Muharrem Sarıkaya: Çiller: Paşam'a çok üzülüyorum

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

DYP lideri Tansu Çiller, önceki günkü cumhurbaşkanlığı oylamasında, arkadaşlarının TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut'a yöneldikleri iddialarını yalanlamıyor.

Akbulut'a yönelen oyların sayısı konusunda kesin bir rakam veremeyeceğini belirtiyor ve ekliyor:

‘‘Belki bizden gitmiş olabilir. Bu 7-8'dir. 15'tir, 20'dir. Daha fazla değildir. Sayın Akbulut'a en fazla oy ANAP'tan gitmiştir.’’

Hemen ardından, DYP'den diğer adaylara da oy gittiği iddialarının bulunduğunu da anımsatıyor ve gülmeye başlıyor:

‘‘Akbulut'a, Somuncuoğlu'na, Güreş Paşa'ya, ona buna gitti deniliyor da, eh bizim sayımız da 85. Bunlar üst üste konulduğunda sayımızı aşıyor...’’

Arkadaşlarının ‘‘demokratik telkin içinde’’ oylarını Ahmet Necdet Sezer'e yönlendirmelerini istediğini söylüyor.

Bu arada, ‘‘Akbulut'a yönelik ANAP'ın içini karıştırma’’ gibi bir düşüncelerinin bulunmadığını belirtiyor ve şöyle diyor:

‘‘Artık herkes biliyor ki; bu tip böyle, diğer bir partinin içini kaşıyarak filan varılacak noktalar uzun boylu, uzun yol değil yani. Öyle bir şeyin hiç içine girmedik. Mümkün olduğu kadar seviyeli, serbest, böyle bir yaklaşım izledim ben.’’

Hemen ardından eklediği şu cümleler ise dikkat çekiyor:

‘‘Bizim bu tip şeylerimiz olmaz. Ama arkadaşlarımız tabii, böyle şeyler olmadı da değil. O da bir gerçek yani. Bizden de Akbulut'a gitmiş olabilir. Ama en yüksek oy kaybı ANAP'tan oldu.’’

Sezer'in isminin son anda çıktığının, oylardaki dalgalanmanın da bundan dolayı normal karşılanması gerektiğinin altını çiziyor.

Hatta, bu aşamada Başbakan Bülent Ecevit'in tavrını eleştiriyor:

‘‘Adayın çıktığı o gün, sabahleyin daha, Meclis içinden olacak diye Sayın Ecevit ile konuşmuştuk. Yani kolay bir dönüşüm değildi. Bir de MHP'nin kendi içindeki tutumu, bu kaba kuvvet de ters tepti.’’

Buna rağmen arkadaşlarından bazılarının Sezer için çalıştıklarını öne sürüyor.

Örnek olarak Afyon milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı İsmet Atilla'yı gösteriyor.

Partisinin milletvekillerinin başka adaylara yönelmiş olmasının, DYP'li aday Doğan Güreş'i üzdüğü haberlerini hatırlatıyoruz.

Çiller, ‘‘Biliyorum’’ diyor, bir süre susuyor.

Hemen ardından ekliyor:

‘‘Güreş Paşam'ın durumuna ben de üzülüyorum ama... Yani Meclis'in iradesi keşke farklı tecelli etse diyeceğiz ama... Artık gelinen noktada, bu beşli ittifaktan sonra artık yapılabilecek bir şey yoktu. Çok değerli bir arkadaşımız Sayın Güreş. Her bakımdan, dış politika deseniz, insan deseniz, tecrübe deseniz, demokrasi sınavı deseniz, Meclis'te deseniz hepsi vardı.’’

Çiller, bunları söylüyor.

Ancak, Anayasa oylamasında ANAP'ın tavrının, cumhurbaşkanı oylamasında DYP tarafından sergilendiği de bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.

Anayasa oylaması sırasında Yılmaz arkadaşlarına baskı yapmayıp serbest hareket etmelerini sağlarken, cumhurbaşkanlığı oylamasında daha katı bir tutum takınıyor. Oy vermeyecek olanlarla birebir görüşüyor. Hatta, ‘‘Niye oylarımızı içimizden çıkan Akbulut'a yönlendirmiyoruz’’ diyen bakanlarına bile tepkili davranabiliyor.

Çiller ise cumhurbaşkanlığı oylamasında arkadaşlarını markaja almak yerine serbest bırakmayı tercih ediyor, ‘‘demokratik telkinde’’ bulunmakla yetiniyor.

İlginçtir, merkez sağın iki lideri bir noktada, bir türlü buluşamıyor.

Yazarın Tüm Yazıları