Italya'dan mektup var

Gila BENMAYOR
Haberin Devamı

E-postama bu kez Italya'dan bir mektup dustu. Bir Italyan'dan sasilacak derecede kusursuz bir ingilizce ile mektubu kaleme alan kisi Alessandro Veronesi.

Mektup ‘‘merhaba’’ ile basliyor, ‘‘allahaismarladik’’ diye bitiyor.

Tahmin edebileceginiz gibi, Alessandro Veronisi, arabasiyla birkac kez gezdigi Turkiye'ye tutkun. Nisanlisiyla yaptigi bu yolculuklardan tatli anilarla ulkesine donmus.

‘‘Noel'de yine gelmeyi, bu kez Karadeniz'i gezmeyi planliyorduk ama yuregimiz kan aglayarak programimizi degistirdik’’ diyor. ‘‘Ulkenizi o kadar cok seviyoruz ve simdi oraya gidemiyoruz. Neden’’ diye soruyor.

Alessandro Veronisi'nin mektubu, tumunu aktaramayacagim kadar uzun. Daha once pek cok Italyan'in da ifade ettigi gibi, politikacilarin goruslerinin sokaktaki adamin gorusu olmadigini soyluyor.

Ozellikle iktidardaki komunistlere verip veristiriyor. Ozetle soyledikleri soyle:

‘‘Neden Italyan Parlamentosu'nun bir uyesi Apo'yu almak icin Moskova'ya gitti. Neden Apo Roma'da parasini bizim odedigimiz bir villada kaliyor. Neden Italyan Komunist Partisi bir caniyi boylesine koruyor. Basbakan D'Alema ABD'nin baskisiyla simdi fikir degistirdi ve Ocalan'a terorist demeye basladi. Bu adamlar surekli kendileriyle celiskiye dusmekten cekinmezler. Italya Avrupa'da sinirlari tum yabancilara acik olan tek ulke. Kuzey Afrikalilar, Guney Amerikalilar, Yugoslavlar ve Kurtlere kucak actik. Italyan Hukumeti uygar bir ulke oldugumuzu ve bu yuzden bu insanlara ev, is kisaca iyi bir yasam saglamak zorunda oldugumuzu soyluyor. Oysa milyonlarca Italyan'in evi ve dogru durust isi yok. Komunistler simdi multecilere secim hakki verilmesi icin ugrasiyorlar. Tek dertleri bu zavalli insanlarin oylari. Multecilerin gelecegi onlari pek ilgilendirmiyor’’.

Allesandro Veronisi'nin mektubu bu tarzda devam ediyor.

En cok dikkatimi ceken de komunistlere duydugu ofke.

Mussolini'nin iktidardan dusmesinden sonra 1943 ile 1945 yillari arasinda, kardesin kardesi vurdugu korkunc ic savasin tum sorumlulugunu da onlara yukluyor. Satirlarini okuyunca yillar once gordugum, Taviani Kardeslerin filmi, San Lorenzo Gecesi'nden kareler yeniden canlaniyor gozumun onunde. Italyanlar, fasistlerle komunistlerin karsi karsiya geldigi gunleri cok geride birakmislar ama besbelli unutmamislar.

Toplumsal yaralar zor kapaniyor.

Apo nedeniyle yine Avrupa'nin gundeminde ilk siralara oturduk. Avrupalilar bir Kurt Konferansi'ndan soz etmeye basladilar. Olaylar bizim disimizda gelisiyor, ellerine koz verdik.

Gecenlerde kutuphanemi duzenlerken, her seferinde ‘‘atiyorum’’ dedigim ama atmaya hic kiyamadigim eski gazeteler gecti elime. Sararmis bir Le Monde Diplomatique'in ust manseti soyleydi: ‘‘Turkiye, demokrasiye donus icin buyuk caba icersinde’’. Yazi ‘‘Secimlerin yarattigi dinamik degisimler vaad ediyor. Tum mesele bunun ne kadar zaman alacagi’’ diye bitiyordu.

Katlandigi yerden sayfalari kopmak uzere olan gazetenin tarihi Aralik 1983'tu.

Yazarın Tüm Yazıları