İşsizler ordusuna çare bilişim sektöründe mi

EĞİTİM denince insanlarımıza iğne batırmış gibi oluyor.

Herkes dertli, herkes şikayetçi.

Cuma günkü "Meslek liseliyim, kendime güveniyorum" yazıma gelen e-postaları görseniz.

Kiminin meslek lisesinden ağzı yanmış.

Zira aynı işyerinde, aynı işi yapan daha az deneyimli üniversite mezunundan daha düşük ücrete çalışıyor.

"Çocuğumu da, torunumu da meslek lisesine göndermem" diyor.

Kimi Türkiye’nin geleceğinin meslek liselerinde olacağı görüşünde.

İş gücünde meslek okulu mezunlarının önemli yer tuttuğu Tayvan’ı örnek göstererek "Gençlerimizi meslek liselerine özendirmeliyiz" diyor.

30 yılı aşkın bir süreden beri bilişim sektöründe çalışan ODTÜ’lü bir okurum ise üniversite mezunu olmadıkları halde hırslı ve son derece başarılı teknisyenlerle çalıştığını anlatıyor.

Aynı okurum, eğitimde boşa giden paraların planlı bir şekilde teknik ve mesleki okullardaki öğretmenlere harcanması durumunda Türkiye’nin "sınıf atlayacağını" söylüyor.

"Eğitim meselesinde yazacak çok şey var ama Ergenekon, mergenekon diye alırlar içeri maazallah" diye ekliyor.

İddianamenin açıklandığı gün Ergenekon davasının sokaktaki insana nasıl yansıdığını bu cümleden daha iyi ne anlatabilir?

50 BİN İLA 80 BİN UZMAN AÇIĞI

Her neyse Ergenekon meselesini bir yana bırakalım ve esas konuya dönelim.

Geçenlerde Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı ile konuşuyorduk.

Faruk Eczacıbaşı aynı zamanda 15 yıllık bir geçmişi olan Türkiye Bilişim Vakfı’nın Başkanı.

Bir avuç insanla Türkiye’nin bilgi toplumuna nasıl dönüşebileceği konusuna kafa yoruyor.

Ayda bir kez Eczacıbaşı Holding’deki ofisinde bilişim alanında faaliyet gösteren bilim insanlarıyla, STK’larla buluşup "beyin fırtınası" yapıyor.

Faruk Eczacıbaşı’na göre, Türkiye’nin en acil sorunlarında biri de gençlerin teknolojide donanımlı olmalarını sağlamak.

"Türkiye’nin geleceği için bu çok önemli" diyor.

Önemli bir bilgi veriyor.

Bilişim teknolojisi alanında Türkiye’de 50 bin ila 80 bin uzman açığı varmış.

Yani geleceğin uzmanlık alanlarında Türkiye çok gerilerde.

Örneğin yazılımda.

Bu tür uzman açığının ne gibi etkisi var?

Faruk Eczacıbaşı "Olanlara talep çok fazla. Kalifiye teknisyen yetiştirmek zorundayız. Acil önlem almadığımız takdirde Hintlilerle Çinliler karşısında rekabet avantajımızı tümden kaybedebiliriz" diyor.

İyi bildiğimiz o yaman çelişkiye parmak basıyor.

Bir yanda işsizler ordusu diğer yanda işgücü eksikliği.

Bilişim Vakfı olarak bu çelişkiyi gidermek için üniversitelerle birlikte geliştirdikleri formüle değiniyor Eczacıbaşı.

"İşsiz üniversite mezunları bir, buçuk yıllık bir eğitimle bilişim sektöründe uzman sıkıntısı çekilen alanlara yönlendirilebilir"
diyor.

Üzerinde durulması gereken bir formül bu.

Youtube yasağı ne olacak

FARUK Eczacıbaşı ile sohbette Türkiye’nin teknolojik altyapısına değiniyoruz.

Eczacıbaşı, AKP Hükümeti’nin teknolojik altyapı için önemli bir çaba harcadığını söylüyor.

E-devlet konusunda önemli adımlar atılmış.

Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren bu konunun önemini iyi bilen biri.

Ne ki Türkiye’nin bilgi toplumu yolunda karşılaştığı önemli engeller var.

Biri hızlı internet erişimi.

Eczacıbaşı’na göre, Ulaştırma Bakanlığı hızlı internetten ziyade ağırlığı interneti yaygınlaştırmaya vermiş.

"Oysa ikisi birden mümkün" diyor.

Bir diğer engel "web yasakları".

Eczacıbaşı’
nın "önemli bir trafik kazası" diye tanımladığı Youtube yasağı.

"Youtube sitesinin tümden kapatılması Türkiye’ye ve ülkedeki kullanıcılara fazlasıyla zarar veriyor. Bu zarar, sitenin kapatılmasının ’yararı’ndan çok fazla" diyor.

Brüksel, İstanbul Merkezi’ni yakından izliyor

GEÇEN nisan ayının ilk haftası, İBB İstanbul Merkezi’nin açılışı için Brüksel’deydik.

Geçenlerde İstanbul Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Tulu Gümüştekin aradı.

Merkezin çalışmaları Belçika Dışişleri Bakanlığı’nın dikkatini çekmiş.

Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht, Gümüştekin ile İstanbul Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Merve Gürsel’i ofisinde ağırlayıp, ayrıntılı bilgi almış.

Tulu Gümüştekin bu ilgiden pek memnundu.

Zira De Gucht, merkezin Brüksel ile Türkiye arasında önemli bir köprü oluşturacağına inandığını söylemiş.

İstanbul Merkezi’yle Belçika Dışişleri Bakanlığı’nın ortak proje geliştirebileceğini ilave etmiş.

Önümüzdeki hafta Gümüştekin ile Gürsel bunu tartışmak için yeniden De Gucht ile buluşuyor.
Yazarın Tüm Yazıları