İş Bankası’nda tüketici kredisi rezaletini görün

ANKARA, K.Esat, İzmir, Tire, İstanbul Yenicami ve son olarak (Yenicami’nin müze olmasından sonra) Sultanhamam şubesinin mudisiyiz. Yaklaşık 1984’ten bu yana İş Bankası’nın müşterisiyiz.

Yıllardır Maximum kredi kartını kullanıyoruz, bir sorunumuz yok.

13.4.2007 günü, şubeden dolar olarak tüketici kredisi aldık; 14 bin dolar. Geri ödemesi 36 ay. Ayda 533 dolarlık sabit taksitlerle.

17 ay bir sorun çıkmadan ödedik. 18’nci aya geldiğimizde, 13.10.2008 günü, bankaya ödemeye gittiğimizde ödememiz gereken rakamın 533 değil, 606 dolar olduğu söylendi. İnternetteki sayfamızda da 834 dolar yazıyor üstelik. Türkiye’nin en büyük bankasına hiç yakışmayan görüntüler...

Neden diye sorduk.

HANGİ ANLAŞMA

Krediyi alırken imzaladığımız (!) anlaşmada yazıyormuş... Hangi anlaşma? Neymiş, anlaşma imzalamışız. Peki o anlaşmadan neden bir kopya bana vermemiş banka? İsteyecekmişim. Olacak şey mi? Anlaşmayı yapan Banka, ben isteyecekmişim. Madem bir anlaşmayı imza altına alıyorsun, ne kadar taraf varsa, her tarafa o anlaşma kopya olarak verilir. Vatandaş anlaşmayı istemekle yükümlü değil ki? Kredi kartlarında da böyle anlaşmalar yapılır, onlarca sayfa, küçük punto yazılmış uzun uzun sayfalar ve hiç kimse de okumaz, imzalar. Onun gibi, bu kredilerde de muhtemelen böyle... İmzalamazsa zaten para alamaz. Peki, o belgeyi imzalamak (zorunluluk nedeniyle) bankayı kurtarıyor mu? Örneğin, İş Hukuku’nda ibranáme geçmez. Peki, Bankacılık Hukuku’nda zorunluluk nedeniyle alınan kredi karşılığında imzalanmak zorunda kalınan uzun uzun sayfalar nedeniyle vatandaş hukukî yükümlülük altına mı giriyor? Böyle hukuk mu olur?

Neymiş, krediyi aldığımız gün 1 dolar = 1,371 YTL imiş. 13.10.2008 günü ise 1 dolar = 1,377 YTL imiş. Yani kredi aldığımız güne göre, dolar ilk kez, 13.4.2007 günkü kurun üzerine çıkmış... Tam %0,6 artmış. Yani %1 bile değil. İstenen fark 73 dolar...

Neymiş... Bunun banka ile ilgisi yokmuş, dolar kuru aldığımız günkü kurun üzerine çıktığı için, devlet istiyormuş bu kadar farkı... Üstelik bu farkı geri kalan 18 aylık borca rücu ediyorlar.

Ben şubeden dolar aldım, dolar ödüyorum. Elimde ödeme planı var. YTL ile ilgim yok. Dolar Türk Parası’na karşı artıyormuş, beni ilgilendirmiyor, dolar ödüyorum.

BORCUM AZALACAĞINA ARTIYOR

17 ay boyunca dolar 1,371 rakamının altında iken bu işlemin tersini bana uygulamadı banka... Üstüne çıkınca gel buraya diyor ve de üstelik, zaten dolara karşı YTL olarak daha fazla ödememin yanında, bir de geri kalan 18 aylık borcumu da artıyorlar. Yani benim ödemem gereken borç azalacağına artıyor. Kalan borcum 9.324 dolar...

Dolar 1.45’e kadar çıktı, 13 Ekim günü ise 1,377’ye indi. Maazallah 13 Ekim’de 1,377 değil de, 1,42 olsaydı... %0,6 için 73 dolar fark isteniyorsa, 1,371’den 1,42’ye yaklaşık %5 için (yani 8 kat fazlası) 560 dolar fark isteyecekler...Böyle saçma rezalet olur mu?

Peki, diyorum ki, 13 Ekim’de ödemeyeceğim, 5 gün sonra ödeyeceğim, dolar kuru aldığım günkü kur olan 1,371’in altına inecek, o takdirde 533 dolar ödeyeceğim, 5 günlük de faizini ödeyeceğim... Olmaz diyorlar. Ödemeniz 13 Ekim’deki kura sabitlendi, mutlaka bunu ödeyeceksiniz... Yani 606 dolar ödeyeceğim ve yine 5 günlük gecikme faizini de ödeyeceğim. Zaten YTL değer kaybetmiş dolar karşısında, YTL olarak cebimden daha fazla para çıkıyor, üstüne üstlük 73 dolarlık fark ve gecikme cezası ve de 13 Ekim’deki kur kalan 18 aylık borcuma rücu ediliyor. Yani kalan 18 aylık borcum da dolar olarak yükseltiliyor. Katmerli katmerli soygun. Dünyanın en geri ülkelerinde dahi görülemeyecek bir soygun...

HAKSIZ VE YANLIŞ UYGULAMA

Eğer bu saçma uygulama İş Bankası tarafından yapılıyorsa, binlerce kişiye yapılan haksız ve yanlış uygulamanın hemen düzeltilmesi gerekiyor.

Yok, bu uygulama devlet tarafından yapılıyorsa, burada da hukuka ve insan haklarına uygun olmayan bir uygulama olduğundan konunun İdare Mahkemesi’ne götürülmesi ve bu uygulamanın kaldırılması gerekiyor.

Şu an itibariyle 13 Ekim taksidimi de ödemedim ve konunun düzeltilmesi için her yere başvurularımı yapmaktayım.

Eğer kredi aldığım güne göre dolar kuru artmışsa, o ayki taksit etkilenebilir, o da %0,6 için 73 dolar gibi korkunç bir rakam olamaz... Bu küçücük artış, geri kalan 18 aylık borcuma rücu edilemez, çünkü Türk Parası Dolar karşısında serbest dalgalanmada... Yani 1980 öncesinde olduğu gibi sabitlenmiş değil. Belki 13 Kasım’da, 1,371’in altına inecek, belki 1,45’e çıkacak. Ödeme günündeki kur üzerinden ve sadece o ödeme için geçerli olabilir. Bu, makul karşılanabilir. Ama bunun tersinin de geçerli olması gerekir. Yani, dolar kuru 1,371’in altında ise de tersi olmalı.

Bu neye benziyor? Ham petrolün varil fiyatı max 142 dolara yükseldi, sözde Türkiye’de serbest piyasa var, EPDK kararı ile 98 oktan benzinin litre fiyatı 3,60 YTL’ye yükseltildi. Temmuz başından bu yana ham petrol hep bu fiyatın çok altında kaldı, şimdilerde 80 doların da altında ama 98 oktan benzin hálá 3.60 YTL. Ayıp... Gerçekte olması gereken litre fiyatı 2,03 YTL.

İş Bankası’nın uygulamasında akla, mantığa, ticarî ahláka uymayan pek çok öğe birlikte var. Bu uygulamanın hemen düzeltilmesi gerek.

Semih KALKANOGLU- Elektrik Mühendisi- Arş. Yazar

İkisini de kutluyorum

BİRLİKTE
hareket etmeye karar veren Deniz Baykal ve Murat Karayalçın’ı kutluyoruz.

Yerel ve genel seçimlerde yıllardır neden kaybettiğimizi saptadıkları için... ve başarılı olmamız için... laik demokratik sosyal hukuk devlet olan cumhuriyetimizin tekrar hayata geçirilmesi için...

Birlikte hareketin şart olduğu gerçeğini fark ederek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayında anlaştıkları için...

Bu birlikteliğe, laik demokratik sosyal hukuk devlet olan cumhuriyetimizden yana diğer siyasi partileri ve demokratik kitle örgüt liderlerini de davet etmelerini ve birlikte televizyonlarda bu birlikteliklerini açıklamalarını diliyoruz.

Bu birlikte hareket, biz sosyal demokratları çok sevindirdi.

Değerli liderlerimizin, her cins seçimde bu yöntemle hareket ederek,

yönetime geleceklerine inancımız tamdır.

Yürümeye başladıkları bu doğru ve aydınlık yolda kendilerine başarılar diliyoruz.

Başarımız için bize düşen her görevi seve-seve yapacağımızı saygılarımızla sunarız.

Cemil CENK
Yazarın Tüm Yazıları