Koruyucu tıp neden önem kazandı

"Koruyucu tıp" ve "yaşam tarzı hastalıkları" günümüz tıbbının başlıca ilgi alanıdır. Ortalama yaşam süresinin uzaması ve yaşlılıkta geçirilen sürenin artması "yaşlanma ile ilişkili hastalıklar"ın üzerine odaklanmamızın başlıca nedenidir.

Haberin Devamı

Yaşlanmanın önlenemeyeceğini ama kalitesinin iyileştirilebileceğini biliyoruz. Bunun nedeni genetik mirasın bir kader olmadığını anlamamız, yönetilebilir bir şey olduğunu kavramamızdır. Nasıl yaşlanacağımıza, yaşlanma sürecinde ne gibi sağlık sorunları ile karşılaşacağımıza ve bu sağlık sorunlarından nasıl etkileneceğimize karar veren sadece genetik mirasımız değildir. Yaşama ilişkin seçimlerimiz de nasıl yaşlanacağımızı belirliyor.

Yaşam süresindeki uzamanın ortaya çıkardığı sağlık sorunları ile yaşam tarzı seçimlerinizin etkili olduğu hastalıkların aynı olması bir tesadüf değildir. Şeker hastalığının, damar sertliğinin, hipertansiyonun ya da kanserin oluşmasında hücresel yaşlanma ve dokusal yıpranma kısacası ilerleyen yaşınız en az yaşam tarzı seçimleriniz kadar önemlidir. Yaşlanmayı durduramayacağınıza göre bu hastalıklar ile mücadelede yapabileceğiniz tek şey kalıyor: Doğru yaşam biçimi seçimleri yapmak!

Uzmanlar fazla kalori tüketmenin, doymuş yağdan ve kolesterolden zengin beslenip hareketsiz bir yaşam tarzını ısrarla sürdürmenin, alkol kullanmanın ve sigara içmenin sizi hastalandırmasa bile sağlığınızı olumsuz yönde etkilediğinden kuşku duymuyorlar. Yanlış yaşam tarzı seçimlerine siz başkalarını da ekleyebilirsiniz: Aşırı yağlı yemek, tuzlu besinlere ağırlık vermek, hazır ve işlenmiş gıdaları öncelemek, uykusu az ve kalitesiz, stresi ve gerilimi bol, endişeden, güvensizlikten zengin bir hayat sürmek gerektiği kadar dinlenmemek...

Saydığımız günahların birkaçını aynı anda işlerseniz işiniz daha da zorlaşacaktır! Eğer bu yanlışları ısrarla sürdürmekle yetinmez, bir de fazla kilolu olma problemini yüklenirseniz işinizin daha da güçleşeceğini belirtelim. Daha genç yaşlarda şeker hastalığına yakalanabilir, hipertansiyonla boğuşmaya daha kırklı yaşlarda başlayabilirsiniz. Ellili yaşlara adım atmadan kalp-damar hastası olmanız ise pek sürpriz olmaz!

KALİTELİ YAŞAMAK İYİ YAŞLANMAK

Modern tıbbın son yirmi yılda yaşam tarzı hastalıkları üzerinde yoğunlaşmasının başlıca nedeni size daha kaliteli bir yaşlılık süreci sunabilmektir. Salgın hastalıkları önleyerek aşıları, antibiyotikleri keşfederek, kolesterol ve hipertansiyon ile savaşta inanılmaz mesafeler kat ederek, erken tanıyı sağlayan müthiş teknolojileri biribiri ardına geliştirerek (bilgisayarlı tomografi, magnetik rezonans, pozitron emilsyon tomografisi, ultrasonografi, genetik analizler...) müthiş atılımlar yapan bilimsel tıbbın hedefi size hakkınız olan 120 yıllık yaşam süresini keyifle, huzurla yaşatmaktır! Sorun "daha uzun yaşamak" sorunu olmaktan çoktan çıkmış, "kaliteli yaşamak" sorunu haline gelmiştir: Modern tıp bunu da başarırsa, muhtemelen uzun yaşayacak ama yaşlanmanın ortaya çıkardığı sağlık sorunlarından çok fazla etkilenmeden yaşlanacaksınız. Hálá iyi görerek, iyi duyarak, sağlam kaslar ve kemiklerle ayakta kalarak... Belleğiniz bozulmadan, cinselliğiniz yok olmadan, damarlarınız tıkanmadan, kansere, osteoporoza, artroza yakalanmadan keyifli, mutlu bir hayat çizgisi tutturacaksınız.

BU HASTALIKLARIN TÜMÜ ÖNLENEBİLİR

Modern tıbbın bu aşamada işi daha zor olmalıdır. Bu amacını gerçekleştirmek için size, sizin yardımlarınıza, sizin kendinize iyi bakmanıza daha fazla ihtiyaç duymalıdır. Doğru yaşam tarzı seçimleri konusunda sizi ısrarla bilgilendirmemizin, doğru seçimlere yöneltmeye gayret etmemizin nedeni budur.

Yaşam tarzı hastalıklarının neredeyse tamamı önlenebilir en azından yavaşlatılabilir sağlık sorunlarıdır. Bütün mesele bu seçimlerin size en uygun olanlarını en erken yaşlarda ve yaşamınızın keyfini kaçırmayacak dozlarda reçeteleyebilmektedir. Bütün bu değişimleri "sürdürülebilir değişimler, keyifli farklılıklar, huzurlu farkındalıklar" haline dönüştürebilmektir. Tanı koyan ve tedavi edici tıbbın görevi önemli ölçüde tanımlanmıştır. Şimdi koruyucu tıbbın bayrağı ele alması ve tanı koyucu-tedavi edici tıp takımına katılması gerekiyor.

BİR BİLGİ

Amerika’da uygulanan "diyabet önleme programı"nın, beslenmesi düzenlenen, bedensel aktivitesi iyileştirilen kişilerde genetik miraslarında bulunsa bile şeker hastalığına yakalanma olasılığını önemli ölçüde azalttığını ortaya koymuştur. Bir başka çalışmada ailesinde hipertansiyon sorunu olanların " hipertansiyon önleme programı" ile sağlıklı kilolarda tutularak tuzdan fakir, potasyum, magnezyum ve posadan zengin beslenerek hipertansiyona yakalanmalarının önlenebileceğini veya geciktirilebileceğini kanıtlamıştır.

BİR UYARI

Sağlıklı kilonuzu korumanız, yaşam tarzı hastalıklarını önlenmenin en etkili yoludur. Kilonuz, öncesinde sahip olduğunuzdan 2.5 kilogram fazlalaştığı anda uyarı lambalarınızı yakmalısınız. Kilonuzdaki ufak azalmaların bile sağlığınızı iyileştireceğini unutmamalısınız. Kilo sorunu olan biriyseniz, vücut kilonuzun yüzde 5-10’unu vermeniz halinde diyabet ve hipertansiyon riskiniz düşecektir.

Haberin Devamı

YAŞAM TARZI İLE İLİŞKİLİ HASTALIKLAR

Şeker hastalığı

Hipertansiyon

Kolesterol yüksekliği

Obezite

Kanserler

Haberin Devamı

NASIL YAŞIYORLAR?

Erol Evgin (Sanatçı)


1.77 boyundayım ve 77 kiloyum. İnsanların fiziki sağlıklarının ruhsal sağlığa bağlı olduğunu düşünüyorum. Bunun için huzurlu ve pozitif olmaya önem veriyorum. İş ve insan diyeti yapıyorum. Üç öğün muntazam olarak yiyorum. Genelde öğle yemeği ağır, akşam yemeği hafif oluyor. Unlu mamulleri az tüketiyorum. Un ve tuzu ölçülü alıyorum. Kırmızı eti az kullanıyorum. Katı yağ hiç kullanmıyorum. Sigara içmiyorum. Alkolü ise sosyal ortamlarda alıyorum. Tercihimi genelde kırmızı şaraptan yana kullanıyorum. Antioksidan ve C vitamini alıyorum. Günümün 8 saatini uykuya ayırıyorum. Akşamları genelde 23.00 civarı yatıyorum. Yazın her gün, kışın arasıra yüzüyorum. Yürüyüş yapmayı da çok seviyorum. İşimde seçici davrandığım için pek stresli olmuyorum. Ailemde ırsi olarak kolesterol yüksekliği var. Düzenli olarak kolesterol düşürücü ilaç kullanıyorum.

PROF. MÜFTÜOĞLU’NUN YORUMU

Sevgili Erol Evgin’le birkaç kez sohbet etme fırsatım oldu. Sayın Evgin’in yaşam tarzı seçimleri mükemmel. Sağlığını koruması, genç ve diri görünümünü sürdürmesi, doğru yaşam tarzı seçimleri ile yakından ilgili. Kullandığı desteklerse mükemmel. Kolesterol yüksekliği gibi bir genetik risk mirası doğru beslenerek ve reçetelenen ilaçları düzenli kullanarak son derece iyi yönetiyor. Biz Sayın Evgin’e kolesterol yönetiminde daha başarılı olması için daha çok yulaf kepeği, yağlı balıklar, ceviz, fındık, elma, soyalı ürünler -özellikle soya proteini- stonal ve sterollerle güçlendirilmiş "şifalı besinler"den yararlanmayı öneriyoruz. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşamı olsun.

Yazarın Tüm Yazıları