Kendi evimde sığıntı oldum

Seren Serengil, büyük aşk yaşadığı Cengiz İmren’le geçtiğimiz yıl sürpriz bir şekilde nikah masasına oturmuştu. Cezaevinde yatan İmren’le annesi Nevin Teoman’ın tepkisine rağmen evlenen Serengil, geçtiğimiz haftalarda aniden boşanmaya karar verdi. Bu kararını medya kuruluşlarına gönderdiği faksla açıklayan Seren Serengil, evliliğinin perde arkasında yaşananları ilk kez Kelebek’e anlattı.

KIZKARDEŞİNDEN ÇEKTİM

Cengiz’i gerçekten çok sevdim. Bunu bazı insanlar anlayamıyor ama gerçekten o adama çok aşık oldum. Ve aşkım için de hiçbir fedakarlıktan kaçınmadım. Onun için annemden, mesleğimden, rahat yaşantımdan vazgeçtim. Kocaman bir evde üç çalışanım ile otururken, evimi kapatıp Cengiz’in Tarabya’daki evinde yaşamayı göze aldım. Annem beni beş kuruşsuz bırakırken, ben eşimin evinde sıkıntı çekerek hayatımı sürdürdüm. Her gün onu ziyaret ettim, evime dönerek bekledim. Yaptıklarımın hepsi helal olsun. Çünkü sevdiğim adamla, isteyerek evlendim. Ayrıca bana çok ihtiyacı olduğu bir dönemdi ve onu yalnız bırakamazdım. Biz biraradayken o küçücük evde hiç sorunumuz olmadı. Ama o evde yalnız yaşamaya başladığımdan bu yana ailesi bana çok çektirdi. Ailesi derken, İstanbul’da yaşayan kız kardeşi ve onun kocası. Cengiz onlar için iyi bir gelirdi ve bu rantı kaybetmek istemedikleri için sürekli bana yıldırma politikası uyguladılar, sonunda da başarılı oldular...

YALANLARI ÇIKTI

Annemle barıştıktan sonra hem annemin hem de Cengiz’in evinde yaşamaya başladım. Çünkü eşim çok uzun süre annemde kalmamı istemiyordu. Fakat evimde rahat edemiyordum... Kızkardeşi ve eşi çat kapı geliyorlar, her şeye karışıyorlardı. Orası benim mahremim. Aramadan, sormadan gelmek ne demek? Geldikleri zaman da rahat durmuyorlar, pencere açarım karışırlar, üzerime iftira bile atmaya kalktılar. Her şeye Cengiz için katlandım. İstenmeyen geline baskı kurup, evden kaçırmaya çalışırlar ya, aynı şeyleri yaşadım. Ve kardeşime yapılan olay, bardağı taşıran son damla oldu. Cengiz’in kızkardeşi baştan beri beni hiç istemedi. Çünkü Cengiz onlar için bir ranttı ve benim bunu engelleyeceğimi, gerçek yüzlerinin, yalanlarının ortaya çıkacağından korktular. Beni bu kadar yıpratmalarının tek sebebi, Cengiz’i ellerinden kaçırmamaktır...

GÖZÜMDE KÜÇÜLDÜ

Rahmetli babamın son evliliğinden dünyaya gelen bir erkek kardeşim var, adı Timur... Timur birkaç hafta önce Finlandiya’dan Türkiye’ye geldi. Ben de onu kız arkadaşıyla birlikte Cengiz’le oturduğum evde ağırlamak istedim, çünkü kalabilecekleri başka yer yoktu. Üstelik ayağı da sakattı. Kardeşimin geldiği gün eve yiyecek almak için dışarı çıktım. Onu kız arkadaşıyla evde bıraktım. Bir süre sonra telefonum çaldı... Timur evden gideceğini söylüyordu. Bir öğrendim ki Cengiz’in kızkardeşi ve eşi Rıdvan gelmiş. ‘Cengiz böyle şeylere kızar’ diyerek kardeşimi rahatsız etmiş, evden gitmesini söylemiş. Ben Cengiz’in eşiyim, orası Cengiz’le yaşadığım ev ve bunlar sanki ben o evde yaşamıyormuşum gibi çat kapı geliyor, kardeşimi evden kovuyor. Buna dayanamadım ve ertesi gün cezaevine giderek olayı eşime anlattım. Önce sustu ve sonra bana ‘Ablam bir şey diyorsa, muhakkak doğrudur. Bunda büyütülecek bir şey yok ki’ dedi. O an başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ve hemen boşanmaya karar verdim... Ve bu kararımı da kendisine anında ilettim. Çünkü Cengiz o an benim gözümde küçülmüştü...

CENGİZ’İ SEVDİM

Ben Cengiz’i çok sevdim, onun için çok fedakarlık yaptım. Onun da benim yaptığımın iki katı bana fedakarlık yapması, sahip çıkması gerekiyordu. Ailesini reddetsin demiyorum ama en azından tavrını ortaya koyabilirdi. Yapmadı, kız kardeşine karşı çok yumuşak davrandı. Fakat ne yazık ki beni kaybetti... Ve kendisine, ‘Kızkardeşin ve kocası benim enerjimi bitirdi. Evliyken sana faydalı olamayacağım. En iyisi boşanmak. Çünkü sen içerideyken bunlar beni rahat bırakmayacak’ dedim, görüş odasından çıktım. Sonra beni aradı ve ‘Sen beni sevseydin böyle acil karar vermezdin’ dedi. Ben onun ailesiyle oturmaya mecbur değilim. Bana sığıntı gibi davrandılar. Hadi bunu geçtim yapılanlar canıma yetti. Anlattıkça o da bana hak verdi ama artık çok geçti. Eğer Cengiz baştan kardeşine karşı tavrını koysaydı asla boşanmazdım... Ben anneme Cengiz’in adını andırmazken, onlar bana yapmadıklarını bırakmadılar. Neden, Cengiz’in yumuşaklığı yüzünden...

HENÜZ DAVA AÇILMADI

Adli tatil nedeniyle henüz boşanma davası açılmadı. Şimdi avukatlar beni boşanmaktan vazgeçirmeye çalışıyor. Cengiz de, ‘Benim için onlar bitti’ diyor ama ben inanmıyorum. Çünkü ne yapıp edip yine bunlar Cengiz’in merhametinden faydalanırlar. Bu saatten sonra Cengiz’in onları reddettiğini söylemesi benim için bir şey ifade etmiyor. Bazı şeylerin farkına varması için illa ki beni kaybetmesi mi gerekiyor?

Her şeye rağmen yine onu yalnız bırakmayacağım, yine ziyaret edeceğim. Çıkana kadar yanında olacağım. Ama kararımdan vazgeçmeyeceğim. Cengiz dışarı çıkar, eşit şartlar altında biraraya geliriz, konuşuruz. Eğer ortak bir noktada buluşursak ve ona karşı hislerim aynı duruyorsa, yeniden onunla evlenebilirim. Şu an ona sevgim bitmedi. Fakat cezaevindeki evliliğim bitti.

Yalnız şu da bir gerçek ki, Cengiz bu aileyi, (kayınvalidem ve Batman’daki kızkardeşi hariç) benden soyutlamadığı sürece biraraya gelme şansımız yok. Karısıysam bunu herkes bilecek ve kabullenecek. Benim bu insanlarla artık uğraşacak halim kalmadı...
Yazarın Tüm Yazıları