Mondragon’un haklı fırçası

SANIRIM Maraton’un başlattığı bir uygulamaydı saha içi konuşmaları alt yazıyla vermek... Maç içinde futbolcuların yaptıkları yorumları herhalde bütün futbolseverler merak ediyordur.

Maçla ilgili özet kliplerinde Maraton’un bu uygulaması son derece faydalı oluyor yani.

Fakat bu alt yazılarla ilgili şüphelerim de vardı.

Saha içindeki konuşmaları nereden duyacaklar, bu bir. Haydi duydular diyelim, bazen iki Kamerunlu konuşuyor, onların konuştuğunu nasıl anlıyorlar, öyle değil mi?

Bu hafta Galatasaray’ın Vestel Manisaspor maçında yediği frikik golü sonrasında Mondragon, barajdaki arkadaşlarına: "Neden zıplamıyorsunuz beyler; barajı boşuna mı kuruyoruz?" diyordu alt yazıyla.

Duyduğum en yerinde yorumlardan biriydi! Artık o altyazılara daha fazla itibar edeceğim...

Maraton’un sponsoru yatak firması olur

VESTEL Manisaspor-Galatasaray maçında herkesi üzen hadise, pazar gecesi spor programlarının gündeminde de birinci sıradaydı.

Şansal Büyüka ve Erman Toroğlu, kalp konusunda Prof.Dr.Bingür Sönmez’in görüşlerine başvurdu, Telegol önümüzdeki hafta yapılan muayenelerin ne kadar sağlıklı olduğu konusunda bir dosya sunacağını duyurdu, bütün kanallarda bütün yorumcular bu konuda konuştu, uzmanlara danıştı vesaire...

NTV’deki % 100 Futbol, ara sıra karışan kafamı toparlamak için döndüğüm programlardan. Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen seyredeni aydınlatan, başka perspektifler sunan yorumlar yapıyor.

"Bu sıcakta top oynanır mı?" konusunda Rıdvan Dilmen "O zaman saat 23.00’te başlasın maçlar" dedi. Güntekin Onay da "Futbol seyircisi 23.00’te biten maçtan sonra eve nasıl dönecek?" gibi yerinde bir soru sordu.

Rıdvan Dilmen "Ağustos’ta oynanmasın, 23.00’te oynanmasın, ne zaman oynanacak o zaman bu lig?" diyerek soruya da soruya cevap vermiş oldu.

Pazar geceleri spor programları yüzünden saat 03.30’dan önce yatamayan biri olarak, maçların 23.00’te başlamasının (Bu durumda en iyi ihtimalle 00.45’te bitecekler) spor kamuoyunda köklü değişikliklere yol açabileceğini düşünüyorum.

Bu hafta Fenerli bazı seyircilerin maça Hopdediks gibi pijamayla gelerek 21.45’teki başlama düdüğünü protesto etmelerini takdirle seyrettim. Eğer Rıdvan Dilmen’in şakayla karışık önerisi kabul görürse, Maraton’un sponsoru Yataş olur, maçtan eve dönüp yatıp uyumak yerine maça gitmeden önce uykusunu almaya çalışan insanlara dönüşürüz... Olmaz yani bence bu iş ama zaten Rıdvan Dilmen de şaka yapmıştı...

Ağbi ben koptum. Oğlum sen düğme misin?

TELEGOL’de Ziya Şengül’le Adnan Aybaba arasında yine müthiş diyaloglar vardı. Özellikle Ziya Şengül’ün kısa cevapları mükemmel oluyor. Geçen hafta "Ağbi ben dağıldım" diyen Aybaba’ya "Oğlum sen şeker misin?" demişti.

Bu hafta da şöyle bir konuşma geçti aralarında:

Aybaba: Ağbi ben koptum...

Şengül: Oğlum sen düğme misin kopuyorsun?

Delgado’nun görünmez golü

SERHAT Ulueren, Aziz Yıldırım’la gerçekleştirdiği 40 dakikalık röportajı yayınladı Telegol’de. Aziz Yıldırım çok şey söylüyormuş gibi yapıp pek bir şey söylemedi, fakat yine de büyük başarı.

Fenerbahçe cephesi pek konuşmayı sevmediği için (Aziz Yıldırım bu konuda Serhat Ulueren’e ’Sizinle, yani medyayla- çıkarlarımız çatışıyor’ dedi) biri konuştuğu zaman enteresan oluyor. Mesela ben çoğu Fenerli futbolcunun ses tonunu milli takım kamplarındaki röportajları sırasında duymuş ve "Aaaa, demek böyle çıkıyormuş sesi" demişimdir.

Şaka yapmıyorum. İsterseniz deneyin. Radyoda Orhan Ak’ın sesini duyunca tanıma ihtimaliniz, mesela Serkan’ı duyunca tanıma ihtimalinizden çok daha yüksektir.

Neyse, Telegol’ün ağır topu buydu pazar gecesi. Fakat Adnan Aybaba yine gecenin kahramanı oldu.

Beşiktaş konuşulacağı sırada "Ben konuşmayayım" diyen (O da enteresan ya, neyse), sonra programın yöneticisi tarafından uyarılınca söze "Delgado müthiş bir gol attı" diye giren Aybaba’ya Serhat Ulueren "Golü gördün mü ki?" dedi.

Ben şaşırdım ve cevabı beklemeye başladım tabii. Aybaba "Serhat, sen güzel goldü, uzaktan vurdu dedin ya" dedi.

Ulueren yakalamışken "Ya yalan söylediysem" dedi.

Aybaba "Sen yalan söylemezsin Serhat" dedi.

Bu sırada Gökmen Özdenak’ın "Yazını yazdın mı sen Adnan?" diye sordu.

"Yazdım... Ben skor yazarı değilim" dedi.
Yazarın Tüm Yazıları