Kartel marifetiyle muhalefet

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

On beş günden bu yana DYP ve Fazilet Partisi yöneticilerinin yaptığı basın toplantılarını dikkatle izliyorum.

Mesela DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci'ninkini...

Hükümete üç konuda yükleniyor.

MANŞETLER VE YAZARLAR

Kullandığı konuların hemen hepsi ‘‘kartel medyası’’ adını verdikleri basın gruplarının gazetelerinde yer alan haberler.

Bir kısmı manşetlerden, bir kısmı gazetenin başka yerlerinden verilmiş.

Veya aynı gazetelerin köşe yazarlarının dile getirdiği konular.

Kendilerinin bulup ortaya çıkardıkları neredeyse tek konu yok.

Ama aynı siyasetçiler, aynı basın toplantısının sonunda gelip gelip yine ‘‘kartel medyası’’ diye yükleniyorlar.

Nedir sıkıntıları?

Geçmişte yazılanlar, çizilenler.

Eleştiri okları kendilerine yönelince, ‘‘kartel medyası’’...

Yalan yazıyorlar, iftira ediyorlar, çamur atıyorlar feryatları.

Gelsin hakaretler, iftiralar, yalan dolan.

Ama aynı gazeteler, aynı gazeteciler rakiplere yönelince, iş değişiyor.

Bu defa verdikleri haberler doğru, yaptıkları yorumlar gerçeği yansıtıyor...

Hani biz ülkeyi yönlendiriyorduk?

Hani yazdıklarımız yalandı?

Hani bizler patronların, ihale vaatlerinin gölgesinde yürüyorduk?

Kimse çıkıp, ‘‘Yahu bunlar doğruysa, daha önce bizim için yazdıkları da doğru olmalı’’ demiyor. Diyemiyor.

İŞTE LİSTE

Geçmişe, öyle çok uzağa değil, yakın geçmişe bir göz atın.

Bu toplumu çamura çeviren yolsuzlukların kim üzerine gitmiş?

Sadece kendi gazetemden söz etmek istemiyorum.

O, kartel dedikleri grupların gazetelerine bakın.

Haydi hafızanız o kadar kısaysa, ben hatırlatayım.

İSKİ, İLKSAN, Engin Civan, Pelister çiftliği, Parsadan skandalı, örtülü ödenek, Gülay Atığ olayı...

Bakın bakalım bu basın, o olayları ortaya çıkarırken herhangi bir siyasi parti ayrımı yapmış, şu veya bu partiyi kollamış mı?

Daha yakına gelelim.

Susurluk olayı, Çakıcı meselesi ve başka çeteler...

Toplumdaki çeteleşme olayının üzerine kim gitmiş?

Devletin polisini, adaletini bu olayların üzerine gitmeye kim zorlamış?

Bir bakın bakalım, bu ülkenin menfaati söz konusu olduğu zaman o kartel dediğiniz grupların hangisi üzerine düşeni yapmamış?

Yakın zamanda yaşanan iki ekonomik krizde bu basın nasıl tavır almış?

Krizden çıkış politikalarına destek verme konusunda bir partiyi kayırmış, ötekini gözardı mı etmiş?

ZAMAN DOSTUMUZ

Zaman bizlerin en büyük dostu.

Bize insafsızlık edenler bazen geçici zaferler kazansa da, zaman bu yamuklukları her zaman düzeltiyor.

Hepimizin ömrü, hatta ömrünün küçük bir bölümü bile bu haksızlıkların düzeltildiğini görebilmemize yetecek kadar uzun.

Bazen haksızlıkları yapan kendi meslektaşlarımız bile olabiliyor.

Mesela bugünlerde yeniden yazı yazmaya başlayacak olan bir yazar, televizyon reklamlarında bütün bir sektörü hedef alan konuşmalar yapıyor.

Bu sektörün kendisine yazı yazdırmadığını anlatıyor.

Biz kendi payımıza, Türk toplumundaki bütün düşüncelerin gazetemizde yansımasına özen gösteriyoruz.

Bize neredeyse kan davası güden siyasetçileri öven yazılar da yayınlanıyor.

Üstelik bunları yazan arkadaşlarımızın dürüstlüğünden asla şüphe etmiyoruz.

İSPATI KOLAY

Ama bize kartel diye yüklenen grupların kendi çıkardıkları gazetelere bakıyoruz.

Acaba kendileri gibi düşünmeyen bir kişiye, tek bir kişiye tahammül edebiliyorlar mı?

Acaba kendi çevrelerindeki yolsuzlukları dile getirebiliyorlar mı?

Cevabını merak mı ediyorsunuz? İspatı kolay.

O gazeteleri bir gün, bir tek gün alıp bakın.













Yazarın Tüm Yazıları