Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin cezaları artırılacak

Geçen cuma düzenlenen “Aile İçi Şiddete Son” konferansındaydım. Bugün sizlere Hürriyet gazetesi öncülüğünde düzenlenen bu konferanstaki izlenimlerimi aktaracağım.

Haberin Devamı

Beni yakından ilgilendiren bir konu için bir konferanstayım. Aileden Sorumlu (ben Sosyal Politikalar Bakanı demeyi sevmiyorum) Bakanı Fatma Şahin kürsüde inançlı bir sesle “Artık çok daha güçlüyüz, kadına şiddete asla izin vermeyeceğiz. Şiddete başvuran o zavallı erkeklere gücümüzü göstereceğiz, onları yalnızlığa mahkum edeceğiz” diye konuşuyor.
Salonda iki kız öğrenci pankart açıyor, cılız sesleriyle, karşılarındaki güçlü kadına, devleti temsil eden bakana, sorunlarını anlatma çabası içindeler.
Ve birden kadına karşı şiddetin bir temsilcisi çıkıveriyor karşılarına. Gözlerinde inanılmaz bir nefret, karşılarındaki iki gencecik kıza öylesine öfkeyle bakıyor ve bağırıyor ki...
Onları çekiştiriyor, pankartlarını yırtıyor. Aslında Sayın Şahin’in gerçekten çok önemli ve çok dikkat çekici konuşmasını böldüğünün, zarar verdiğinin farkında bile değil. O görevini yapıyor aklı sıra ama işte kadına şiddetin bir örneğini sergiliyor koca salonda.
Sonra inanılmaz bir şey oluyor. Bakan Şahin, hükümet erkanında sıklıkla rastlamadığımız olağanüstü bir hoşgörü ve şefkatle “Bırakın, salonda kalsınlar, dokunmayın.
Konuşmam bitince onlarla görüşeceğim, sorunlarını dinleyeceğim” diyor.
İnanamıyorum. Ve birden o çıtı pıtı hanım, gözümde devleşiyor, “İşte budur!” diyorum. Uzun zamandır politikacılara sempati beslemiyorum. Ama o anda, yüreğimde gerçek bir sevgi doğuyor Bakan Fatma Şahin’e karşı. Gidip yanaklarından öpmek geliyor içimden.
Ya, “Atın şunları dışarı” deseydi... O sert yüzlü, çatık kaşlı, nefret gözlü görevli o kızları belki de sürükleyip atacaktı dışarı. Ama olmadı, Sevgili Bakanımız sağ olsun, adam ister istemez bir kenara çekildi. Ve kocaman bir alkış koptu yüzlerce kişilik salonda.
Evet! Cuma günü 7 saat süren, Sevgili Vuslat Doğan Sabancı’nın önderliğindeki Hürriyet Gazetesi’nin, gurur duyduğum “Aile İçi Şiddete Son” ekibi ve BM Dünya Nüfus Fonu’nun birlikte düzenledikleri Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki konferansın akılda kalan en önemli fotoğraflarından biriydi bu... Tabi Morçatı ve KAMER temsilcileri dahil, tüm değerli konuşmacıların, özellikle de şiddeti birebir yaşayan kadınların konferansa katkısı çok büyüktü.
Ayrıca sayın Fatma Şahin ve Egemen Bağış’ın “Kadına şiddet ve giderek artan kadın cinayetlerinin cezası ağırlaştırılacak, hafifletici indirimler uygulanmayacak” sözü de çok umut vericiydi...
Ama, dini inançları güçlü olan milletimize, vaizlerin hutbe sırasında “kadınlara şiddet uygulamamayı”, bıkıp usanmadan tekrarlamaları gerektiğinin vurgulanması çok önemliydi. Bunu ben de yıllardır söyleyip duruyorum. Umarım bütün bunlar gerektiği gibi acilen gerçekleştirilir.
Çünkü Vuslat Hanım’ın da belirttiği gibi “Bu yıl işlenen kadın cinayetlerinde ölenlerin sayısı, terör ve depremde, hatta trafik kazalarında hayatlarını kaybedenlerin sayısından fazla.”
Feyza Algan

Haberin Devamı

Erkek arkadaşım beni ilişkiye zorluyor

Haberin Devamı

Sevgili Güzin Abla, 17 yaşında lise son sınıf öğrencisi bir genç kızım. Başımda bir bela var, bugüne kadar kimseyle paylaşamadım. Tek çare sizi düşündüm.
Bir okul arkadaşımla bir süredir çıkıyordum. İlişkimiz ilerledikçe benden cinsel ilişki istedi ama kabul etmedim. Şimdi şantaj yapıyor, eğer onunla beraber olmazsam, tüm mahallemdeki erkeklerle beraber olduğumu yayacakmış okulda.
Sırf isteğini elde etmek için beni birkaç kez tartakladı, saçımı çekti. Bu durumdan kurtulmak için ölmek istiyorum. Bana yardımcı olun lütfen.
Rumuz: Nasıl başa çıkabilirim?

İşte şiddet gencecik bir kızı çaresiz bırakıyor. Oysa çare var kızım, hiç çekinmeden önce durumu ailene, sonra da ailenle birlikte okul idaresine, hatta adli mercilere götüreceksin. Unutma, erkeklerin şiddet uygulamasının birinci nedeni, karşı tarafın suskun ve korkak davranmasıdır. Bu gence gereken cevabı vermelisin.

Yazarın Tüm Yazıları