Müziğin 'torpilli' sürgünleri

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Sanatın, Anadolu kentlerine yayılması konusunda epey yazı yazdım. Yetkililerin de bu duyguyu taşıdıklarını, bu sorumluluğa sahip çıktıklarını sanırdım.

Bir ajans haberi bütün umutlarımı yıktı. Erzurum'daki sanatçılar, torpil yaptırıp büyük şehirlere göç ediyorlarmış. Sanatçı sorumluluğuna, ahlakına yakıştıramadığım bir tavır, bir aldatmaca.

Okuyunca, devlet çarkının bu kadar paslanmasına şaşıracaksınız:

‘‘Erzurum Radyosu'nda görev yapmaları için 37 sanatçı, sınavla Türk Sanat Müziği Korosu'na alınmıştı. Ses ve saz sanatçıları, buldukları torpil sayesinde birer birer Erzurum'dan ayrılarak, İstanbul, Ankara ve İzmir Radyolarına gittiler. Bazıları da geçici görevle ama gittikleri büyük şehirlerden bir daha dönmediler. Türk Sanat Müziği Korosu tamamen dağıldı.''

Yeni Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın Erzurum'daki bu Torpilliler Darbesi'ne el koyacağına inanıyorum.

Büyük şehirler dışındaki bütün koroların durumu ne yazık ki böyle. Erzurum için sınav açılıyor, hele bir devlete kapağı atalım zihniyetiyle koroya giriliyor. Nasıl olsa işimi uydururum düşüncesiyle evet diyenler, teker teker koroyu da, şehri de terkediyorlar.

Müzikçiler dışında herhangi bir devlet memurunun bu şansı yok.

Erzurumlular, Türk Sanat Müziği Korosu kuruldu diye sevinmişlerdir.

Erzurumlulara müzik dinleteceğiz diye para alıp da, büyük şehirlerde yaşayanlara devlet ilgisiz kalamaz.

***

Bence, korolar için açılacak sınavlara bir not konmalı ve o şehir için sınavı kazanan o korda çalışmalı, geçici görev maddesi kaldırılmalı.

En acil önlem şu: Oradan büyük şehirlere gidenler için, bir geçici görev yönetmeliği çıkarılmalı, Erzurum Radyosu sınavını kazananlar, oraya gönderilmeli. Koroyu dağıtanlar, onu yeniden toplamanın sorumluluğunu duysunlar, zorla da olsa.

Ankara, İstanbul, İzmirde'ki koroların sanatçı açığı varsa, sınav açıp bunu doldururlar. Üç büyük şehirdeki koronun da geçici görevle, sanatçılara ihtiyaçları olduğunu sanmıyorum.

Torpilli Sürgünler, koronun dağılmasını gerçekleştirdikleri için maaş alıyorlar sanırım.

Bu, devlet malı deniz anlayışınının modern bir versiyonu olsa gerek.

Üstelik ben, sanatçıların duyarlı, halkına ve işine saygılı oldukları kanısını taşırım. Bunu yapanlar için ne yazık ki aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

Haberin devamı da var:

‘‘Şimdi aynı yöntemle Türk Halk Müziği Korosu da dağıtılmaya başlandı. Arif Sağ, Mükerrem Kemertaş, Kubilay Dökmetaş, Zülküf Altan, Okyay Kösegil, Esat Kabaklı, Aysun Gültekin, Faruk Demir gibi sanatçıların yetiştiği ocak kapanma tehlikesi ile karşı karşıya.

1960 yılında kurulan koroya, 1982 yılından beri kimse alınmadı. 24 sanatçıdan 15'i gecçici görevle üç büyük şehre gidince 9 sanatçı da çalışamıyor.''

***

Meydanlarda, salonlarda, stadlarda müziğin her çeşidini dinleme imtiyazına sahip bizler, 'Erzurum Olayı' karşısında utanmalıyız.

Yazarın Tüm Yazıları