İşte susuzluk felaketinin asıl nedeni...

MARMARA ve Trakya bölgesinin susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalması, İstanbul ve Marmara Bölgesi'ne 40-45 milyon nüfusun yığılmasının giderek artması, ileride çözümü olanaksız ciddi sorunlarla karşı karşıya kalınacağını gösteriyor.

Haberin Devamı

Ne yazık ki hükümet bunu görmüyor.

Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı iken İstanbul'a 'vize' konulmasını istemişti. Ne yazık ki, doğru olan bu bakışın altyapısı oluşturulamadı.

İstanbul hâlâ 'taşı toprağı altın' olma özelliğini sürdürüyor.

İstanbul alabildiğine nüfus yoğunluğu altında eziliyor. Kent içindeki bütün boş alanlar imara açılıyor, ormanlar yağmalanıyor.

Doğu-Batı ekseninin baskısı, yeni boğaz köprüleri ve Marmaray gibi projelerle daha da artacak.

Bunlar geniş bulvarlarla beslenmediği için insanlar trafikten daha da bunalacaklar.

İSTANBUL, İMAR RANTI EKONOMİSİYLE AYAKTA KALAMAZ

Sanayi tesisleri ve konut alanları da Gebze'den Çorlu'ya doğru 'yol buluyor'; çünkü İstanbul'un kuzey-güney ekseni, ormanlar nedeniyle bu gelişmeye uygun değil.

Sadece 'imar rantı ekonomisi' ile İstanbul ayakta kalamaz; susuzluk her zaman sorun olmaya devam edecek.

İstanbul, asırlardır susuzluk çekmiş; ta Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden beri...

Onun için Belgrad Ormanları içinde küçük göletler oluşturulmuş, oradan su ikmali için 'su kemerleri' ile Eminönü, Aksaray (Langa), Bakırköy Fildamı gibi yerlere sarnıçlar yapılmış.

Haberin Devamı

Fatih Sultan Mehmet'in 'mimarbaşı'na ilk emri, "İstanbul'u susuzluktan kurtar" olmuş. Mimar Sinan 'hassa mimarlığına' getirildiğinde ilk işi, bentleri ve su yollarını imar edip yeni kemerler yapmış.

İstanbul 'şişe ağzı' gibi dar bir coğrafyada; hep susuz bir bölge.

Marmara ve Karadeniz'i bağlayan Boğaz'ı var ama çevresinde Alpler gibi Ren, Saint ve İngiltere'deki Times gibi debileri güçlü nehri yok.

Zaten İstanbul'un 36 deresi yok edildi, foseptik kanallarına dönüştürüldü, 'vahşi sanayinin' saldırısıyla kirlendi.

ESAS TEHLİKE TRAKYA'DA

Istranca Dağları'nın kaynaklık teşkil ettiği Trakya bölgesinin ortasındaki sular da, tekstil gibi 'kirli sanayi' tesislerinin 'yıkama' işlemi için yeraltından çektiği sularla gün geçtikçe tükeniyor.

Yeraltı sularıyla 20 milyonun her türlü gereksinimi karşılanabilir mi?

Çerkezköy, Çorlu ve Lüleburgaz üçgeninde çarpık sanayileşme sonucu çoğu plansız ve kaçak 1000'den fazla fabrika bulunuyor. Nüfusu 300 bine dayanan Çorlu'da yaşayanların bir günde tükettikleri su kadar, sadece bir tekstil fabrikası 'harcama' yapıyor. Daha da vahimi, bazıları kullandıkları bu kirli suyu aynı şekilde yeraltına basıyorlar.

Şimdiden susuzluk çeken Çorlu'ya milyonlarca dolarlık projelerle 90 km. uzaklıktan su getirmek için projeler hazırlanıyor.

Istranca'nın suları İSKİ tarafından Terkos Gölü'ne taşınırken, bazı yöneticiler İstanbul'da su var sanıyor. Ancak Trakya'nın yeraltı sularının tükenmekte olduğu ise hesap edilmiyor. Yarın yeraltı sularının tükenmesi karşısında gelecekte Istranca ormanlarını etkileyeceğini düşünen de yok; bilim adamlarının raporlarını dikkate alan da...

Haberin Devamı

Gebze de aynı durumda; Kocaeli de...

Bu yöredeki tablo yarın İstanbul'un Trakya'ya açılan ucunda da yaşanacak.

YERALTI SULARI 600'DEN 200 METREYE DÜŞTÜ

Trakya Üniversitesi'nin su uzmanı olan ve şimdilerde Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nin rektör vekilliğini yürüten Prof. Halim Orta tehlikeyi şöyle açıklıyor:

"Trakya'nın orta kesiminde yeraltında, dünya kurulduğundan beri oluşan 600 metrelik su katmanları vardır, bunun 400 metresi içme, tarım ve sanayi için çekildi, geriye 200 metrelik su kaldı; hâlâ da çekmeye devam ediyoruz. Su kaynakları yağmalanıyor. Ergene Nehri'nde, bugün sanayi atıkları yüzünden zehir akıyor. Felaket kapıda... Uyarılarımızı kimsenin dikkate aldığı yok!"

Haberin Devamı

500 BİN KONUT YAPILIR MI

Bazı bilim adamları yeraltında boşalan alanların çökmesi ve üstteki katmanların kırılgan hale gelmesiyle deprem riskinin daha da artabileceğini vurguluyorlar. Çünkü bir anlamda yeraltı suları 'yastık' görevini üstleniyor.

Mühendis ve mimarlar, gelecek 10 yıl içinde 500 bin konut yapılmasının Körfez, İstanbul ve Trakya bölgeleri için ihanet olacağını belirtiyorlar.

İstanbullular, yaz aylarındaki büyük kuraklığa hazırlanmalıdır. Değil içmek için, abdest alacak su dahi bulunamayacak.

Bu da 1990'ların başlarında "İstanbul'u susuz bıraktılar" diye yönetime gelenler için ders olmalıdır.

Global ısınmanın ekolojik dengeyi nasıl bozduğu konusunda hiçbir proje ortaya koyamayanların, ölçülü su kullanımı için bir uyarı yapmaya cesaret edemeyenlerin yerine biz yineleyelim.

Suyu duyarlı kullanıp, tasarruf yapalım!

Çünkü pasta küçük, talep büyük!

YARIN: AKP'li İzmit Belediyesi, 'Sefa Sirmen efsanesini' yıkmak için ne yapıyor? Sirmen, DSİ'nin projesini neden savunamıyor? Tayyip Erdoğan, Demirel'in yazısına ne cevap verdi?

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

"Sanayi kuruldukça tabiatı yeriz, yaşatmayız. İnsanoğlu gaddardır; yaşamak zorundadır."

(Süleyman Demirel-8.6.2003)

AKP İzmir Milletvekili Fazıl Karaman'dan "Siyasetin Finansmanı ve Saydamlık' konferansı

ANKARA'da Yüksek Ticaretlilerin düzenlediği bir toplantı vardı dün...

Konu da 'Siyasetin Finansmanı ve Saydamlık' idi.

Toplantıya katılmak üzere bazı partilerden isim istenmiş. AKP de,

İzmir Milletvekili Fazıl Karaman'ı adını vermiş, o da katılmış.

AKP'nin, Fazıl Karaman'ı görevlendirmesi, siyasetin finansmanı ve saydanlık konularına ne kadar önem verdiğini gösteriyor.

Ama dün Ankara'dan arayan bir okurumuz ilginç bir hatırlatma yaptı, bizim arşivlere girmemizi istedi. Biz de girdik; mali müşavir Fazıl Karaman'ın kim olduğunu öğrendik...

Milliyet'de hakkında yazılanlar özetle şöyle:

"Nesim Malki'nin öldürülmesinde azmettici olduğu gerekçesiyle ceza alan ve hakkında kara para soruşturması yapılan Erol Evcil'in, 'sahibi' olduğu İzmir'deki ERG Metal'in mali müşavirliğini yapmış. (2004-2005)

Karaman, 1998'de MÜSİAD'tan bazı işadamlarıyla DOST Sigortayı kurmuş, kuruluşta gerekli 1 trilyon lira parayı Türkiye'ye yasadışı yollardan soktukları iddiasıyla Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in talimatıyla soruşturma açılmış ve Fazıl Karaman tutuklanmış. Kuruluş için gerekli paranın bir kısmının yurtdışından geldiğinin belirlenmesi üzerine yürütülen 'kara para' soruşturması sırasında 16 ortak arasında adı bulunan Ekrem Pakdemirli'nin 1998 yılında 24 yaşında olan oğlu Bekir Pakdemirli de suçlanmış. Daha sonra yakalanan Fazıl Karaman bu operasyon nedeniyle iki haftaya yakın tutuklu kalmış. Daha sonra İstanbul'da da 'Fazıl Karaman Yeminli Mali Müşavirlik'i kuran Karaman, 2002 seçimlerinde AKP milletvekili olmuştu."

Haberin Devamı

Daha sonra avukatı Süleyman Balcı tarafından bir çıklama yapan Karaman hakkında DGM Savcısı Yüksel'in takipsizlik kararı verdiğini ve olayda suçunun olmadığını, mağdur olduğunu bildirdi.

AKP mi değişti, Fazıl Karaman mı?

Sarıkamış Şehitleri Haftası başlıyor

SARIKAMIŞ Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Bingür Sönmez, 22 Aralık-5 Ocak tarihlerindeki Sarıkamış Şehitleri Haftası nedeniyle bir açıklama yaptı:

"Biz bir sivil toplum organizasyonu olarak amacımıza ulaştık. Bu yıl, 92'nci yılında artık Sarıkamış Şehitlerinin anılması devlet protokolüne girmiş bulunuyor. Bundan böyle Sarıkamış Şehitleri devlet güvencesi altında anılacak. Törenler artık Kültür Bakanlığı tarafından yapılacak. Bu yıl Atilla Koç ve Bülent Arınç devleti temsilen katılacaklar. Darısı ülkenin diğer şehitlerinin onurlandırılmasında... 2003 yılına kadar Sarıkamış ile ilgili iki kitap vardı. Bugün bir kitapçıda 'Sarıkamış' derseniz 15-16 kitap önünüze konabilir. Daha birçok anı ve belge basılmak üzere toplanıyor. Torunlar dedelerinin anılarını sandıktan çıkarıp değerlendiriyorlar artık (Gen. Ziya Yergök'ün anıları 6. baskısını yaptı).

Ama bizde Sarıkamış Dayanışma Grubu olarak boş durmadık; yaptığımız çeşitli organizasyonlar hazırladık.

22 Aralık cuma akşamı 21.00'de Taha Akyol benimle söyleşi yapıyor. Daha sonra 'Ateşe Dönen Dünya-Sarıkamış Belgeseli' yayınlanıyor. 25 Aralık Pazartesi 23 00 ATV 1914 Sarıkamış - Siyaset Meydanında, Sarıkamış'tan Naklen yayın. Sarıkamış Dayanışma Grubu - ATV işbirliği ile hazırlandı. Karlar üzerinde 29. Tümenin Sarıkamış'a girdiği dağın eteklerinde yapılacak. "

Harem Nedir?

HAREM lûgatta; "korunan, mukaddes ve muhterem yer" anlamına gelir. Ev, konak ve saraylarda genellikle iç avluya bakacak bir şekilde planlanan, kadınların yabancı erkeklerle karşılaşmadan rahatça günlük hayatlarını sürdürdükleri kısımdır.

Selamlık karşıtı bölümdür. Burada yaşayan kadınlara da harem deniyor olması,

İslamiyet'in bu bölümlere, özellikle hane kadınlarıyla belirli bir kan bağı

dışında kalan erkeklerin (nâmahrem) girişini yasaklamasından kaynaklanır.

Tanımı bu olduğuna göre; Türkiye Cumhuriyeti'nde bir erkeğin 'eşine', 'haremim' demesi doğru mu?

Hele bir de bu kimse TC Başbakanı ise ve her fırsatta laiklik ilkesini

tartışamaya açmak istiyorsa..

Birçok kere sergilendiği gibi; haremlik-selamlık toplantılardan sonra Başbakan'ın 'hareminden' söz etmesi ülkede yaşananların hükümet destekli olduğu endişesi yaratıyor.

Bu nedenle, bu Meclis'in Cumhurbaşkanı seçimlerinden önce erken seçimle

yenilenmesini istiyoruz.

Nazan MOROĞLU-İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı

Gaziosmanpaşa'nınsorunları çığ gibi büyüdü

AKP İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Gaziosmanpaşa Belediyesi işbirliği ederek Gaziosmanpaşa'da haksız, hukuka aykırı uygulamalarla semtimizin akciğeri olan yeşil alanlarını, okul ve spor alanlarını birer birer yok ediyor, konut yapımına müsaade ediyor, yandaşlarına peşkeş çekiyor.

Biz CHP olarak bu hukuka aykırı yanlış işleyişe seyirci kalamazdık bu yüzden sizleri de bilgilendirmek istedik.

AKP'nin bu anlayışı zengini daha zengin yoksulu daha yoksullaştıran anlayıştır. Gaziosmanpaşa'da 13 yıldır iktidar olan bu anlayışın Gaziosmanpaşa'ya kalıcı, gözle görülür hiçbir hizmeti olmamıştır.

YEŞİL VE OKUL ALANLARINA NELER YAPTILAR

Eski yönetimlerin şehir planlarında yerini ayırıp gözleri gibi baktıkları sağlık-kültür alanlarını, okul alanlarını, spor alanlarını ve yeşil alanları 13 yıl içinde birer birer yok ettiler. Kaçak imam hatip okulları, kaçak külliyeler, kaçak kuran kursları yapılmış olan yerlerinde imar planlarını değiştirerek imara açtılar. Bütün bu yapılan olumsuz işler G.O.Paşa'ya verilmiş bir hizmet midir? G.O.Paşa nüfusunun 1.5 milyona yakın olması ve yoğun göçe maruz kalması, okul alanlarına, sağlık, spor, kültür, huzurevi, sığınma evi, öğretmenevi, hastane gibi tesislere çok daha fazla ihtiyaç duyduğunu göstermez mi? Biz de bu öngörüsüz, vizyonsuz yönetimin G.O.Paşa halkının ortak mallarını nasıl talan ettiklerini sizlerle paylaşıyoruz.

NASIL TALAN EDİLDİ

1- 13 yılda Gaziosmanpaşa'da plan tadilatı adı altında 45'e varan benzin istasyonu kurulmasına ön ayak oldular. Yönetmeliklere aykırı olarak verilen ruhsatlarla kurulan bu benzin istasyonlarından bazıları bugün G.O.Paşa'yı tehdit etmekte, ancak bu işten rant elde edenler bu tehdidi görmezden gelmekte.

ŞERİATÇI KÜLLİYELER

2- Okul alanlarında kaçak imam hatipler, kaçak Kuran kursları, şeriatçı külliyeler oluşturdular. Bir kısmını biz CHP olarak engelledik, durdurduk.

3- Gaziosmanpaşa AKP Belediye Başkanı, yapılan 61 meclis toplantısının beşine katılmış, 56 meclis toplantısına katılmamıştır. Neden katılmadığı bilinmemektedir.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDEN VAZGEÇTİLER

4- Kentsel Dönüşüm Projesi ilan edilerek, Sarıgöl ve yeni mahallelerde fakir-fukarayı telaşlandırarak insanların yerlerini ucuza satmalarına neden oldular. AKP Gaziosmanpaşa Belediyesi, 9 trilyona yakın değerdeki yerleri istimlak ederek insanların evlerini ellerinden aldılar, ardından da Kentsel Dönüşüm Projesi'nden vazgeçtiler. Kaç vatandaşı evsiz bıraktınız. Kaç kişinin tapulu yerleri devredildi?

TEK YEŞİL ALAN TOKİ'YE GİTTİ

5- Karayolları ve Gazi Mahallesi arasında kalan Gaziosmanpaşa'nın akciğeri olan tek yeşil alanı (eski 2673 yeni 17299 parsel) plan tadilatı yapılarak Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'ne verilmiş olup bu yerlere TOKİ konutları yapılacakmış. Halbuki bu bölge eski belediye yönetimlerince hastane, sağlık ocağı, yaşlılar yurdu, okul alanları, spor alanları inşaası için ayrılmıştı. G.O.Paşa'nın AKP yönetimindeki belediyesi bu yerlere TOKİ'nin konut yapmasına müsaade etmiştir.

NİYE KÜLTÜR MERKEZİ YAPILMADI

6- Gazi Mahallesi'nde kalan arsaları, AKP'li belediye kendilerinin kurduğu GOPAŞ şirketine 2.5 trilyona devredip, bu şirketin konut yapmasına müsaade etmiştir. AKP'liler konut yerine bütün Gaziosmanpaşa'nın faydalanacağı kültür merkezleri yapamazlar mıydı?

OKUL ALANI GİTTİ

7- Yunus Emre Mahallesi 8 pafta parselde 7820 m2 okul alanın Milli Eğitim Müdürlüğü'nün olumsuz görüşüne rağmen hile ile konuta açılmasına müsaade edilmiştir. Okul alanları yok edilmiştir.

BANKA HESAPLARI

8- CHP ilçe merkezine gönderilen çeşitli isimsiz mektuplarda AKP İl Belediye

Meclis üyelerinin banka hesap numaraları ve nasıl kendilerine rant sağladıkları tarafımızdan ihbar edilmiştir.

9- Gaziosmanpaşa'nın AKP'li belediyesi açmış oldukları ihalelerin belgelerini çeşitli başvurularımıza rağmen, gerekçe göstermeden tarafımıza vermemiştir.

188 TRİLYONLUK BÜTÇENİN 3.5 TRİLYONU ÖZEL KALEM'E

10- 2007 AKP'li Gaziosmanpaşa Belediye bütçesi 188 trilyon TL.dir. Bir iki kalemini sizlerle paylaşmak istiyorum. Belediye Başkanlığının Özel Kalem Müdürü'ne ayrılan pay 3.5 trilyon liradır. Ama sağlığa ayrılan pay 4 trilyon liradır! Belediye Başkanlığının Basın ve Halkla İlişkilerine ayrılan pay 3 trilyon liradır. Ama yol bakım ve tamirat için ayrılan pay 8.5 trilyon liradır!

İSTON'UN YERİ KİPTAŞ'A GİTTİ

11- Karadeniz Mahallesi ve Cumhuriyet Mahallesi'nin arasında kalan İSTON'un yerini 150 trilyon liraya KİPTAŞ'a verildiği söylenilmektedir. KİPTAŞ bu yerleri ticaret merkezi yapacakmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Gaziosmanpaşa Belediyesi bu yerleri okul alanına ayırarak, kendileri yapamıyorsa hayırsever işadamlarımıza okul yaptıramazlar mı?

KÜLTÜR MERKEZİ İŞMERKEZİ OLDU

12- Gaziosmanpaşa Belediye binasının bir bölümünü kültür merkezi aldı altında işmerkezine çevirdiler. İş merkezine çevrilen eski binanın içerisinde bulanan, sökülüp atılan malzemelerin toplam değerleri yaklaşık 2-2.5 trilyon TL.yi bulmaktadır. Yeni yapılan bu "kültür" merkezine harcanan miktar ise yaklaşık 9 trilyon TL.'yi bulmuştur. Yani bu "kültür" merkezinin maliyeti 11-12 trilyon TL.yi bulmuştur.

- Gaziosmanpaşa'nın bu "kültür" merkezine ihtiyacı var mıdır?

- Bu yapılan "kültür" merkezini kiraya verecekler. Peki buraya harcanan parayı kaç yılda geri alacaklardır?

- Gaziosmanpaşa halkının paralarını har vurup harman savurmaya hakkınız var mı?

RAMSEY'E Mİ VERİLECEK?

- Bu işmerkezinin sokakları halkın söylediği gibi Sayın Başbakanın arkadaşı olan Ramsey giyime verileceği doğru mu?

- Saygı değer Gaziosmanpaşalılar, yukarıda bahsettiğimiz olumsuz icraatları sizlerle paylaşmak istedim. Uzun lafın kısası Gaziosmanpaşa'nın sorunları çığ gibi büyümüştür. 13 yıldır Gaziosmanpaşa'da iktidarda olan yönetim bu sorunları daha da arttırmıştır.

Örnek ise; trafik, eğitim, işsizlik ve yolsuzluk, sağlık sorunları, yeşil alan, park, gençlerin spor yapabilme alanlarının yetersizliği, öğretmen evi, kadın sığınma evi, huzur evi v.s.

KENDİ ZENGİNLERİNİ YARATIYORLAR

Birçok sorunumuz varken Gaziosmanpaşamızın ortak mallarını TOKİ'ye KİPTAŞ'a satarak-peşkeş çekerek, kurdukları şirketlerle kendi zenginlerini yaratmaya devam ediyorlar. Bu gözü dönmüş, rantabl, çıkarcı anlayış, yaptıkları işleri bizlere bir hizmetmiş gibi yutturmaya çalışıyor. Bu işleri Gaziosmanpaşa halkına verilmiş bir hizmet olarak görmüyoruz, sizler de görmemelisiniz. Bu AKP anlayışından Türkiye'de ve Gaziosmanpaşa'da çocuklarımızın geleceği için hep birlikte kurtulmak zorundayız.

Mehmet POLAT-CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı

Yazarın Tüm Yazıları