İrlanda’daki temel atma töreninden Kıbrıs ve AB’ye uzanırken

DOĞANIN görüntüsü, İrlanda’ya neden ‘ebedi sonbaharın ülkesi’ dendiğini bütün çarpıcılığıyla izah ediyor.

Yayılıp giden tepelerin üzerindeki yeşilin tüm canlılığıyla haykırdığı bir peyzaj üzerinde kendisini bir gösteren, bir saklayan kestirilemez gökyüzü.

Bulutların devinimi ile sürekli yer değiştiren kasvet ve ferahlık duyguları arasındaki gelgitlerin ruh halinizi rehin alması....

Neyse ki, temel atma töreninin buraya taşıdığı coşkuyu karşılıksız bırakmak istemediği için olsa gerek, güneş, sonunda saklanmaktan vazgeçti.

İrlanda’nın AB’den Sorumlu Devlet Bakanı Dick Roche, ‘Güneş açtığına göre, şu an kendimizi çok şanslı saymalıyız’ dedi.

GÜL ÇOK İYİ KÜREK ATIYOR

Biraz sonra çimento harcını taşıyan kamyon geri geri gelerek temelin atılacağı çukurun yanına yaklaştı. Çukuru çevreleyen herkes, pür dikkat kamyondan uzanan hortumun ucundan süzülen harcın el arabasına dökülüşünü izledi.

Önce Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ardından İrlandalı Bakan Roche ve daha sonra Bülent Eczacıbaşı kürekle çimento harcını çukura attılar.

Ve Türk politikacısı olmanın farkı ve üstünlüğü. Gül, kürek sallama işini ustaca yaparken, Roche küreği tutmakta bile zorlandı.

Alkışlarla birlikte Eczacıbaşı Holding’in İrlanda’nın Arklow kasabasındaki ikinci seramik fabrikasının temel atma töreni de tamamlanmış oldu.

Törenin tanıklarından biri, hayatının tam 10 yılını İrlanda’da geçirmiş olan, Dublin Üniversitesi felsefe bölümünden mezun Akşam Gazetesi yazarı Semih İdiz’di.

Birden 30 yıl öncesine döndü İdiz: ‘O zamanlar bizim işadamlarımızın günün birinde gelip burada fabrika kuracaklarını nasıl tahayyül edebilirdim?’

TİCARET ODASI’NIN TRABZONLU ÜYESİ

Türkiye’nin tam üyelik müzakerelerinin başlaması için AB’den tarih alıp alamayacağı tartışıladursun, bir Türk firmasının İrlanda’da ikinci fabrikasının temelini atması, belki bu soruyu geçersiz kılıyordur.

Türk işadamları, sanayicileri tarih beklemeden AB kapısından içeri giriyorlar.

Üstelik Arklow’daki yatırım bir ilk değil. Bir başka Türk firması GAMA’nın İrlanda’da bitirdiği ve sürmekte olan projelerinin toplam değeri yarım milyar dolara ulaşmış durumda.

Dublin Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyelerinden biri, GAMA’nın Dublin’deki bürosunun başında bulunan Hakan Karaalioğlu. İrlanda tarihinde ilk kez bir yabancı, Dublin Ticaret Odası yönetimine girmiş. Üstelik, herhangi bir yabancı değil bu; bir Trabzonlu....

Davetliler, törenin coşkusunu yaşarken, birazdan Türkiye-AB ilişkileri tarihinin ‘gerçekleştiği mekán açısından’ en ilginç görüşmesi başlıyor.

Dışişleri Bakanı Gül ile AB dönem başkanı İrlanda’nın AB bakanı Roche, tören için yapılmış prefabrik şantiyede Kıbrıs sorununda gelinen noktayı görüşüyorlar.

Onlar görüşürlerken, içerdeki garsonlar da ortalığı toplamakla meşgul.

Gül, ‘Biz elimizden geleni yaptık. Ancak Rumlar referandumda planı reddederlerse ortaya çıkan durum artık sizin sorumluluğunuzdur’ diyor.

Roche, planın Rum tarafında reddedilmesi olasılığının kendilerini hazırlıksız yakaladığını gizlemiyor, ‘Bu hesapta yoktu’ demeye getiriyor.

İrlandalı bakan, ‘Plan reddedilirse, Rumların tam üyeliğini engelleyemeyiz. Ancak bu durumda Türk tarafının iyi niyetini sergilediği halde zarar görecek olması da bizi rahatsız ediyor. Onların da zarar görmesini istemiyoruz’ diye konuşuyor.

AB olarak Kıbrıs Türk tarafının lehine bir şeyler yapmaları gerektiğini kabulleniyor Roche; ‘Ancak önce referandumun sonuçlanmasını bekleyelim’ diye ekliyor.

AB BAŞINI BELAYA SOKTU

Şantiyedeki çadırda geçen bu konuşma, Kıbrıs sorununun yaklaşmakta olduğu noktayı çok iyi özetliyor.

Bir tarafta, Rumlar planı reddettiği takdirde ‘ezberinin bozulacağını’ şimdiden idrak eden AB, diğer tarafta onyıllardan sonra ilk kez kendisini Kıbrıs sorununda yüksek bir zeminde hisseden Türk diplomasisi...

Gül’ün dün katıldığı AB Dışişleri Bakanları toplantısı, Türk tarafının belki kendisini Kıbrıs konusunda en rahat hissettiği uluslararası toplantıydı.

Gül’ün görüşme öncesindeki şu sözleri de Türk tarafının rahatlığını anlatıyordu:

‘Yaptıklarının hata olduğunu kabul ediyorlar. Çözüm olmadan tam üyeliği garantileyince Rumlar sorunu çözme, uzlaşma mecburiyetini duymuyorlar. AB, başını Kıbrıs’ta belaya soktu. Simdi istese de istemese de problemli bir ülkeyi içlerine alıyorlar. İlk kez Kıbrıslı Türkler için tanınmanın meşruiyeti ortaya çıkıyor. Bu konuyu açtığımız Avrupalı muhataplarımız, bunu gayet rasyonel görüyorlar.’

GÜL’DEN KIBRISLI RUM BAKANA MESAJ

Gül,
dünkü görüşmelerinde bu temaları açarken Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu’nun aklı önceki akşam TV’de karşısına çıkan görüntüdeydi.

Yakovu, dün kuliste karşılaştığı Gül’e, ‘Televizyonda gördüm, burada bir fabrikanın temelini atıyordunuz’ dedi.

Gül, gülerek yanıtladı:

‘Çözüm olsun, sizin orada da çok temel atacağız.’
Yazarın Tüm Yazıları