‘Ultimate Kylie çıktı, sen asıl onu gördün mü?’ diye
cevap verdim. Kylie Minogue, ne söylediği, nasıl
söylediğiyle ilgilenmediğim şarkıların yanı sıra (I
Should Be So Lucy faciası mesela), çok beğendiğim
şarkılar da yapmış (Confide In Me, derim başka da
bir şey demem...) bir afet!.. Şu sıralar Best Of çıkarttı
bir tane. Bir de o Best Of’un DVD formatı var ki, üst
seviyede ilgiyle seyrettiğim ikinci müzik DVD’si oldu.
İlki nedir diye atlamaya hazırlananlara ‘Zahmet etmeyin’
diyor ve cevabı veriyorum: AC/DC Donnington konseri (Zabazabazaba... Büyüksün AC/DC!) Bütün kliplerini
toplamışlar bir DVD’ye. En güzel Kylie, kesinlikle en yaşlı Kylie
gibi tuhaf bir durum da var! Hastasıyız zaten, biliyorsunuz. Şimdi sessizce dağılın bakim!..
Big In Japan
Aslında köşe biraz bizim gazetenin ‘Bu hafta bitmeden...’ sayfalarına döndü ama Alphaville İstanbul’a gelecek ve bundan iki satır söz etmeyeceğim; mümkün değil!
15 Aralık’ta, 20’nci yıl kutlamaları gibi aslında düşününce insanı bunalıma sürükleyen bir sebeple Türkiye’ye geliyor Alphaville. Yeni Melek’te (Bu da Yeni Melek’teymiş ya, tesadüfe bak!) bünyeye ‘Sounds Like A Melody’, ‘Forever Young’ ve tabii ‘Big In Japan’ yükleyeceğiz.
‘Big In Japan’ı kaset formatında edinene kadar epey acı çekmişlerdenim. O kaseti çalacak aletin eve alınması için aileyi ikna etme hikayesini de anlatıp bir Kemalettin Tuğcu ortamı yaratmayayım...
Şimdi elemanlar İstanbul’da sahneye çıkacak ha!
Murat Beşer de DJ’lik yapıp 80’li yıllar şarkılarıyla kitleyi kopartacakmış.
Enteresan bir ortam olacağı kesin. Gidersem eğlenirim de, gitmek için evden çıkma aşamasına nasıl gelirim, bu tembelliği nasıl aşarım orası belli değil.
Küçük güzel filmler
Resfest, memleketin en taze film festivali. Memleketin derken, bize özgü bir festival demiyorum. Zaten her sene dünyada 30’dan fazla şehirde düzenlenen, gezici bir festival.
Dijital kısa filmler, video klipler, yönetmen retrospektifi gibi küçük güzel şeyler var festivalde.
Festival öncesinde birkaç tanesini seyretme şansım oldu. ‘Jo-Jo In The Stars’a vuruldum. Bugün ve yarın, soğuktan, kasvetli ortamdan daralacağınıza çok affedersiniz -poponuzu kaldırıyorsunuz- Beyoğlu Yeni Melek’e gidiyorsunuz ve ufkunuzu açacak, küçük ve güzel filmler seyrediyorsunuz.
Destek verin ki, kalıcı olsun. Aslında destek vermek filan da hikaye, saçmaladım. Gidip güzel bir şeyler görün işte.