İstanbul’da bir günde kaç ev soyuluyor

BİZİM mahahallede 10 gün gibi bir zaman zarfında 6-7 ev soyulduğunu biliyorum.

Belki daha fazla soyulmuştur ama benim duyduklarım bu kadar.

En sonuncusu da aynı katı paylaştığım komşumun evi.

Güpegündüz, kapısı kurcalanarak soyuldu.

Hırsızlar, plazma televizyon dahil, mücevher, ayakkabı ne buldularsa götürdüler.

Evin beşinci katından aşağıya televizyonu, bunca eşyayı nasıl indirdiler, nasıl kimse görmedi?

Tam bir muamma.

Bizim mahallede herkes korku içerisinde.

Gündüzleri sokağa çıkanlar komşularına sıkı sıkı tembih ediyor: "Aman bizim eve göz kulak ol." Geceleri ise kapılar, pencereler sıkı sıkı kapatılıyor.

Çelik kapısı olmayanlar kapının arkasına ne olur ne olmaz komodin, sandalye filan koyuyorlar.

Çizgi romanlardaki gibi.

Bekçisi olan karşıki site bile soyulduğuna göre hiçbir şeye güven yok.

Öyle bir duruma gelindi ki insanlar "hırsız bari gündüz girse de gece karşıma çıkmasa" diye düşünür oldular.

Hırsız bu kadar burnumun dibine gelmişken ben de "acaba İstanbul’da günde kaç ev soyuluyor" sorusunun peşine düştüm.

Gazetenin İstihbarat Servisi’ne sordum.

ATO’NUN VERİLERİ

Emniyet Müdürlüğü’nün arada sırada istatistiki bilgiler verdiğini ancak son zamanlarda ellerine böyle bir bilgi ulaşmadığı cevabını aldım.

Arşiv taramasında, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün’ün hazırlattığı bir rapor çıktı karşıma.

2003 yılı verilerine göre, İstanbul’da 10 bin 195 eve hırsız girmiş.

Daha yeni bilgiler duymak umuduyla Sinan Aygün’ü aradım.

Söylediğine bakılırsa, 2004 yılı verilerine göre, İstanbul’da 12 bin 290 ev soyulmuş.

Ankara Ticaret Odası’nın kayıtlarında 2005 yılında İstanbul’da soyulan evlerle ilgili bilgi yok henüz.

Sadece 2005 yılında "mala yönelik" suçlarda bir yıl öncesine oranla yüzde 43’lük bir artış olacağını öngörmüş.

Nitekim Emniyet Müdürlüğü’nün iki hafta önceki açıklamasında "mala yönelik" suçlarda 2004’e oranla yüzde 48’lik artış olduğu açıklanmış.

"İstanbul’da bir günde kaç ev soyuluyor"
sorusunun cevabına gelince belki 2004 rakamını yani 12 bin 290’ı temel almak en doğrusu.

365 güne bölündüğünde yanılmıyorsam 34 ev filan çıkıyor.

Ancak bu sayının gerçek tabloyu yansıttığını hiç sanmıyorum.

Çünkü kiminle konuşsanız hırsız mağduru.

Şimdiye kadar mağdur olmamışlar da "Godot’yu bekler" gibi hırsızını bekliyor.

Peki ne olacak İstanbul’un bu durumu?

Can, mal güvenliğimizi kim sağlayacak?

Geçenlerde İstanbul İl Özel İdaresi’nin Cemal Reşit Salonu’nda bir toplantısı vardı.

"İstanbul’a Özel Hizmet"
toplantısı.

Dağıtılan kitapçıkta güvenlik için "özel" hizmet bölümü gözüme çarptı.

Başlıklardan bir tanesi şöyle: "İstanbul’u güvenlik ağına alıyoruz."

"MOBESE"
denilen, "Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu" sistemi hayata geçirilmiş.

Karakollardan kontrol merkezine veri transferi sağlanıyormuş.

"MOBESE"nin bizi hırsızlara karşı koruyup koruyamayacağını anlamadım.

Bir de sözünü ettiğim toplantıda rastladığım, en tepedeki yetkililerin dahi "yasalar hırsızlardan yana" gerekçesine sığınmalarını anlamadım.

Ne yani?

Yasalar değişmediği sürece İstanbul’da soyulmadık ev kalmayacak mı?
Yazarın Tüm Yazıları