İnönü’den Bakan'a: Evet partiyi kuruyorum

THY'nin 17 Ağustos sabahı saat 06.00'da kalkan İstanbul-Dalaman uçağının ön bölümünün iki tarafındaki koltuklar gelecek VIP yolculara ayrılmış.

Uçağa ilk giren, eski SHP Genel Başkanı Erdal İnönü...

Ön bölümün sağ tarafında kendisine verilen yere geçip oturuyor.

Ardından İçişleri Bakanı Rüşdü Kazım Yücelen geliyor.

İnönü'yle sıcak bir havada selamlaşıp, hemen yanındaki koltuğa oturuyor.

Onu ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ve eşi Catherine Derviş takip ediyor.

Onlar da selamlaştıktan sonra, sol taraftaki koltuklara geçiyor.

Yücelen ve İnönü bir saat kadar süren yol boyunca derin sohbete dalıyor.

Etraflarıyla, hatta hosteslerin yaptığı servisle ilgilenmiyorlar.

İnönü-Yücelen sohbeti uçaktaki yolcuların dikkatini çekiyor.

Nitekim uçak yolcularından biri arayıp gördüklerini aktardı.

Biz de İçişleri Bakanı Rüşdü Kazım Yücelen'i arayıp sorduk.

Yücelen önce kısa bir süre durakladı.

‘‘Zaten size konuşmanın bir bölümü aktarılmış’’ diyerek aralarındaki sohbeti aktarmaya başladı.

SİYASETİ BIRAKACAĞIM

Yücelen
, ‘‘Ben de sizin gibi siyaseti bırakacağım’’ kararını açıklıyor.

İnönü bu söze şaşırıyor.

Sohbetleri şöyle devam ediyor:

- Sayın Yücelen neden bırakıyorsunuz?

- Yeter artık, 18 yıl oldu. Çekilip bir köşeye ben de sizin gibi anılarımı yazacağım...

- Eh en güzeli de o...

BAKAN'A SÖZLÜ TEBLİĞ

Bu söz üzerine Yücelen, ‘‘Ama siz yeniden siyasete dönüyorsunuz. Kuracağınız yeni parti hayırlı olsun’’ diyor.

İnönü, teşekkür edince Yücelen ikinci soruyu yöneltiyor:

‘‘Kuracağınız parti ideolojik mi olacak?’’

İnönü, ‘‘Hayır...’’
deyip ekliyor:

‘‘İdeolojik yönü baskın olmayacak, ekonomik problemlerin çözümünü ön planda tutacak...’’

Her siyasi parti kuruluşunda İçişleri Bakanlığı'na dilekçe verir.

İnönü, her ne kadar ‘‘düşünce aşamasında olduğunu’’ söylese de yeni partisinin kuruluşunun başvurusunu bizzat Bakan'a sözlü yapıyor.

Yücelen, ‘‘Hayırlı olsun’’ deyip, Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin gelir dağılımındaki adeletsizlikte yattığını vurguluyor:

‘‘Zengin ülkede, zengilikte eşilik vardır; ABD gibi. Fakir ülkede fakirlikte eşitlik vardır; Küba gibi. Bizde gelir dağılımı uçurumu var.’’

Yücelen
ardından İsmet İnönü'den söz ediyor:

‘‘Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucularından Paşa babanızın sofrasındaki yiyeceği, sıradan vatandaştan farklı değildi...’’

İnönü
araya girip, ‘‘Siz politikayı bırakmayın...’’ diyor.

Uçak alana indiğinde İnönü ve Yücelen, Derviş'e dönüp ‘‘Siz nereye gidiyorsunuz?’’ diye soruyor.

Derviş, ‘‘Çok geniş ailem var. Marmaris'tekilerin yanına gidiyorum’’ deyince İnönü, ‘‘Hepsine selam söyle’’ diyor.

Vedalaşıp ayrılıyorlar.

İnönü, Yücelen'e sözlü tebliğde bulunduğu gibi partiyi kısa sürede kuracak mı?

Dün bir yakınının şu sözü net:

‘‘Parti kurmakta kararsız değil, çerçeveyi çiziyor. Aradığı, 'önce biz' demeyen doğru insanlar...’’
Yazarın Tüm Yazıları