‘Kaçak’ Mercedes davaları ne zaman biter

YILLARCA devlete hizmet ettim ve daire başkanı olarak 60 yaşında emekli oldum. Geçen yıl aldığım 1985 model bir Mercedes marka otomobil için geçen mart ayında Ankara Savcısı Mehmet Çavuşoğlu'ndan bir celp aldım.

Gittiğimde ‘‘arabamın kaçak olduğu’’ belirtildi. Hakkımda kaçak arabayı bilerek satın almaktan dava açıldı. Arabama da el konuldu. Bir tutuklanıp hapse girmediğim kaldı.

Araba 1986'da Türkiye'ye girmiş ve 7 el değiştirmiş. Ben arabayı, noter satışıyla trafikten yeni plaka çıkartarak aldım ama dinletemedim kimseye... Benimle diğer altı şahıs da mahkemeye verilmiş.

Madem kaçaktı bu arabalar bugüne kadar niye yakalanamadı?

Savcılığın elinde 30-40 bin kaçak araba dosyası varmış. Bu kadar çok dava, tek bir savcı tarafından nasıl yürütülür? Bu durumda bu davaların yıllarca sürmesi gerekiyor.

Biten dava da yokmuş bugüne kadar. Binlerce araba da gümrük sahalarında çürüyüp kalacak.

Ben şu ana kadar iki duruşmaya gittim, herhalde ölünce mezarda devam eder dava.

Sayın Adalet Bakanım; bu kadar yoğunluk karşısında nasıl adalet dağıtılacak. Dosyalar daha çok savcıya dağıtılamaz mı?

İsmi Saklı-ANKARA

Nemrut’a telesiyej


KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı'na soruyorum... Nemrut Dağı'na telesiyej yapılamaz mı? Şayet yapılırsa orası Darphane gibi para basar. Çünkü gelen yerli ve yabancı turistlerin % 80'i yaşlı ve büyük çoğunluğu kalp hastası veya ameliyatlısı. İnsanlar 2 milyon verip merkeplerle tepeye çıkacağına telesiyeje seve seve 10 milyon öder. Çünkü 1600 m'de elektrik var. Ayrıca tesise kafeterya da yapmışlar ancak WC'de su yok. Hiç olmazsa o tırmanış yolu yapılsın. İlgililerin burayı bir defa ziyaret etmesini ve durumun vahametini kendi gözleri ile görmesini istiyoruz.

Bahri BAŞKAYA İSTANBUL

KİK yakınmaları giderdi


KAMU İhale Kurumu Başkanı O. Şener Akkaynak, ‘‘KİK İhale Yapma Diyor’’ (4.10.2003) başlıklı yazımıza bir açıklama gönderdi:

‘‘KİK, Kamu İhale Kanunu ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nda belirtilen esas, usul ve işlemlerin doğru olarak uygulanması konusunda görevli ve yetkili bir kurumdur.

Kamu İhale Kanunu'nda yapılan son değişiklikle doğrudan temin yoluyla yapılan alımların ilgili idarelerin bütçesinin % 10'unu geçemeyeceği hükmü getirilmiştir. Bu konunun da kurumumuz tarafından takibi ancak İhale Bilgi Sistemi (İBİS) ile mümkün olabilecektir. İBİS ile Kamu İhale Kanunu kapsamında olsun ya da olmasın kamu kaynağı kullanılarak yapılan tüm alımların kayda alınması, takip ve kontrol edilmesi sağlanacaktır.

Yazınıza konu olan doğrudan alımlarda ihale kayıt numarası alınması işlemi de bu uygulama çerçevesinde yapılmaktadır. İdarelerin konu ile ilgili işlemlerini daha kolay, daha verimli hale getirmek ve hız kazandırmak amacıyla Kamu İhale Kurumu tarafından yeni bir tebliğ hazırlanmış ve Resmi Gazete'de çarşamba günü yayınlanmıştır.

Buna göre doğrudan temin yoluyla yapılacak alımlardan önce her bir mal, hizmet veya yapım işi için ayrı bir ihale kayıt numarası alınması zorunluluğu bulunmamaktadır. Bunun yerine, kurumlar her türlü alımlarını yaptıktan sonra en geç bir ay içerisinde, kurumumuzun web sayfasında (www.kik.gov.tr) yer alan ‘‘Doğrudan Temin Kayıt ve Bilgi Formu’’nu doldurarak kurumumuza iletebilecektir. Dolayısıyla kurumların anlık alımlarda sıkıntı yaşamaları gibi bir sorun söz konusu olmayacaktır.’’

Sorumsuz madenci altımızı oyuyor


ZONGULDAK Dilaver bölgesi, kömür havzasına sahip dağlık bir bölge. Havza Türkiye Kömür İşletmeleri'nin elindeyken kömür çıkarma sırasında orada yerleşik olan evlere zarar vermemeye gayret edilirdi. Fakat özel sektör devletten ihale ile buraları alınca iş değişti. Eski adı Demir Madencilik yeni adı Kümesi (Sahibi Erdoğan Demir) olan maden firması, kömür bulduğu yeri dipten oymaya başladı. Burada babadan kalma evimizin altına dinamit patlatarak girildi. Evimiz oturulamaz hale geldi. Şikáyetimiz üzerine geçen temmuz ayında 1.2 milyar lira 'sus payı' verdiler. Bu parayla çatlakları tamir ettirelim derken, dinamit patlatmaları devam ediyor. Evimizin cam ve çerçeveleri inmeye devam ediyor. Bu para nedir ki?..

Söz konusu şirket hiçbir kural dinlemiyor. Valiliğe şikáyet edeceğimizi söylediğimizde, ‘‘Gidin şikáyet edin. Bize bir şey olmaz’’ diyorlar.

Zonguldak'a kulak vermek gerekiyor. Kömürden başka bir yatırımı yok. Devlet kömürden elini çekince, işsizlik had safhaya gelmiş. Kömür çıkarmak da bu gibi sorumsuz firmaların eline kalmış... Birçok kişiye de iş verdikleri için devlet kuruluşlarından her konuda akıl almaz müsamaha görüyorlar.

Biz yurtdışındayız ama bu mağduriyetimizin peşini bırakacak değiliz.

Turan KÜÇÜK/Essen-ALMANYA

Neye yarar ki


PTT Genel Müdürlüğü 25-30 sene önce telefon bakım ücreti almıştı. Vatandaşın biri de tuttu dava etti. Dava sonucunda bakım ücreti alınmayacağı karara bağlandı. Haksız olarak aldığımız paraları geri vereceğiz dediler. Sadece dava eden parasını geri alabildi. Ek motorlu taşıt vergisini ödemeden önce, ancak vergi dairesine 'vergi iptal edilirse ödediğimi geri alma hakkım saklı kalmak üzere' şeklinde bir dilekçe vermiş olanlar, dava açarlarsa paralarını geri alabilecek. Aksi takdirde dilekçe vermeyenler alamayacaklar. Vatandaş yine mağdur; değişen hiçbir şey olmayacak.

Kerim SİLİVRİLİ-İSTANBUL


Vapur dumanı


SULTANAHMET'teki 'Sultanahmet Köftecisi' ve 'Meşhur Sultanahmet Köftecisi'nin bacaları vapur dumanı gibi... Bütün Sultanahmet meydanının üzerine çöküyor, insanlar köfte kokusu ile yürüyorlar. Üzerimiz köfte kokuyor. Bu durum meydanın o güzelim parlayan görüntüsünü de bozuyor. Acaba bu durum için daha ciddi bir önlem alınamaz mı?

A.YAYLACIOĞLU-İSTANBUL

MESAJ


TÜRKİYE Trafik Kazalarını Önleme Derneği Denizli Şube Sekreteri Tevfik Karataş'tan hatırlatma: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 4. maddesi (a) bendinde ‘Karayolları Güvenliği Yüksek Kurulu’nun Başbakan'ın başkanlığında yılda iki defa olağan, Başbakan'ın gerek görmesi halinde de olağanüstü olarak gündemle toplanacağı yazmaktadır. Sayın Başbakanım, 'Karayolları Güvenliği Yüksek Kurulu'' son dört yıldır toplanamamıştır. Kurulun ivedilikle toplanmasını istiyoruz.

E-5 Karayolu'ndan Maltepe'ye ulaşım sağlayan, Atatürk Caddesi'nin minibüs yoluna bağlantısı, Adalı sokaktan yapılıyor. Trafiğin bu güzergahtan düzenlenmesinden sonra, yeni belediye binası karşısına çıkan daha geniş iki cadde açıldı. Maltepe'ye ulaşımın bu caddelerin biri geliş, diğeri gidiş olarak düzenlenmesi uygun ve gerekli değil mi? Belediye bu öneriyi düşünmeli...

Cevdet AYERİ-İSTANBUL

TRAFİK Vakfı tarafından işletilen Kartal Açık Oto Pazarı giriş ücretleri 8 milyondan 15 milyona çıkarıldı. Enflasyon %25 seviyelerinde iken bu zammın bir açıklaması var mı?

A. CANASLAN-BOSTANCI

MAHMUTBEY gişelerini Hadımköy'e veya daha ileri bir noktaya taşıyarak Bahçeşehir, Esenkent ve civarında yaşayan 50 bin kişiyi şehir içi yola para ödemekten kurtaramaz mıyız?

Birol TEKELİ-BAHÇELİEVLER
Yazarın Tüm Yazıları