Merkez Bankası enflasyonun bu yıl yüksek çıkmasından memnun

ÖNCEKİ gün piyasa uzmanları ile biraraya gelen Merkez Bankası yönetiminin, ekonomik gidişattan memnun olduğu gözleniyor. Hatta enflasyonun yıl sonunda çift haneye çıkmasından bile memnun olduğu söyleniyor.

Önceki günkü toplantıda Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ekonomide yumuşak iniş gerçekleştiğini, gelişmelerden memnun olduklarını söylemiş. Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunun üzerinden henüz bir ay geçmişken, enflasyonun nasıl tahminlerden bu kadar şaştığının sorulması üzerine, merkez bankacılar, klasik hale gelen “gıda fiyatları” savunmasını getirmiş. Başkan Başçı da, “Bu yılki enflasyonun yüksek çıkması iyidir, baz etkisi nedeniyle, gelecek yılki enflasyonda düşüş sağlamış oluruz” demiş. Bir piyasa uzmanı, “Bir Merkez Bankası Başkanı bunu söyleyebilir mi?” diye soruyor. Dediği gerçek olsa bile Kurum görüşü olarak belirtmesinin korkutuculuğunun da altını çiziyor.
Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın söylediklerinden çıkarılan sonuçlardan biri de Mayıs ayına kadar enflasyonun yükselmeye devam edeceği, bundan sonra düşüş beklendiği doğrultusunda. Peki, piyasa uzmanları Mayıs’tan sonraki düşüşe inanıyorlar mı derseniz, bizim konuştuklarımız, böyle olabileceğini belirtiyorlar ama Merkez Bankası yönetiminin söylediklerinin gerçekleşeceği konusunda artık bir inançlarının bulunmadığını da söylemeden edemiyorlar. Arkasından da ekliyorlar; Merkez Bankası’nın politika ve araç kullanımında, söylemlerinde hala sürekli bir değişiklik var ve bu nedenle ne yapacağını kestirmek çok zor. Zaten toplantının soru-cevap bölümünde Merkez Bankası’nın her seferinde ayrı bir söylem geliştirdiği hatırlatılıp, “bu toplantının söyleminin ne olduğu” sorulmuş. Toplantıya katılanlar Başçı’nın her toplantıda yeni bir söylem geliştirildiği yorumuna karşı çıkmadığının altını çizerek, bu toplantının ana mesajının kredi büyüme hızının kontrol altına alınması olduğunu söylediğini kaydediyorlar. Mevcut kredi hacmi seviyesinden memnun olduklarını, böyle devam etmesini istediklerini de söylemiş.
Hatırlıyorum da; Merkez Bankası önce kredi hacmi artışı için bir rakam söylemiş, sonra değiştirmiş, bir ara “döviz karşılığı hesaplarım” diyerek sınırı yumuşatmıştı. “Hangi söylediğinize uyum sağlandı?” diye uzmanlar soramamışlardır herhalde?
DÖVİZ SATIŞI YERİNE LİKİDİTEYİ KISACAK
Merkez Bankası iktisatçılarının TL’nin değer kaybının makul olduğunu belirtip, fazla değer kaybetmiş ülke paralarıyla karşılaştırma yapması da, piyasa uzmanlarının ve analistlerin dikkatini çekmiş. Her gün bu tablolarla uğraşan analistler, özenle seçilerek verildiği belli olan ülke karşılaştırmalarını gülerek anlatıyorlar.
Kasım ayında çok iyi geçmeyen Hazine ihalelerinde Merkez Bankası politikalarının rolü ile ilgili bir soruya Başçı, belirsizliğin bu sonucu yarattığını ve Merkez Bankası olarak, faiz koridorunun üst kısmını daha fazla artırmayacaklarını belirterek bu belirsizliği azalttıklarını söylemiş. İhtiyaç durumunda likiditeyi daha fazla sıkılaştırarak, faizleri yükseltebileceğini da söylemiş ama piyasa uzmanları, artık Merkez Bankası yönetiminin çok çok fazla sıkışmadığı takdirde, faizlerde artışa gitmesini pek beklemiyorlar.
Parite ile ilgili bir soruya ise Başkan, parite ne olursa olsun volatilitesi düşük ve daha değerli bir TL’nin kendileri tarafından tercih edileceğini; bu yüzden de enstrüman değişikliğinin tercih edildiğini yanıtını vermiş. Konuşmasının başında asıl odaklandıkları unsurun kredi hacmi olduğunu söylemesi, ardından sorular üzerine dolaylı da olsa kurlara da baktıklarını söylemesi, toplantıdaki uzmanların kafasını karıştıran unsurlardan, sadece biri olmuş.
Bu arada ‘kurların çok yükselmesi halinde döviz satışlarının değil, likidite sıkılaştırmasının daha iyi bir seçenek olduğunu’ söylemesi de, artık döviz rezervleri konusunda tedirginlik duyulduğunun mesajı olarak algılanmış.
Yani Merkez Bankası yönetimi, büyüyen sorunlarla baş etme konusunda pek güven vermiyor.
Yazarın Tüm Yazıları