Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

İşe önce totomun dolgun olduğunu kabul ederek başladım

İşe önce totomun dolgun olduğunu kabul ederek başladımSağ olsun Ertuğrul Özkök 2,5 senedir yazdığım onca yazı arasından bir o yazımı cımbızla seçip beni Türkiye’ye “küçük memeli kadın” olarak tanıttıktan sonra, “totomun da büyük” olduğunu yazmam farz oldu bir bakıma...

Haberin Devamı

Evet, memelerim nasıl büyüyemediyse totom da küçülemedi gitti yıllar boyunca.
Ben de işe önce totomun büyük olduğunu kabul ederek başladım.
Baktım pek bir rahatladım; hızımı alamayıp totomun yanındaki tontoş çıkıntıları da basen olarak görmektense, onların hız kesen “kelebekler” olduklarını düşünerek hayatıma devam etmeye karar verdim.
Kelebeklerimi de totomu da çok seviyorum o gün bugündür işte.
Ha zannetmeyin ki ben bir JLO’yum.
Değilim.
Giydiğim pantolona azıcık endam katıveriyorlar, kütük gibi durmuyorum içinde.
Totom büyükçe...
Kelebeklerim de var...
Selülit olması gerektiği miktarda...
Çok şükür her şeyim kıvamında...
Evelallah fıstık gibi iki çocuklu bir Türk kadınıyımdır.
Yemeğimiz salçalı, kadınımız kalçalı olsun babında.
Hastası olduğum çay bardağımız misali bel ince, alt takımlar dolgunca.
“Armut” tip de diyorlar bu duruma estetisyenler bugünlerde, ki bu bence yanlış bir tanımlama. Çünkü “Armudun iyisini ayılar yer!” deyimini getiriyor insanın aklına!
Karnım şaşırtıcı derecede dümdüz.
Ezelden beri öyledir. Sakın nazar değdirmesin kimse, kızarım valla!
Sırtımı hep sevmişimdir, baktırır kendine uzunca.
ınatçı kamburcukcuğum çocukluktan kalma.
Babam sırtıma ne çok vururdu, “Kızım dik dur!” diye ama nafile. Yazarın dik durması için, sopa yutturulması lazım bence.
Düzenli spor yapıyorum. Pilates hastası oldum. Hastasıyım. Tavsiye ediyorum.
Her fırsatta yürürüm. Sağlıklı beslenirim.
Yaz gelmiş, Yalıkavak’tayım, yüzmem mi bu güzelim denizde!
Yüzerim.
Hiç sudan çıkmadan hem de...
Bende de var zayıf olma merakı telaş etmeyin. Hangimizde yok ki! Erkeklerden çok kadınlara hava atmak derdindeyiz en kötüsü de!
Zamanında totomu küçültüp kelebeklerimi yok etmek için yapmadığım işkence kalmadı kendime. Hele bir “spinning” maceram vardır ki, açın okuyun www.hurriyet.com.tr arşivimde...
Ağlarsınız halime!
Ne zaman bedenimi olduğu gibi kabullendim, yemin ederim totom sanki küçüldü, kelebekler de inmiş görünür oldu gözüme.
Onu bunu bırakın, ruh sağlığım geldi kendine.
Ha sırf bu yüzden siz şimdi beni kafanızda “kötü imajlandıracaksanız”, sorun bende değil sizde.
Ben böyleyim.
Çünkü böyledir  annem de.
Anneannem de, teyzelerim de.
Kadın gibi...
Ege gibi...
Girintili çıkıntılı, azgın bir deniz gibi dalgalı, dolgun bir dalga gibi endamlı olmak güzeldir bence.
ışte ondan; giyin o canınızın çektiği bikinileri, mayoları hem de en renklisinden, bırakın siyahlarınızı evde.
Ruhunuz özgür olacak, bedeninizle barışıp onu olduğu gibi kabul edince.
Nasıl ki karşınızdaki kişiliğinizi değiştirmeye kalkınca isyan edip karşı koyuyorsunuz, bedeniniz de direniyor size.
Spor yapın, delice yürüyün her yere, güzel beslenin.
Akşamları az yiyin. Saat 7’den sonra mesela, “Aaa çok geç oldu, yemek servisi kapanmıştır!” deyiverin.
Kendinizi sevin, alooo...
Kendinizi sevin!
Kabul edin kendinizi olduğunuz gibi bence.
Budur işin püf noktası.
Gerisi boş ve...
ışkence!
Yonca
“bedenî”

Yazarın Tüm Yazıları