Memurlar SGK genelgelerinden bihaber

“SOSYAL Güvenlik Kurumu (SGK), sadece yurtiçinde yaşayanların sosyal güvenliğinden sorumlu değil, aynı zamanda yurtdışında yaşayıp da Türkiye’ye dönenlerin de sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmasından da sorumlu. Bunun için kanunlar çıkarılıyor ve kanunların nasıl uygulanacağına ilişkin genelgeler yayınlanıyor.

Haberin Devamı

Hal böyleyken, yurtdışında yaşayan ve çocuk dünyaya getirdikten sonra Türkiye’ye dönen ev kadınlarımızın da gerek Türkiye’de gerekse Almanya’da emekli olma hakları var. Ancak birçok vatandaşımız bu hakkı, bazı memurların bilgisizliği ve SGK’nın çıkardığı kanun ve genelgelerden bihaber olmaları yüzünden kullanamıyorlar.
Örneğin Almanya’da iki çocuk dünyaya getiren bir kadın, Türkiye’ye döndükten sonra, 65 yaşına geldiğinde Almanya’da emekli olma hakkı var. Bunun için asgari 5 yıllık sigortalılık süresini doldurması gerekiyor. 1992’den önce iki çocuk dünyaya getiren bir ev kadınının emeklilik cetveline, her bir çocuk için birer yıl çocuk yetiştirme süresi kaydedilir. Bu süre çalışma süresi gibi değerlendirilir. İki çocuklu bir kadının, emekli olması için eksik olan olan 3 yıllık süreyi, SGK’ya isteğe bağlı prim yatırarak tamamlayıp, Almanya’dan emekli olabilir. Bunun yasal dayanağı da SGK’nın 8 Aralık 2010 tarihinde yayınlanan 2010/129 sayılı genelgedir.
Fakat bu genelgeden bihaber olan bazı memurlar, bu haktan yararlanmak isteyen ev kadınlarımıza, “Almanya’da çalışmayana emekli aylığı bağlanmaz” deyip kestirip atıyorlar. Böylelikle belki yüzlerce, belki de binlerce ev kadını, bir zamanlar yaşadıkları Almanya’dan da emekli olma hakkından yoksun kalıyorlar. Bilmeyenler için: SGK’nın çıkardığı tüm genelgeler www.sgk.gov.tr internet sitesindeki mevzuatlar bölümünde tek tek okunabilir.”
Sorun bu... Bu konuyu Frankfurt’taki Avrupa Hürriyet’e gelen başvurulardan derledik. Dileriz, SGK aydınlatıcı bir açıklama yapar.

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

- MARMARA Üniversi-tesi’nin Sultanahmet, Göztepe, Bahçelievler, Nişantaşı’ndaki idare ve öğrenim görülen binalarını TOKİ’ye verip buralarını boşal-tacağı ve bunun karşılığında TOKİ’nin Avrupa yakasında büyük bir kampus yapması konu-sunda görüşmelerin yapıldığını...
- BEYOĞLU sınırları içindeki restoran, kafe ve eğlence yerlerinin sigara içmek için branda ve naylonla yapılan ‘taşma’ ve ‘çıkıntılarının’ belediye ekipleri tarafından ‘yıkıldığını’...

Hani ‘ileri’ demokrasi

Haberin Devamı

HERKES birer Adnan Polat ya da Arda Turan olmuş vaziyette. Bir tevil etme çabasıdır gidiyor. Nedir sorunumuz? Efendim bir stadyum dolusu insan Başbakan’ı ya da her kimse onu protesto etmiş. Eee ne olmuş? İleri demokrasi değil miydik? Ya da olmaya çalışmıyor muyduk? Buyrun size ileri demokrasi. Sayın Başbakan’ı protesto etmek için Atilla Bey’in (*) ima ettiği gibi ‘psikolojisi bozuk futbol seyircisi’ olmaya gerek yok. Bence normal ruh halindeki biri için de bu pekâlâ mümkün. Hatta daha da mümkün.Ayrıca spora siyaset karışmaz hamasetlerine falan da katılmıyorum. Biz hayatı kompartımanlara ayırarak yaşamıyoruz. Yaşıyoruz, görüyoruz, akıllıysak da beğenmediklerimizi protesto ediyoruz.
Dilek KOÇABAŞ
LONDRA

Haberin Devamı

(*) Cem TV’de sabah program yapan ekonomist Atilla Yeşilada, dünyanın en gırgır TV
programcısı. Sabahları Londra saatiyle 05.30’da (TSİ 07.30) kalkıp onun programına takılıyorum. Size de tavsiye ederim.)

‘Güvercin gibiyim’

“BİR yanı dikkat, bir yanı ürkeklik./Tıpkı bir güvercin gibiyim.../Onun kadar sağıma soluma, önüme arkama göz takmış durumdayım./Başım onunki kadar hareketli.../Ve anında dönecek denli de süratli./İnsanı güvercin ürkekliğine hapsetmenin nasıl bir bedel olduğunu bilir misiniz siz ey Bakanlar?../Bilir misiniz?”
Hrant Dink bu yazıyı 17 Ocak 2007’de kaleme aldı ve bu ülkede bir çocuktan katil yaratanlar; güvercinlere dokunarak kafaları kopartılanlar tarafından hunharca katledildi. Cinayetin üzerinden koskoca 4 yıl geçti.
Hrant Dink bugün Agos Gazetesi’nin önünde 15.00’te anılacak. Ankara’da da Birgün Gazetesi önünde saat 18.30’da toplanılacak ve Yüksel Caddesi’ne meşaleli yürüyüş düzenlenecek.

Haberin Devamı

Bayülgen-Arınç farkı

BAZI yazarlar Karabüksporlu Emenike için “Bu da tekneyle gelen arkadaşlardan mı?” diyen Okan Bayülgen’i yerden yere vuruyor birkaç gündür. En sonunda özür dilemişti Bayülgen. Ama bu sözün daha beterini Bülent Arınç iki gün önce Hatay’da etti.
Aynen şöyle konuştu:
“Çok şükür çok güçlü bir paramız var. Eskiden Afrika yamyamlarının paralarından çok daha değersiz, sıfırları bol, Kurtalan Ekspresi gibi, önde bir lokomotif arkada 6 tane vagon sıfır...”
Hani bir eleştiri!

Yazarın Tüm Yazıları