi.

O günlerde benim favorim, Cem Hakko’nun kurduğu Power FM’di.

Arabayla işime gelip giderken sürekli bu radyoyu dinlerdim.

* * *

İhale devam ederken beş altı yıl öncesine döndüm.

Sürekli gittiğim spor salonunun anlaşmalı olduğu radyo aklıma geldi.

Uzanlar’ın bir başka radyosu çalıyordu.

O radyoda her on dakikada bir bizlere ağır hakaretler içeren yayınlar yapılıyordu.

Hatta kanunsuz biçimde dinlenen telefon konuşmalarımız veriliyordu.

Ama beni asıl düşündüren bunlar değil, Kanadalı firmanın verdiği para oldu.

Tam 33 milyon dolar.

Hem de peşin ödenecek.

* * *

Bu rakam, aynı zamanda Türkiye’nin geldiği noktayı da gösteriyor. Bundan 10 yıl önce, ünlü bir dünya markası otomobilin Türkiye’de üretilmesi için 50 milyon dolarlık bir yatırım yapıldığını hatırlıyorum.

Bu ülkenin artık bir radyosu bu kadar ediyor.

Hepimizin bu ölçülere alışması lazım.

* * *

Dün aldığım bilgilere göre TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, bu satıştan çok memnunmuş.

Elbette memnun olacak.

Sonunda el koyduğu bir şirketin sadece bir tek radyosunu bu fiyata sattı.

Yani, batık bir bankacının milletin sırtına yıktığı paranın bir kısmını bu yolla geri alacak.

Sırada bir televizyon var. Başka radyolar var. Bir gazete var.

Telsim, çimento fabrikaları var.

Hortumlanan paraların bir bölümü geri geliyor.

Hepimizin bundan memnun olması gerekir.

İhaleyi izlerken bir başka şeyi daha düşündüm.

Geri dönen bu paralarda Hürriyet’in de büyük emeği ve cesareti var.

Basının büyük bölümünün, bürokrasinin, siyasilerin sindirildiği bir dönemde biz Uzanlar’ın yolsuzluklarını kamuoyuna duyurmak için çok çaba harcamıştık.

Şimdi ortada kahraman gibi dolaşan birçok siyasetçi, gazeteci ‘Ne zaman bitecek bu medya savaşı’ diye bizi Uzanlar’la aynı kefeye oturtuyorlardı.

Artık onlar yok, bizler burada mesleğimize devam ediyoruz.

* * *

Türkiye’de basın iyi bir yola doğru gidiyor.

Artık özelleştirmeler mercek altına alındı.

Banka hortumcularından ağzı yanan toplum, şimdi her şeyi daha iyi takip ediyor.

Satılan mallara ödenen paralar, tanınan haklar apaçık ortada.

Bütün bunlar çok iyi gelişmeler. Bundan sonra da böyle gidecek.

Çünkü artık önümüzde sağlam ölçüler var.

Bir radyo 33 milyon dolar.

Hem de peşin parayla.

Öyle 10 yıllık, 15 yıllık taksitlerle değil.

Kamuoyunun gözü açıldı.

* * *

Dünkü satıştan çok memnun kalan TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, şimdi gözü açılan kamuoyunu her alanda bilgilendirmeli.

Bundan önce yapılan ihalesiz satışlarda ne oldu?

Batık bankacıların öteki şirketleri, medyaları için nasıl anlaşmalar yapıldı? Onar, on beşer yıllık borç ödeme takvimleri neydi? Medya kuruluşları kime, kaça verildi?

10 yılda ödenecek rakamlar, bugünün parasıyla ne ediyordu?

Bir tek radyo 33 milyon dolara gittiğine göre, her birinde ikişer üçer gazete, ikişer üçer televizyon, dergiler bulunan medya kuruluşlarıyla yapılan anlaşmalar neydi?

Ertürk bunu açıklarsa biz de memnun olacağız.
Yazarın Tüm Yazıları