Okan, Acun’a lümpen demiş...

Okan Bayülgen’in Acun Ilıcalı’ya karşı çözemediğim bir kini var.

Geçen gece Survivor görüntüleri yayınladığını rastlayınca durup baktım Okan’a, bakalım Acun’la ilgili ne diyecek diye...
Açıkça lümpen dedi...
Survivor formatındaki ateş söndürme sahnesiyle kafa bulup iki-üç kez tekrarladı lümpen sözünü...
Sonra hızını alamayıp, “Lümpenin lümpenlere hazırladığı program” diyerek milyonlarca Survivor seyircisini aşağıladı.
Lümpen, ilk olarak Karl Marks’ın ortaya bir kavram.
En alt sınıfta yaşamasına rağmen, sınıf bilinci olmayan, içinde bulunduğu toplumun kültürüne yabancı olanlar için kullanılır...
Lümpen cahildir, eğitimsizdir, paçavradır.
Okan, Acun ve Survivor seyircisi için böyle diyor...
Yazının buradan sonrasını uzatacak olursam Okan’la yine uzun sürecek bir küslüğün temelini atacağım belki, o yüzden kısa tutacağım...
Ve diyeceğim ki;
Sen ne yapıyorsun ekranda Okan...
Acun’un yaptığından, Şafak’ın yaptığından, diğerlerinden ne farkın var...
Onlar lümpen de sen sanat mı yapıyorsun ekranda?
Hepiniz anında bitirilip tüketilen bir sistemin parçasısınız...
Hepiniz ekranda sadece eğlendirmeye çalışıyorsunuz, üst sınıf bir sanatın değil popüler kültürün ürünüsünüz...
Diğeri lümpense sen de lümpensin...
Diğerinin seyircisi lümpense senin seyircin de öyle...
Üstelik gündüz kuşaklarında o lümpenlerin bile izlemediği pek çok program yaptın.
Acun’la derdin ne bilmiyorum ama yıllardır uyguladığın; magazini aşağılayıp magazinden beslenme, rakibi aşağılayıp kendini yüceltme, başkasını hor görüp kendini yukarı çekme taktiklerinden vazgeçsen diyorum...
Sonuçta 50’sine merdiven dayamış, ekranda olgunluk dönemini yaşayan bir babasın artık.
Lümpen mümpen işleri, bu tavırlar sana yakışmıyor...

Senaristler Lost oldu...

Lost’la ilgili uzun zamandır şöyle bir inancım var;
Bana kalırsa bu kadar uzun kurgulamamışlardı diziyi...
Yola çıktıklarında 2-3 sezonda bitecek derli toplu bir hikayesi vardı dizinin, 6 sezon gideceğini düşünmemişlerdi...
Dizi uzadıkça hikayede başka yollara saptılar, gizem üzerine gizem koydular.
Sonunda işin içinden nasıl çıkacaklarını finali nasıl bağlayacakları bilemez duruma geldiler.
Belki çok Türk işi gibi duruyor ama Lost’la ilgili benim inancım bu.
Finalin kimseyi tatmin etmyeceği o kadar belliydi ki öyle de oldu.
Lost’la ilgili forumlara bakıyorum çoğunluk isyan halinde...
Ben Hawaii’de dizinin çekildiği yerde kararımı vermiştim zaten;
Hollywood gibi Amerikan televizyonu da merakta bıraktırmayı, bir masal dünyası yaratıp onu cilalamayı, satmayı çok iyi biliyor.

Karı koca aşkı...

Geçen ay evlenen Vildan Atasever ile İsmail Hacıoğlu öpüşürken yakalanmış.
Sanki basılmışlar gibi vermiş Habertürk haberi...
Yahu bir karı-kocanın öpüşmesinden daha doğal ne olabilir.
Madem bu kadar büyük bir haber bu, Habertürk’teki arkadaşlara bir tüyo vereyim mi;
Bence bunlar sadece öpüşmekle kalmıyor, başka şeyler de yapıyorlar...
Ne dersiniz, ana gazeteye manşet olur mu?

Senaristler Lost oldu...

Lost’la ilgili uzun zamandır şöyle bir inancım var;
Bana kalırsa bu kadar uzun kurgulamamışlardı diziyi...
Yola çıktıklarında 2-3 sezonda bitecek derli toplu bir hikayesi vardı dizinin, 6 sezon gideceğini düşünmemişlerdi...
Dizi uzadıkça hikayede başka yollara saptılar, gizem üzerine gizem koydular.
Sonunda işin içinden nasıl çıkacaklarını finali nasıl bağlayacaklarını bilemez duruma geldiler.
Belki çok Türk işi gibi duruyor ama Lost’la ilgili benim inancım bu.
Finalin kimseyi tatmin etmeyeceği o kadar belliydi ki öyle de oldu.
Lost’la ilgili forumlara bakıyorum çoğunluk isyan halinde...
Ben Hawaii’de dizinin çekildiği yerde kararımı vermiştim zaten, Hollywood gibi Amerikan televizyonu da merakta bıraktırmayı, bir masal dünyası yaratıp onu cilalamayı, satmayı çok iyi biliyor.
Yazarın Tüm Yazıları