Müthiş mülakatın hikayesi

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Hürriyet'in dünkü manşeti tam bir bomba etkisi yaptı. Senaryo meraklıları şimdiden kalemlerini bilemeye başlamışlardır.

O nedenle ben olayın perde arkasını yazayım.

30 AĞUSTOS

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu, 30 Ağustos günü komutan üniformasını giydi.

Basınla ilk teması o akşam verilen kokteylde oldu.

Orgeneral Kıvrıkoğlu, o akşam bazı gazetecilerle ayaküstü sohbet etti.

30 Ağustos akşamı komutanın ‘‘içi doluydu’’.

Çünkü Yüksek Askeri Şûra'ya giden günlerde, özellikle İslamcı basında çok provokatif yazılar çıkmıştı.

Bu yazılarda, yeni komutanın bir önceki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı'ya göre ‘‘çok daha ılımlı olduğu’’, ordunun ‘‘tutumunda değişiklik olacağı’’ vurgulanıyordu.

Kıvrıkoğlu, ilk mesajını o akşam gazetecilere verdi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin irtica ile mücadele kararlılığında hiç değişiklik yoktu.

Ankara Temsilcimiz Sedat Ergin o akşam oradaydı.

Komutanın sözlerini o yazmış ve bu sözler ertesi gün Hürriyet'in manşetinde yer almıştı.

Bunu izleyen dönemde Orgeneral Kıvrıkoğlu, son derece dikkatli bir çizgi izledi.

Onun asıl farkı bu dönemde ortaya çıktı.

Kıvrıkoğlu'nun farkı, irticaya karşı mücadeledeki kararlılığında değil, ‘‘çok fazla ön plana çıkmamasındaydı’’.

Sadece o değil, karargáhındaki öteki komutanlar da 6.5 ay boyunca sessiz kaldılar.

Bu süre içinde görüşlerini hep anayasal platformlarda dile getirdi.

Mesela sık sık Cumhurbaşkanı Demirel'e gitti.

Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında konuştu.

Ama basın aracılığıyla konuşmamaya özen gösterdi.

KAHVE RİCASI

Dün Hürriyet'te yayınlanan tarihi mülakatın hikáyesine gelince.

Sedat Ergin iki ay önce bir toplantıda Orgeneral Karadayı ile karşılaşıyor.

Kendisine, ‘‘Size bir kahve içmeye gelmek istiyorum’’ diyor.

Komutan da, ‘‘Bakalım, uygun bir zamanda yaparız’’ diyor.

Ergin geçen hafta bir görüşme için Genelkurmay Başkanlığı'na gidiyor.

Orada görüştüğü üst düzey bir subaya, Komutan'ın kendisine verdiği kahve içme sözünü hatırlatıyor.

Aradan geçen sürede yine ses çıkmıyor.

ÖNCEKİ GÜN

Ancak önceki sabah saat 9.30'da Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Atilla Işık kendisini arıyor ve şu mesajı veriyor:

‘‘Komutanımız saat 14.30'da sizi kabul edecekler.’’

Sedat Ergin bir saat 50 dakika boyunca Orgeneral Kıvrıkoğlu ile baş başa görüşüyor.

Dünkü Hürriyet'te yer alan konuşma, bu görüşmenin sadece 20 dakikalık bölümü.

Geriye kalan bölüm, ‘‘off the record’’ konuşma.

Şimdi gelelim asıl soruya.

Neden önceki gün?

Komutan Sedat Ergin'e neden önceki gün randevu veriyor?

Bunu elbette komutan ve yakınları biliyor.

Biz ise ancak bazı tahminlerde bulunabiliriz.

O gün gazetelerde ne vardı?

Cumhurbaşkanı Demirel'in, ‘‘Seçim ertelenirse dünyanın sonu olmaz’’ sözleri.

ASIL FARK

Komutan ne diyor: ‘‘Seçimler ertelenmemeli.’’

Aynı gün Meclis'te ne var?

312'nci maddenin değiştirilmesi.

Komutan ne diyor: ‘‘312'nci madde değiştirilmemeli.’’

Dolayısıyla, ‘‘Neden önceki gün’’ sorusunun cevabını çok ‘‘derin senaryolarda’’ aramamak gerekir.

Son bir nokta.

Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun irtica ve öteki ülke meseleleri üzerindeki görüşleri bundan önceki komuta kademesinden farklı değil.

Ama yine de üslubunda bir fark var.

Sedat Ergin'in, zamanlaması müthiş gazeteciliğinin ortaya koyduğu metin, bu farkı açıkça gösteriyor.



Yazarın Tüm Yazıları