Kira gelirinin dayanılmaz cazibesi
Maliye Bakanı’nın, dünkü Hürriyet’te yer alan açıklamasında da okuduğunuz gibi, kira geliri elde edenlerin sayısındaki patlama, bu yıl da devam etti.
- 2013 yılı Mart ayında, 2012 yılına göre, kira geliri elde eden mükelleflerin sayısı 240.014 arttı.
- 2012 yılı Mart ayında da 2011 yılına göre, kira geliri elde edenlerin sayısı 269.049 artmıştı.
Buna göre, son iki yılda, kira geliri beyan eden mükellef sayısında yüzde 51 artış oldu.
Son 10 yılda ise, kira geliri elde edenlerin sayısında yüzde 237 artış olmuş.
DİĞER MÜKELLEFLER
Son 10 yılda kira geliri elde eden mükellef sayısı ile diğer mükelleflerin sayısı, artış ve azalış oranlarıyla birlikte tabloda gösterilmiştir.
Tablonun incelenmesinden de fark edileceği gibi, son 10 yılda;
- Gerçek usulde gelir vergisi mükellefi (bakkal, konfeksiyoncu, kitapçı, kırtasiyeci, ayakkabıcı, saatçi, gözlükçü, mobilyacı, lokantacı, avukat, doktor, mimar, çiftçi, kar payı ve temettü geliri elde edenler vs.) sadece yüzde 3 artmış.
- Basit usule tabi esnaf ve sanatkâr sayısında yüzde 14 azalma, KDV mükellefi sayısında da yüzde 18 azalma olmuş!
- Kurumlar vergisi mükellef sayısında yüzde 12 artış olmuş.
- KİRA GELİRİ elde eden mükellef sayısında ise yüzde 237 oranı ile artış değil adeta “patlama” olmuş.
- Kira vergisi tahsilatı da son iki yılda 1,2 milyar TL arttı. Maliye Bakanı’nın açıklamasına göre; Mart 2013 itibariyle, son bir yılda beyan edilen kira geliri, bir önceki yıla göre yüzde 65 artarak 26 milyar lirayı aşmış.
ARTIŞIN NEDENLERİ
Artış oranındaki patlamada, Maliye’nin etkili denetiminin, kiraların bankaya yatırılmasının ve Maliye Bakanlığı’nca son iki yıldır mükelleflere gönderilen “kira gelirinizi biliyoruz, beyanname verin. Yoksa cezalı duruma düşersiniz” şeklindeki uyarıların kuşkusuz büyük payı var.
Ancak bir başka gerçeğin de “kira gelirinin dayanılmaz cazibesi” olduğunu göz ardı etmeyelim. Özellikle son yıllarda inşaat sektöründe ortaya çıkan patlama da bunun göstergesi.
Zaman zaman yaşanan ekonomik krizler, iş hayatındaki çalkantılar, zorluklar, bürokrasi, para ve hapis cezasını gerektiren mevzuatlar ve bunlardan kaynaklanan riskler, insanları “100 birim yerine 50 hatta 40 birim gelirim olsun ama başım ağrımasın, çoluk çocuğum perişan olmasın” diye düşünmeye, gayrimenkule yatırıma yöneltiyor.
Aşağıdaki tablo, ekonominin farklı bir açıdan fotoğrafı olarak çok önemli..
