Mehmed Uzun’u savunma cephesine katılın

BİR yazarın yazma özgürlüğünü kısıtlayan, düşüncelerinden ötürü onu yok etmek isteyen her davranışı, tutumu kınarım.Mehmed Uzun’la ilgili söylentiler benim gibi, bütün aydınları, hatta herkesi rahatsız etmiştir.Dünya edebiyatı ikinci bir Salman Rüşdi korkusu yaşamamalı. Biri dini, diğeri siyasi korkuyu yazardan uzaklaştırmalı.Sanırım Türkiye ve birçok ülke, Mehmed Uzun olmasaydı, Kürt edebiyatını tanımayacaktı. Bir yazısında anlattığı üzere, değişik kaynakları bir araya getirerek, Kürtçe’nin bir edebiyat dili olmasını sağladı.Kürt Edebiyatı Antolojisi ile bu dildeki edebiyatın ürünlerini topladı.Mehmed Uzun’la buluşmamı, tanışmamı Yaşar Kemal sağladı. İlk kez Perpa’daki bir kitap fuarında buluştuk.Edebiyatçıydı, çünkü bütün siyasal çekişmeleri, tartışmaları edebiyatın objektifinden değerlendiyor, çözümü, uzlaşmayı da edebiyatın, dilin, çok kültürlülüğün gerçekleştirebileceğine inanıyordu.* * *İLK tanışmamızda, sonraki görüşmelerimizde tekrarladığı bir cümlenin altını çizmeliyim:‘Ben edebiyatçıyım, siyasetçi değilim.’Romanlarını okuduysanız, buradan çıkan ama dünyayı dolaşan bir evrenselliği fark edersiniz. Yerel toprakların, dillerin, kültürlerin nasıl bir küresel etkiye, işleve dönüştürüleceğini göstermiştir.Hürriyet’te çıkan bir haber üzerine beni aramış, bu anlayışını bir kez daha belirtmişti.Bilirsiniz ünlü yazarları herkes kendi davalarının savunucusu olarak görmek ister, oysa ünlü yazarlar davanın değil davaların kalemi niteliğini taşırlar.Her edebiyatçının kimlik, kişilik ipuçlarını veren bir kitabı vardır, Mehmed Uzun için de Ruhun Gökkuşağı kitabını tavsiye edeceğim. Acılarını da, yazarlığının oluşumunu da bu kitaptan öğrenebilirsiniz. Bu kitap, aynı zamanda bana Mehmed Uzun’u daha çok sevdirmiştir. O da benim gibi, yaşamın acılarında, yıkımlarında, yükselişlerinde, inişlerinde hep şiirden medet umuyor.Ruhun Gökkuşağı’nın ilk sayfasında bakın ne diyor:‘‘Başkaldırının estetiği’ diyor Camus günlüklerinde, ‘yüce üslup ve güzel biçim, en şiddetli başkaldırının anlatım biçimleridir.’ Yazarlığımı bir tür başkaldırı olarak duyumsadım hep, yüce üslup ve güzel biçimle yaratılmaya çalışılan şiddetli bir başkaldırı.’Norveçli yazar Horvald Steen’in dilimize çevrilen Tozkoparan-Bir Seláhaddin Eyyubi Romanı kitabının önsözünde, Doğu-Batı bileşkesine değiniyor, Batı’ya da bu roman aracılığıyla bir mesaj gönderiyor:‘Karanlık dini faşizmin Doğu’yu kasıp kavurduğu, kurnaz, bencil ve kibirli ‘Batı medeniyeti savunucularının’ Batı’yı korunması gereken bir Hıristiyan Kulübü haline getirmeğe çalıştığı bu çok kanlı dönemde Seláhaddin, tahammülün, birlikte yaşayabilmenin ve nihayetinde erdemli bir geleceğin simgesi.’* * *MEHMED UZUN’un yazma özgürlüğünü kısıtlama, siyasete alet etme konusunda başkalarının yapay çabalarını boşa çıkaralım.Ruhun Gökkuşağı, Mehmed Uzun, İthaki YayınlarıTozkoparan-Bir Seláhaddin Eyyubi Romanı, Thorvard Steen, Çeviri: Deniz Canefe, Mehmed Uzun’un önsözüyle, İthaki Yayınları
Yazarın Tüm Yazıları