İspanya ve İsveç’ten ’Avrupa Sarkozy’den ibaret değil’ mesajı

AVRUPA Birliği dönem başkanlığını önümüzdeki 1 Temmuz tarihinden itibaren üstlenecek olan İsveç’ten destek mesajları gelmeye başladı bile.

İsveç’ten sonra başkanlığı devralacak İspanya’dan da öyle.

Dönem başkanlığını peş peşe AB üyeliğini destekleyen iki ülkenin üstlenecek olması Türkiye için önemli bir fırsat.

Hafta sonunda İstanbul’daki ikametgáhında bir davet veren İspanya’nın Ankara Büyükelçisi Juan Clos’un konuşmacı olarak İsveç Büyükelçisi Christer Asp’ı ağırlamış olması bu iki ülkenin üyelik için yakın işbirliği içersinde olacaklarının kanıtı.

Zaten Juan Clos da bunu açıkça söylüyor. "İspanya ve İsveç Türkiye’nin dostları. AB dönem başkanlığımız süresince müzakerelerde yol alınması birlikte için gayret göstereceğiz" diyor.

"Dostlar gerçeği söyler. Müzakere süreci zor olacak. Dolayısıyla güçlü bir siyasi irade sergilemek zorundasınız" diye ekliyor.

İsveç Büyükelçisi Christer Asp uzun yıllarını Brüksel’de geçirmiş.

Avrupa Birliği ilişkileri uzmanlık alanı.

İSVEÇ’E DE İMTİYAZLI ORTAKLIK

Fransa’nın aynen İspanya ve İngiltere’nin üyeliğine direndiği gibi İsveç’i de istemediğini söylüyor."Bize de müzakere sürecinde ’imtiyazlı ortaklık’ önerilmişti. Böyle bir öneriye sıcak bakmadık" diyor.

"Bu ’imtiyazlı ortaklık’ önerisinden sizin de uzak durmanızı öneririm" diye devam ediyor.

Büyükelçi Asp’a göre, Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde olumsuzlukları büyütmek konusunda "saplantılıyız".

Hele Sarkozy konusunda "saplantımız" zirvede.

"Olumsuz sözlere kulaklarınızı tıkayın. İsveç öyle yaptı" diyor.

Hem Juan Clos’un, hem Christer Asp önemli şunu vurguluyor:

"Avrupa Sarkozy ve Merkel’den ibaret değil. Dostlarınız çoğunlukta. Sizi istemeyenlerin de görüşlerini değiştirmek sizin elinizde..."

Tabii reformlara hızla geri dönmek koşuluyla.

Her şey bizim elimizde.

Suyun Louis Vuitton’u Türkiye’de tutar mı

SU dahi yeri geldiğinde "lüks tüketim" ürünü sayılabiliyormuş.

En azından ünlü Fransız su markası Evian’ın Türkiye Başkan Yardımcısı Philippe Lecompte’un iddiası böyle.

"Evian suyun Louis Vuitton’u sayılır" diyen Lecompte bunun nedenini şöyle izah ediyor: "Fransa’da Evian şehrinın kayalık dağlarından gelen suyun bileşimi yüzde yüz saf. Bugün yağmur yağsa Evian’da yağmurun suyunu ancak 15 yıl sonra içebilirsiniz. Çünkü azar azar damlayıp 15 yılda tüm mineralleri alıyor."

Demek ki, Evian suyunun "lüks tüketim" ürünü sayılmasının birinci nedeni kalitesi. İkincisi de fiyatı. Fransa’da satılan bu Evian suyunun fiyatı diğer markalara göre yüzde 30 ila yüzde 40 daha pahalı. 20 yıl önce bu suyla tanışan ABD’ de ise yerel su markalarından 5 ila 10 misli daha pahalı. Anladığım kadarıyla ABD’nin bu suyu keşfetmesinden sonra "lüks tüketim" ürünü gözüyle bakılmaya başlanmış.

Peki diğer markalara göre pahalı olan bir su ne kadar satıyor?

Dünyada yılda 1.7 milyar litre Evian suyu tüketiliyormuş.

ABD’nin tükettiği miktar yılda 250 milyon litre. 40 yıl önce Danone Grubu’na geçen Evian markasının en büyük alıcısı ABD.

Rusya, Çin gibi gelişmekte olan ülkelerde durum nasıl?

Philippe Lecompte doğrusu pek de şaşırmadığım bir şey söylüyor: Rusya pazarı tam bir "patlama" yapmış. Yeni zengin Ruslar yılda 7 milyon litrelik Evian tüketiyormuş. Çinlilerin de Ruslardan farkları yok. Sadece Şanghay’ın tek başına tükettiği Evian yılda 10 milyon litre. Lecompte, "Hindistan beklediğimiz gelişmeyi göstermedi" diyor. Çin’den sonra dünyanın en kalabalık ülkesinin sadece 1 milyon litre Evian tükettiğini söylüyor.

Sanırım bu önemli bir gösterge. Dünyanın "en kalabalık demokrasisi" diye bilinen Hindistan’ın, hemen hemen Çin düzeyinde bir ekonomik büyüme kaydettiği halde gelir uçurumu dengesini daha iyi koruduğunu gösteriyor. Orta sınıfı giderek büyürken öyle Rusya ve Çin’deki gibi baş döndüren yeni zengin sınıfı ya yok, ya da çok daha sınırlı ve sessiz.

TÜRKİYE’DE 500 BİN LİTRE

Söz zenginlikten açılmışken Suudi Arabistan ile de ilgili bir rakam var.

Suudiler Evian’ı sevmiş ve yılda 5 milyon litre tüketiyorlar.

Hatta, ünlü modacı Christian Lacroix’nın tasarımını yaptığı Evian şişesi Suudi Arabistan’da 45 bin Euro’ya alıcı bulmuş.

Peki Türkiye’de durum ne?

Türkler "Suyun Louis Vuitton"nunu ne kadar sevmiş?

Koltuğunun altında Madonna, Demi Moore, Cameron Diaz gibi ünlülerin Evian şişesiyle Türk basınında çıkmış fotograflarını içeren bir dosya ile gelmiş olan Philippe Lecompte rakamı söylüyor:

Yılda 500 bin litre.

Demek ki Fransız markası bizlere oldukça pahalı gelmiş.

Su markalarının çokluğunu düşünürseniz, tadlarının de gayet hoş olduğunu eklerseniz Evian suyunun burada iş yapması zor gibi.

Ne ki, otellerle iyi çalıştığını söyleyen Lecompte sandığım kadar karamsar değil. "Satışlarımızda yılda yüzde 15’lik bir artış var. Otel ve marinalar iyi müşterilerimiz. Ben Türkiye pazarından umutluyum. Refah düzeyi giderek artıyor. 3 yıl içersinde 1 milyon litreyi buluruz" diyor.
Yazarın Tüm Yazıları